Ajans Bakırçay
2022-06-11 18:32:46

Yaralı Olimpiyatı

Mehmet Can Gürbüz

h.dem08@hotmail.com 11 Haziran 2022, 18:32

Hep güzel haberlerini almaya alışmış olan ben, bir kötü haberini alınca sarsıldım. Yaşanılan çok olağan bir olay olmasına karşın olmaz böyle diyen bir algıya kapıldım. Okul yıllarını sevgililik içinde geçirmiş sonunda evlenmiştiniz. Ne oynamıştım düğününüzde. Sevincimin sarhoşluğundan olsa gerek; her davul zurna ile halaydan çıkmaksızın sallamıştım mendili.

Ben mi evleniyordum yoksa sen mi gören şaşırıyordu.

Uzanıp elini eline, avucuna aldığında sevgiyle terleyişiniz kimsenin gözünden kaçmıyordu. Kıskanmıyordum.

Murathan MUNGAN’ın Kaf Dağının Önü adlı kitabının 167 sayfasından bir alıntı yaparak seninle konuşmaya gireceğim, sevgili kardeşim.

"Birbirimizin üzerine titrememiz gerekirken ne kadar kötü kullandık ilişkilerimizi değil mi? Dedim. Teyzeni anımsadım. İlişkilerinizi ekşitmeyi bilin çocuklar derdi. Yıpratmayın sakın, eskitin yalnızca. Kimi insanlar vardır ilişkilerini de her şeyleri gibi çabuk yıpratırlar. Her şeyi hemen tüketen insanlardır bunlar. Hızlarında öldürücü, tüketici bir yan vardır. Çabuk çabuk yemek yer gibi yaşarlar her şeyi. Sanki her şeyin bir an önce sonuna gelmek için yaşarlar. O hızda hiçbir şeyin içlerine işlemesine izin vermezler.

Hızın rüzgârını, sersemleticiliğini yoğunluk ya da heyecan sanırlar.

Yavaşlığı keşfetmemiş insanlardır bunlar. Hâlbuki ilişkileri eskitmeyi bilmek, güzel eskitmek, kullanılabilir kılmak, birlikte eskimenin de ayrı bir tadı, keyfi vardır. İkinci yılın sonuna kalmadan boşananların bilemeyeceği bir duygudur bu. Zamanı birbirinizin yüzünde severseniz, aranızdaki zaman sizi birbirinize düşman etmez.

Hatıra yapın çocuklar hatıra yapın. Yaşlılıkta da canınız sıkılmaz."

Dün eşim duymuş: Boşanma davası açmışsınız. Üzüldük ailece. Bir nokta koymak, hayat devam ediyor edecek. Ama yeniden bir arada olma imkânı varsa bunun üzerinde çalışmak daha iyi olur. Seni, sizi demek daha doğru, biz çok sevdiğimiz için bu hassasiyetle söyleme isteği duyduk.

Ama ne çok ayrılık ve aile içi çatışma oldu bu ay. Sanırsın ayrılık olimpiyatları düzenlendi.

Sevginiz çok güzeldi. Dokurken ki özeniniz biliyorum. Mutlaka ilmeklerin birinde ya kaçak oldu ya da şaşırıp bir başka ilmik modeline geçtiniz ama sevgiyle dokudunuz. Şimdi o hatayı bulmak size düşüyor. Kaçmak değil bulmak ve çözmek.

Belki yeniden! Yeni baştan.

Bir öyküde benden:

Genç bir adam bilgeye gider, "evlilik nedir" diye sorar.

Bilge: "Evlilik bir kapalı kutudur" der.

Genç: "Nasıl yani" der.

Bilge: "Bak oğlum evlilik; yarısı bal diğer yarısı da insan pisliği olan bir kapalı kutudur. Yaşayan bilir. Eğer kutuyu açtığında balı tadında yersen. Çabuk çabuk tüketmezsen, doyumsuz değilsen insan pisliğine bulaşmadan yıllar alır, mutluluk içinde birlikte yaşlanırsınız. Doymak bilmezsen, kaşık kaşık yersen oburca, tez ulaşırsın insan pisliğine, evliliğin tadı da bozulur."

Genç: "Anladım" der. Yıllar geçer ve bilgeyle genç yeniden karşılaşırlar.

Bilge: "Eh evlat! Evlenip, evliliğin ne olduğunu anladın mı?" diye sorar.

Genç: "Evet efendim. Evlendim kutuyu açtım. Ama kutuyu tersinden açmışım" der.

Sevginizden şüphe etmek yerine "neyi eksik bıraktık?" diye sormak işinizi daha kolaylaştırır sanırım.

Çünkü kokunuzu bıraktığınız evin her köşesi sizi özleyecek, sizin özlediğiniz gibi. İç burukluğunu artırmak aslında.

Biraz sabır ve hoşgörü konulabilseydi bir köşeye; mutluluğu artırmaktı aslında.

Büyümek değişmek demektir. Evlilik sayı olarak büyümektir. Her büyüyüş sancılı olur. İçinde bulunduğun kalıp dar gelir ya yırtarak çıkar büyürsün ya içinde kalır daralır ölürsün.

Evi döşerken önce takımları almak değil, özeni, sevgiyi ve hoşgörüyü yerleştirdikten sonra yer kalırsa oturma gurubu, yatak odası gurubu, mutfak takımlarını almak düşünmeli insan.

Unutma sevgi çoğaltınca yücelir insan. En rezil insanın bile bir sevdiği bir seveni bulunur. Sevmekten sevilmekten vazgeçme.

Tarlayı nasıl ekiyorsan öyle ekeceksin evliliğe sevgiyi. Anlaşmazlıklar olacak evliliğin çünkü tarlaya ark açarken ki ellerin patlayacak, nasır tutacak ki ürün emek bilecek, bereketli olacak tadı kokusu olacak. Anlaşmazlıkların olduğu yer daha bir çapa (çaba) ve su istiyordur.

Şimdi bir görsen beni sanki sen değil de ben boşanıyorum sanırsın. Kederleniyor, kahroluyorum.

Lütfen yapabileceğimiz bir şey varsa söyle elimizden ne gelirse yapalım, nereden tutmamız lazımsa tutalım.

Sevgilerle öpüyorum seni.

****************

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.