Ajans Bakırçay
2022-10-26 09:59:03

104. Yılında (26 Ekim 2018), Katma (Afrin) Savaşı, Hatay ve Mustafa Kemal Paşa

Prof. Dr. M. Şerefettin Canda

26 Ekim 2022, 09:59

Giriş ve amaç

104 yıl önce, 26 Ekim 1918 günü, Halep’in kuzeyi, Afrin, Recu-Katma (Fotoğraf 1)’da, eldeki askerlerle kurduğu Katma Cephesi ile İngiliz ve Arapları geri püskürten M. Kemal Paşa; İskenderun körfezi, Hatay, güneydeki sınırlar, Toros tünellerini korumaya almış, Kurtuluş Savaşının, “ilk ateşini” yakmıştır.

Fotoğraf 1. 26 Ekim 1918;, M. Kemal Paşa’nın Halep’in kuzeyinde, Afrin’de kurduğu “Katma Cephesinin”, Racu’daki karargahı.

Bu nedenle, Afrin Katma Savaşı, Cumhuriyet Tarihinin, çok önemli dönüm noktalarından birisidir.

1. Dünya Savaşı (28 Temmuz 1914 - 11 Kasım 1918) sonunda, Almanlarla birlikte yenik düşen Osmanlı güçleri, sonun başlangıcı, Filistin’deki, Nablus Savaşında (19-20 Eylül 1918) büyük bozguna uğramıştı.

Böylece, Osmanlı Devleti dağılıp, yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, İskenderun körfezi ve Hatay (İskenderun, Antakya), Güney sınırı, Kilis, Antep bölgesinin geleceği gündeme gelmiştir.

Osmanlı Devletinin “gerçekçi” olmayan, “eğitimleri yetersiz” , “karşı karşıya oldukları tehlikenin büyüklüğünü anlamayan” yöneticileri, etkin “Talat-Enver-Cemal” üçlüsü; 3 kez (1889, 1898, 1917) İstanbul’a gelmiş olan Alman Kaiseri, Wilhelm II’nin “doğu politikası” (Weltpolitik) ve “yatırımları” (Bağdat Demiryolu, Krediler, Ticaret) ile “büyülenmişlerdi”.

İlginç olan; Osmanlı topraklarındaki “petrol yatakları” için Almanlar ve İngilizler kapışırken, İngilizlerin gücünü kestiremeyen Osmanlı, “Yöneticileri” ve “Genel Kurmayının”, yanlış yapmasıdır.

Osmanlı Devletinin, donanımı, eğitimi zayıf askeri güçleri yanı sıra, ağır ekonomik, teknolojik ve sosyal (Bulaşıcı hastalıklar, çocuk ölümleri, yetersiz beslenme, cehalet, vb) sorunları vardı.

Kendi topraklarında, uçak ve gemi olmadan, Almanların emrinde, yıllara “sari” (1914 -1918), çok cepheli (Çanakkale, Galiçya, Kafkasya, Irak, Filistin, Suriye) (Harita 1) savaşa girmenin bedeli ağır oldu. Sonuçta; Osmanlı, topraklarını, birkaç kuşak askerlerini yitirdi, “yıkımdan”, “yıkılmaktan” kurtulamadı.

Amacımız, 104. yılında, M. Kemal Paşanın, 26 Ekim 2018 günü (Halep düşerken), dağlık bölgede, “Katma Cephesini” kurarak, İngiliz ve Arap saldırısını püskürtmesinin önemini ve

a) Hatay’ın kurtuluşu (Antakya, İskenderun),

b) Güney sınırlarının belirlenmesi (Afrin, Kilis, Antep),

c) İskenderun körfezi ve Toros tünellerinin korunması,

e) Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna etkisini incelemektir.

Harita 1. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı ordularının savaştığı cepheler ve Nablus cephesi (19-21 Eylül 1918).

2. Liman von Sanders

Fotoğraf 2. Liman von Sanders ve Mustafa Kemal Paşa,31 Ekim 1918, Adana.

Alman Otto Liman von Sanders (1855 – 1929)(Fotoğraf 2), 27 Şubat 1918’de Filistin Cephesindeki Osmanlı Yıldırım Orduları (4., 7. ve 8. Ordular) komutanlığına atanmıştır.

Liman von Sanders’in ve Yıldırım Ordularının görevi; “Amman’dan, Yafa’ya” (Akdenize dek) uzanan geniş bir cepheyi “savunmak” ve elde tutmaktır. 

İlginç olan; “Yıldırım” adı verilen ordunun, “savunma” savaşı yapması ve sürekli “geri çekilmesidir”.

Geniş cephede, “yokluk” ve coğrafyanın “ekolojik” koşullarında, “savunma savaşı” yapılamazdı.

Irak Cephesinde, Almanlarla, anlayış birliği kuramayan, son 9 ay cepheden uzak, İstanbul’da olan M. Kemal Paşa, Filistin’de bulunan 7. Ordu Komutanlığına atandı, 28 Ağustos 1918 günü Nablus’a ulaştı.

Daha önceleri, Çanakkale savaşlarında da Liman von Sanders ile M. Kemal Paşa sorunlar yaşamıştı.

3. Edmund Allenby

Fotoğraf 3. Edmund Allenby, Nablus Savaşında (19-20 Eylül 1918) Osmanlı güçlerini bozguna uğratmıştır.

“İstihbaratçı” Edmund Allenby (1861-1936) (Fotoğ. 3), Haziran 1917’de, İngiliz Mısır Seferi Kuvvetleri Komutanlığına atamış, yeni stratejilerle ilerleyerek, Sina ve Kudüs’e girmiş, sonra kuzeye yönelmiştir.

Allenby’nin emrinde, Y. Zellanda, Avustralya, Hindistan, Şerif Hüseyin’in Arabistan askerleri, uçaklar, motorize birlikler, atlı Araplar, Lawrence, Nili “Yahudi” kadın casus örgütü bulunuyordu.

Ayrıca, Allenby, Güney Afrika’da Boerlere karşı, Batı Avrupa’da Almanlara karşı savaşmış, savaş taktiklerini, “aldatma” ve “baskın” savaşlarını iyi bilen, çok deneyimli ve birikimli bir komutandı.

Allenby’nin Nablus cephesindeki savaş plan kurgusu: Örs ve Çekiç

Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerinde de büyük üstünlük olan İngilizler, “Örs ve Çekiç” kurgusu ile Alman komutanların yönettiği Osmanlı ordusunu, tümden “yok etmeyi” planlamış ve bunu büyük ölçüde başararak, Birinci Dünya Savaşının bitmesini sağlamıştır.

Osmanlı Yıldırım Ordusu ve İngiliz Mısır Keşif Ordusu (British Egypt Expedition Army)

İlginç olan; “savunma”, “geri çekilme” savaşı yapan Osmanlı ordusunun “Yıldırım” adını almış olmasına karşın, “hızlı”, “baskın”, “yarma”, “çevirme” , “ takip” savaşı yapan, motorize ve atlı İngiliz ordusunun “Keşif” adını almasıdır.

Alman Liman von Sanders ve İngiliz Allanby

İlginç olan; Alman Liman von Sanders’in “statükocu”, “kalıplaşmış”, “sorgulamayan” yaklaşımına karşın, İngiliz Edmund Allanby’nin “pragamatik”, “yararcı”, “değerci”, “hızlı”, “atak” tutumudur.

4. Nablus Savaşı ve bozgunu, 19 – 20 Eylül 1918

Kudüs’ün kuzeyinde, geniş bir savunma cephesi kuran Liman von Sanders komutasındaki Osmanlı Ordusunun, 8. Ordu üzerinden “yarılması” ve bozguna uğratılması, geçilmesi Allenby için güç olmadı.

Çünkü Allenby, Osmanlı ordusunun bütün bilgilerini “yerel casuslar, vb” aracılığı ile ele geçirmişi.

İlginç olan; İngilizler, Nili “Yahudi” kadın casuslar, Lawrence, Şerif Hüseyin (Arapların) bir olmasıdır.

İsyancı Arapların yardımı ile bölgeyi ele geçiren İngilizler, demografik yapıyı bozmuş, yeni nüfus yerleşimi kolaylaşmış, devlet kurma yolunu açmıştır. Bugün Allenby Caddesi, Allenby Köprüsü vardır.

Allenby’nin amacı, hızla, Nablus cephesinde, 8. Orduyu “yarmak”,  “çevirerek”, “esir” almaktı.

Çoğu, Çanakkale savaşından Mısır’a dönen Britanya, Avustralya, Yeni Zelanda, Hintli askerler, Atlı Bedeviler, motorize birlikler, üstün topçu ve piyade birlikleri, uçaklar desteğinde saldırıya geçmişlerdi

Nablus Savaşında, M. Kemal Paşa dışındaki Ordu Komutanları, “varlık gösterememiş, bozguna uğramış, orduları yok olmuş, görev yerlerini bırakmışlardır.” (7 Ekim 1918, M. Kemal Paşa’nın raporu).

8. Osmanlı Ordusu, “yarıldı”, dağıldı, yok oldu, “destek” yoktu, sağ kalan asker “esir” düştü. 7. Ordu cephesini korumaya çalıştı, dayandı, 8. Ordu “yarılınca”, geri çekilmek zorunda kaldı. 4. Ordu, Amman cephesinde, uçak ve atlı Arapların saldırısı ile dağıldı, kurtulan “esir” düştü. Geri çekilen, her üç ordunun askerleri, İngiliz uçaklarınca ağır bombardımana uğradı.

İngiliz komutan Edmund Allenby, anılarında, Nablus savaşının başlangıcını şöyle yazmıştır:

- “36 saatte (19 Eylül 04:30 ile 20 Eylül 17:00);

- 8. Ordu dağılmış (yarılmış),

- 7. Ordu birlikleri, çıkışları süvarilerimin elindeki Samiriye tepelerinde geri çekiliyordu” (Allenby E).

İngiliz resmi harp tarihi yazarı Cyril Falls şunları yazmıştır:

-“Mustafa Kemal Paşa, ordusunu geriden sevk ve idare eden bir komutan olmamıştır.”

-“Bu cesur komutan, firari askerleri yeniden örgütleyerek-donatarak yeni birlikler oluşturmuş”,

-“26 Ekim 1918’de Halep’in 15 km. kadar kuzeybatısındaki Haritan’da”,

-“bizzat makineli tüfek başına geçerek, ateş ederek İngiliz saldırısını durdurmaya çalışmıştır.”(Falls C)

5. Nablus Savaşının sonucu

Alman komutanlar, Osmanlı Devleti yöneticileri ve Genel Kurmayı, İngilizlerin gücünü, teknolojiyi, uçakları ve isyancı Arapları göz ardı etmiş, çok sayıda askerini yitirmiş ve esir vermiş, Amman, Şam (1 Ekim, 1918), Beyrut (6 Ekim 1918, Fransızlar), Halep (25/26 Ekim 1918) elden çıkmıştır.

Toroslara varmak isteyen Allenby, 26 Ekim 1918 günü, Halep’in kuzeyinde, M. Kemal Paşanın kurduğu Afrin, Racu’daki Katma Cephesini geçememiştir.

İlginç olan; Osmanlı Devletinin yıkılmasına yol açan Nablus Savaşı (19-20 Eylül 1918); “devlet adamlarının gerçekçi, bilgili, eğitimli, araştırmacı, analiz etme yetisi olmasının önemini öğretmiştir. Bu nedenle, Nablus Savaşının ders kitaplarına girmesi, öğrencilere öğretilmesi gereklidir.

İlginç olan; Benzer biçimde, 3 Temmuz 1243 günü, Suşehri, Kösedağ’da Moğollar ile Selçuklular arasındaki savaşta, “yetersiz” ve “deneyimsiz” komutan ve yöneticiler nedeniyle, daha güçlü durumdaki Selçuklular savaşı yitirmiş ve bu yüzden, sonunda Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmıştır.

6. 26 Ekim 1918 Afrin, Katma Savaşı, Hatay’ın geleceği üzerine etkileri

M. Kemal Paşa Halep’in 5 km kuzeyinde, Afrin, Racu’da “Katma Cephesinde”, motorize İngilizleri ve atlı Faysalcı Arapları durdurmayı başarmıştır. Yerel halktan destek bulamayan saldırganlar, bölgede, daha çok ilerlemeyi göze alamamıştır. İngilizler, 30 Ekim 1918’den (Mondros Ateşkesi) önce, Toros Geçitlerine ulaşamamıştır. Afrin bölgesi ve komşu Amik Ovası aşiretleri, Mustafa Kemal Paşa’nın yanında yer almıştır. Mondros Ateşkes imzalandığında, Hatay “Sancak bölgesinde” Türk askerleri bulunuyordu. Mondros ateşkesi (30 Ekim 1918) öncesi, kurulan 7. Ordu Afrin “Katma Cephesi” güney sınırımızı ve Hatay’ın gelecekteki durumunu belirlemiştir.

Belen, Reyhanlı, Kırıkhan, Der el Cemal, Tel el Rıfat, Müslimiye, Münbiç çizgisi

M. Kemal Paşa, İskenderun ve kıyılarıyla birlikte Belen, Reyhanlı, Kırıkhan, Der el Cemal, Tel el Rıfat ve doğusunu koruyan çizgi içine iki gün sonra, Antakya ve çevresini de aldı.

7. 30 Ekim 1918 Mondros ateşkesi

Mondros görüşmelerinde, Osmanlı temsilcilerinin eli, güney cephesinde güçlenmiştir. İlginç olan; Mustafa Kemal Paşa'nın yıllar süren ısrarlı tutumu sonucu, İskenderun ve Antakya’ya Hatay adını vererek, Türkiye'ye katılmasını sağlamıştır.

¾ Mondros ateşkesi imzalandığında (30 Ekim 1918), Mustafa Kemal Paşa; İskenderun, Antakya, Kilis ve Antep’in güneyine askerlerini konuşlandırmış, bölgeyi korumaya almış, bölge halkının sevgisini ve desteğini yanında bulmuştur.

8. Sonuçlar

İngiliz İstihbaratçı Allenby komutasındaki İngilizler ve Faysalcı Araplar, 30 Ekim 1918 günü yapılan Mondros Ateşkesi öncesi, Toros Tünellerine ulaşmak ve Anadolu’ya açılmak istiyordu. Alman Liman von Sanders komutasındaki Osmanlı ordusu, Nablus’ta bozguna uğramıştır. İlginç olan; Liman von Sander’in, orduya geri çekilme emri vermiş olması, can kaybını önlememiş, cepheden “mevziden” çıkan askerler, açık alanda, uçaklarla bombalanmıştır. M. Kemal Paşa’nın, Halep kuzeyinde, dağlık bölgede, cephe kurması, saldırıyı durdurmuştur. İskenderun Körfezi, Hatay ve çevresinin, “Misaki milli” içinde kalmasını sağlamıştır. Mustafa Kemal Paşaya, bölge halkının desteği unutulmazdır. Afrin, Sannora köyünden Reşit Ağa, Amik Ovasından Tayfur Ata Sökmen, Zeki Kösezade, Kuseyr’den Akil İskati, Abdo Tayfur, Abdullah Muhtar, vb yerel “silahlı güçlerin” M. Kemal Paşa’yı destekledikleri halktan öğrendiğim bilgilerdir. Hatay’ın Anavatana katılma aşamasında, “Fransızlara karşı verilen mücadelelerde”, M. Kemal Paşa, cephede tanıdığı çevreler ve yerel halk önderleri ile iletişimini sürdürmüş, örneğin Amik Ovasından, Tayfur Ata Sökmen’in Hatay Devleti Cumhurbaşkanı olmasını desteklemiştir. M. Kemal Paşa yaşamı boyunca, bölgeyi, Afrin ve Amik Ovasından gelenleri unutmamıştır.

-“Yapacak işimiz kalmadı”, 31 Ekim 1918, Adana

İlginç olan, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi sonrası, 31 Ekim 1018 günü, Adana’da karargahtaki toplantıda, Alman Başkomutan Liman von Sanders’in -“yapacak işimiz kalmadı” diyerek, komutayı Mustafa Kemal Paşa’ya bırakıp gitmek zorunda kalmasıdır. “Kuşkusuz, M. Kemal Paşa’nın Afrin’de kurduğu Katma cephesi olmazsa, Adana ve ‘karargahın da’ düşeceğini, o da bilmektedir.” Özetle, 104 yıl önce, 26 Ekim 1918 günü Afrin, Racu, Katma’da elde edilen başarının anlamı, İskenderun körfezi, Hatay ve çevresinin, Mondros Ateşkesi sonrası Türkiye sınırları içinde kalmasının dayanağını oluşturmasıdır.

12 Kasım 1918, Fransızlar, İskenderun’a asker çıkarıyor

Mondros ateşkesine rağmen, İngilizlerle anlaşan Fransızlar, 12 Kasım 1918 günü İskenderun’da karaya asker çıkarmıştır. Sudan, Tunus ve diğer Afrika ülkelerinden, devşirme paralı Fransız askerleri ile Ermeni lejyonun görülmesi, yerel halkta doğan tepkinin artmasına yol açmıştır.

14 Kasım 1918, İskenderun işgal ediliyor

Mondros Ateşkesine uymayarak, İskenderun’a asker çıkaran Fransızlar, Ermenilerin öncülüğünde ilerlemeye çalışmasına karşın, Dörtyol, Karakese Köyü’nde püskürtülmüştür.

9 Aralık 1918, İlk kurşun, Dörtyol, Karakese Köyü, Fransız saldırısı

Çoğu paralı ‘Ermeni’ lejyonerleri, Fransız askerlerinin aşırılıkları ve saldırısı, Dörtyol, Karakese Köyünde, yerel “Kuvvayi Milliye” güçleri tarafından, 9 Aralık 1918 günü geri püskürtülmüştür. İlginç olan; Bu olay, Kurtuluş Savaşına giden yolda, Türkiye’de” ilk direniş” ve “ilk kurşun” olmasına karşın, pek bilinmemesidir.”

9. Son Söz

26 Ekim 1918, Hatay’ın, İskenderun ve İskenderun Körfezinin kaderinin değiştiği gündür. "Türk süngüsünün çizdiği sınır": M. Kemal Paşa; güneyde, Misakı Milli sınırlarını, 26 Ekim 1918 günü, eli ile çizmiş, hedefi İskenderun körfezi ile Münbiç “hattı” olarak saptamıştır. İlginç olan; 104 yıl sonra, Türkiye’nin bugün de bu bölgelerde sorunlar yaşamasıdır. Çünkü, 104 yıl önceki petrol savaşları, güncellenerek, sürmektedir. O nedenle Türkiye’nin İskenderun körfezi ve çevresinde, her koşul altında güçlü olmasının, siyaset üstü bir konu olarak, zorunluk olduğu, herkes tarafından anlaşılmasıdır. Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü olarak, Hatay’da görev yaptığım 2006-2010 döneminde İskenderun Teknik Üniversitesi kurulması için, gerekli bütün Fakülte, Yüksek Okul, Meslek Yüksek Okullarını kurmuştum. O zaman güçlükler yaşamama karşın, çalışmalarımın, her geçen gün daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Çıkarmamız gereken ders, Türkiye’nin güney sınırının “güvenliğinin”, bölge halkı ile dostluk, “herkesin inancına saygı” ve güven temelinde olması gerektiğini göstermiş olmasıdır. Hatay’ın, Anavatana katılması süreci, 26 Ekim 1918 günü Afrin, Racu - Katma’da başlamış, M. Kemal Paşa’nın’ “dehası” ile “kan dökülmeden” 23 Temmuz 1939 günü, mutlu sona erilmiştir (Fotoğraf 4,5). Bu nedenle M. Kemal Paşanın Afrin, Racu- Katma’da gösterdiği, “vizyon” ve başarı, Hatay’ın anavatana katılmasında en önemli etken olmuştur.

Fotoğraf 4,5. Hatay Devletinin (2 Eylül 1938 – 23 Temmuz 1939) ilk ve son Cumhurbaşkanı olarak Tayfur Ata Sökmen (1892-1980) görev yapmıştır.

-------------------------------------

Kaynaklar

Ahmet İzzet Pascha, Denkwürdigkeiten des Marschalls Izzet Pascha, Kösler, Leipzig, 1927. Ahmet İzzet Paşa. Feryadım, C.I-II, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992. Allenby E (Yılmaz F). Arap Ayaklanması, General Allenby’nin Hatıratı. Dorlion Yayınevi, İstanbul, 2022. Atay FR. Çankaya. İstanbul, 1984. Balcı M. İngiliz General Allenby’nin Filistin ve Suriye’deki Faaliyetleri. MUTAD, 2019; 6(1): 63-77. Bruce A. The Last Crusade - The Palestine Campaign in the First World War. John Murray, London, 2003. Eldem FT. Bir Nablus Muharebesi Hikayesi. VAKANÜVİS- Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi 2015;1(1):69-104. Hatipoğlu S. Birinci Dünya Savaşı Sonunda Mustafa Kemal Paşa’nın Afrin’deki (Katma ve Racu) Faaliyetleri.2022. Erickson EJ. Order To Die; A History of the Ottoman Army in the 1st World War. Westport:Greenwood Press,2001. Erickson EJ. Size Ölmeyi Emrediyorum, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2003. Erickson EJ. Ottoman Army Effectiveness in World War I - A comparative study, Routledge, New York, 2007. Erickson EJ. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu. İş Bankası Kültür Yayınları, 2009. Falls C, Becke 1930, s. 616; Falls 1964, s. 149. Karakaş N. Nablus Muharebesi:Mustafa Kemal Paşa: İthamlar ve Gerçekler. Tarih İncel Dergisi 2018;23(2):481-519 Kemal C. Nablus Meydan Muharebesi’nde Mustafa Kemal. Atatürk Yolu Dergisi (AÜİTE) 2013;51;617-651. Kinross L. Atatürk / Bir Milletin Yeniden Doğuşu, Çev: Necdet Sander, Altın Kitaplar, İstanbul, 2018. Lawrence TE. Seven Pillars of Wisdon - a Triumph, Alb. Bonniers, Stockholm, 1946. Mango A. Atatürk / Modern Türkiye'nin Kurucusu. Remzi Kitabevi, İstanbul, 2007. Sanders LvO. Fünf Jahre Türkei, Verlag von August Scherl, Berlin, 1920. Sökmen. Hatay’ın Kurtuluşu İçin Harcanan Çabalar, Ankara: TTK Basımevi, 1978. Üzen İ. İngilizlerin Kudüs’ü Ele Geçirmesi: Allenby’nin Kudüs’e Girişi (9-11 Aralık 1917). FÜSBD 2009;19 (2):329-344
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.