Ajans Bakırçay
2020-06-04 14:15:31

Vicdanlarımızı Ortaklaştıralım...

Sedat Özgüven

04 Haziran 2020, 14:15

Varolan gücümüzü görünür kılalım. Başka yol yok...

Kapitalist-Emperyalist sistem, kendi içinde yaşadığı sıkıntıların da etkisiyle, son yıllarda büyük çoğunluklar için, daha bir ezici olmuştu. Korona günleri, hayatı daha da zorlaştırdı. Virüs zengin, fakir ayırmıyor. Fakat çalışmak zorunda olan ve her tür korunma olanaklarından yoksun kesimler ile zengin ve varlıklı kesimlerin etkilenmeleri elbette farklı…

Ayrıca gelişmiş kapitalist ülkeler ile bizim gibi ülkeler arasında da, alt sınıfların aleyhinde işleyen bir yığın farklılıklar bulunuyor. Ülkemiz, yönetenlerin ve sözcülerinin sürekli tekrarladıkları, bilimsellik dışı değerlendirmelerinin aksine gelişmekte olan ülkeler sınıfına giriyor. Ve bu nedenle de Korona saldırısı sonuçları, büyük çoğunluk üzerinde ve her anlamda, daha etkili ve zorlayıcı oluyor. Sonrasında yaşanılacaklar da, işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk yıkıcılığını artıracaktır.

Bu sıralarda, bir polisin zalimce öldürdüğü siyahi, Amerika’yı ayağa kaldırdı. Bütün dünyada, değişik ölçülerde de olsa, polis zulmüne, hukuksuzluğa ve baskılara karşı, korona tehdidine rağmen, kitlesel, güçlü itiraz ve isyan sesleri yükseltildi.

Bir de ülkemizde olup bitenlere bakalım. Milli Eğitim bakanımızın ‘özel okul’, Sağlık Bakanımızın ‘hastane’, Turizm bakanımızın ‘tur sahibi’ olduğu Ülkemize gelelim. Öncelikle belirtilmek gerekiyor ki, bir yandan demokrasi ve özgür yaşam alanlarının hak, hukuk, adalet değerleri, yerle bir edilmeye devam edilirken, diğer yandan geçim sıkıntısı ve yoksulluk artarak devam etmeyi sürdürüyor.

Şu anda 85’i aşkın, görevi, yaşanılan gerçekler doğrultusunda halkımızı bilgilendirmek, haber aktarmak ve değerlendirmeler yapmak olan gazeteciler cezaevinde tutsakken, organize suç örgütü liderlerinden ve son infaz, aslında af yasası ile serbest bırakılmış olan Alaaddin Çakıcı, hükümet ortağı, Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret ediyor.

Daha dün, bir kadın boğularak öldürüldü. Son 18 yılda en az 15 bin 557 kadının yaşam hakkı ihlal edildi. Son altı ayda 100’ü aşkın kadın katledildi. Anneleri ile birlikte, 31 Ekim 2018 tarihi itibariyle cezaevlerinde 0-6 yaş arası 743, 0-3 yaş arası 343 çocuk ta tutsaktı. Binlerce, İktidar muhalifi, özellikle HDP’li politikacı, eş başkanları dâhil cezaevlerinde. 50’ye yakın seçilmiş Belediye Başkanı yerine, hiç bir hukuksal temeli olmadan, Kayyumlar atandı.

Şimdi Amerika da meydana gelen polis şiddetini ve zulmünü eleştiren ve karşı çıkış eylemlerini propaganda eden kimi haber kanalları, keşke ülkemizde meydana gelen hukuksuz, adaletsiz baskıları ve nerdeyse her gün yaşanan, milletvekillerine ve parti başkanlarına kadar uzanan, polis şiddetini de böylesi ele alabilseler.

Gezi sırasında yaşanan polis şiddeti unutulmadı. POLİS tarafından Darp edildiği sırada, “Ölüyorum” diye bağıran, Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü ve diğerleri unutulmadı.

Salgın döneminde yurdun dört bir yanında yaşanan bekçi ve polis şiddetine dair değerlendirmede bulunan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, bugün daha çok görünür olan şiddetin yeni olmadığını söyledi.

Salgın sürecindeki sokağa çıkma yasağı döneminde yaşanan olayların şiddeti daha görünür kıldığı için kamuoyunun gündemine geldiğini belirten Türkdoğan, “Polis şiddeti ile baş etmenin yolu, onu görünür kılmak, deşifre etmektir” diye konuştu. Türkdoğan, şiddetin artmasının temel nedeninin ‘cezasızlık politikası’ olduğunu da vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, TBMM’ye sunduğu araştırma önergesinde, artan polis ve bekçi şiddetinin araştırılmasını istedi. Yaşanan olayların münferit değil sistematik olduğunu belirten Ağbaba, “Sadece birkaç gün içerisinde yaşanan söz konusu şiddet olaylarının -yaşanış biçimleri ve olayların sonrasında gerçekleşen süreçler göz önünde bulundurulduğunda- münferit vakalar olarak değerlendirilemeyeceği ve sistematik şiddetin örnekleri olduklarını tespit etmek mümkündür. Tüm bu görüntülerin ancak sosyal medyaya yansımasıyla ortaya çıktığı da düşünüldüğünde, Türkiye çapında kolluk kuvvetlerinin halka yönelik uyguladığı kontrolsüz kuvvet ve şiddet örneklerinin bilinenden çok daha fazla olması muhtemeldir” dedi.

CHP Adana Yüreğir İlçe Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım, AKP genel başkanının talimat anlamlı söylemi sonrasında tutuklandı.

Örnekler artırılabilir…

Emek, demokrasi ve özgürlükler saldırı altında. Hukuksuzluk-adaletsizlik iktidarın tüm kurumlarının yöntemi haline gelmiş. Peki de ne yapmalı?

Sadece tüm bunları paylaşmak, yaymak dışında neler yapılmalı ve nasıl yapmalıyız?

Yaşanan vahşete, gericiliğe, baskılara teslim olmadan çoğalmanın, demokrasiyi, özgürlükleri geliştirmenin, adalet ve hukuk anlayışını kazanmanın, büyük çoğunluğun vicdanını ayaklandırmanın, korku ve kaygı duvarlarını yıkmanın yollarını nasıl bulacağız.

Her şeyden önce, tüm söz, tutum ve eylemlerimizde, temel ilkemiz demokratik ve barışçıl olmak, olmalıdır. Ve tüm, bizlerinde içinde olduğu yaşam alanlarında, mahallelerde, sokaklarda, kahvelerde, okullarda, tarlalarda, fabrikalarda bize dokansın, dokanmasın, dayatılan tüm haksızlıklara karşı, her tür barışçı ve demokratik itiraz-protesto araçlarını kullanmalıyız.

Temel birleştirici nokta, sosyal haksızlıklara karşıtlık ve demokratiklik olmalı, politik ve ideolojik kimi farklılıklarımızı vazgeçmeden ama bir kenarda tutarak, yürümeyi sağlamalıyız.

Engelleri aşmanın yolu buradan geçiyor. Yaşanılan tüm ülke ve dünya örnekleri bunu gösteriyor.

GELİN VİCDANLARIMIZI ORTAKLAŞTIRALIM...

Var olan gücümüzü görünür kılalım... Başka yol yok...

Yorumlar (1)

Gülderen 4 Yıl Önce

Kesinlikle amasız koşulsuz birleştirelim vicdanlarımızı birleştirelimki Türkiyemiz aydınlığa barışa insanca yönetilmeye kavuşsun.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.