Ajans Bakırçay
2019-09-01 11:56:48

Tuncer Hançerli Röportajı

Ertan Doğan

01 Eylül 2019, 11:56

Bu haftaki yazımda kendisi de engelli olan ve onca engeline rağmen eğitimini tamamlamış, birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte mücadele etmiş, engelli hakları için çalışmalar yapmış, birçok engelliye yol göstermiş ve ülkemizin önemli ilçelerinden biri olan Avcılar’a belediye başkanı seçilmiş olan Avukat Turan Hançerli ile yaptığım röportajı paylaşacağım. Keyifli okumalar…

Seçildiğinizden itibaren yüz gün geçti; bu geçen yüz günde CHPli bir belediye başkanından devraldığınız halde yüz gün önce gördüğünüz Avcılar ile bugünkü Avcılar arasında ne fark görüyorsunuz? Yani Avcılar beklediğiniz gibi miydi?

Göreve geldiğimizde önceliğimiz Avcılar Belediyesi’nin kaynaklarını, yani Avcılar halkının kaynaklarını israf etmemek, halkın kaynaklarını halk için en doğru şekilde kullanmaya odaklı çalışmalar yürütmekti. Bunun dışında tüm vatandaşların ilçe yönetimine katılmasını ve yaptığımız her işten herkesin haberdar olmasını sağlayacağız dedik. İlk günden itibaren de bu yönde şeffaflığa ve katılımcılığa yönelik çalışmalar hayata geçirdik. Tabii bunların karşılığında da Avcılarlı vatandaşların daha huzurlu olduklarını, sorunlarının çözümü noktasında daha umutlu olduklarını görüyoruz. Bu bizi de mutlu ediyor. Her şeyden önce Avcılar’ı örnek alınan bir kent yapma yolunda attığımız adımlar Avcılar halkını ve dolayısıyla da bizi mutlu ediyor, umutlandırıyor.

Yüz günde gerçekleştirdiğiniz bir proje var mı?

Avcılar’ı 435 bin Avcılarlı ile birlikte yönetme projemizi daha ilk günlerde hayata geçirdik ve hala sürdürüyoruz. Gerek Belediye Meclisi toplantılarını canlı yayınlamamız, gerek vatandaşlarımızla çeşitli toplantılar düzenleyerek Avcılar’ın geleceğini hep birlikte şekillendirme girişimimiz, halkı yönetime katma projemizin ürünleriydi ve başarılı bir proje olduğunu söyleyebilirim.

Sonra çocuklarımız için, bu sıcak yaz günlerinde havuza ya da denize gitme fırsatı bulamayan çocuklarımız için ilçemizdeki okulların bahçelerine havuzlar kurduk. Onlara hem yazı eğlenerek geçirmeleri için hem de yüzme öğrenmeleri ve spor yapmaları için bir fırsat yaratmak istedik. Çünkü çocuklarımız geleceğimizdir. Bunun dışında da kültür ve sanatla dolu bir yaz geçirebilmeleri için hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik birçok kurs açtık.

İşsizlik bütün Türkiye’de şu an en ciddi sorunların başında geliyor. Bununla ilgili de Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Sayın Ekrem İmamoğlu’yla birlikte yürüttüğümüz istihdam projemizi hayata geçirdik. Bölgesel İstihdam Ofisi’ni açarak işsiz vatandaşlarımıza iş imkanı sağlamak adına çok önemli bir adım attık.

Olaylı İstanbul seçimleri size ne öğretti, tek kelimeyle anlatın desem ne dersiniz?

Olaylı İstanbul seçimleri bize ve tüm Türkiye’ye millet iradesinin karşısında duranların nasıl bir sonuçla karşılaşacağını göstermiş oldu. Tüm İstanbul’da olduğu gibi Avcılar’da da İstanbul seçimlerini bileğinin hakkıyla kazanan Sayın Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksızlık ters tepti ve 23 Haziran’da 31 Mart’taki oranların çok üzerinde oy aldı Ekrem İmamoğlu. Bu büyük bir dayanışmanın, halkın dayanışmasının ürünüdür. Tek kelimeyle anlatacak olursam ‘dayanışma’ derim.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan Avcılar Belediye Başkanı olarak beklentiniz nedir? Bunu sade bir vatandaş olarak cevaplamanızı da istiyorum.

Avcılar’da uzun yıllar belediye başkanlarının ürettiği projeler hayata geçirilemedi. Bilindiği gibi Avcılar deprem bölgesi. 17 Ağustos depreminin ardından burada neredeyse hiç önlem alınmadı. Yıllardır çözülmeyen bir imar sorunumuz var. Avcılar halkının kullanmadığı, Avcılar Belediyesi’nin müdahale edemediği bir sahilimiz var. Bu sorunların tamamında İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ile birlikte ilerleme kat edeceğimizi düşünüyorum. Beklentim de budur. Hem bir Avcılarlı olarak, hem de Avcılar’ın Belediye Başkanı olarak beklentim, Avcılarlı vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü konusunda İBB ile birlikte yürümek. Bu konuda da Sayın Ekrem İmamoğlu’na güveniyoruz, elinden geleni yapacağını biliyoruz.

Beş yılda Avcılar’ı nereye götürmeyi amaçlıyorsunuz?

Amacımız Avcılar’ı herkese örnek bir kent haline getirmek, daha yaşanılabilir, herkesin huzur içinde yaşadığı bir kent haline getirmek. Kadınların, çocukların, engellilerin, yaşlıların sorunlarının çözüldüğü, hayatın onlar için daha kolay olduğu bir Avcılar inşa etmek. Vatandaşın ihtiyaçlarının tamamını Avcılar sınırlarında karşılayabildiği bir kent arzu ediyoruz. Bunu da 435 bin Avcılarlı’yla birlikte yapacağımızı söylüyoruz. Çünkü bunun yolunun şeffaflıktan, katılımcılıktan, erişilebilirlikten geçtiğini çok iyi biliyoruz.

İstanbul çok göç alan bir şehir ve ayrıca ciddi olarak bir mülteci sorunu var. İstanbul’a göç ve mülteci sorunu hakkında projeleriniz neler?

Derdi olan, zorluk yaşayan insanlara sırtımızı dönemeyiz. Bu bizim kültürümüzde yok. Ama düzensiz, özensiz bir şekilde ülkeye alımların da hem Türkiye’deki vatandaşlar hem de gelenler için sorun doğurabileceğini bugün yaşayarak görüyoruz. Bu bizim Avcılar Belediyesi olarak çözebileceğimiz bir sorun değil, ancak merkezi hükümet tarafından çözülebilecek bir sorun. Bu konuda dünyada çeşitli uygulamalar mevcut. Göç almanın belirli kuralları var. Bu çerçevede Türk vatandaşlarını da, sığınmacı olarak gelen insanları da korumak zorundayız.

Genç nüfusun büyük bir bölümü işsiz, işsiz gençlere yönelik projeleriniz var mı?

İşsizlik tüm Türkiye’de olduğu gibi Avcılar’da da büyük bir sorun. Ekonomi bir ilçe belediyesi olarak bizim düzeltebileceğimiz bir alan değil ama biz bu konuda da vatandaşlarımızın yanında olmak, imkanlarımız el verdiğince bu sorunu çözmek zorundayız. Hedefimiz yerelden kalkınma hamlesi başlatmak. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun da bununla ilgili projeleri var. Birlikte yürüttüğümüz projeler var. Kurduğumuz Bölgesel İstihdam Ofisi sayesinde birçok işsiz gencimizin iş bulmasına yardımcı oluyoruz. Bunun dışında da gençlerimiz için yeni iş alanları yaratma konusunda da çalışmalarımız var. Yani belediyenin de yeni istihdam alanları yaratması ya da istihdam yaratabilecek genç girişimcilere, işletmelere olanak sağlaması konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda araştırmalar yapıyoruz ve girişimlerimiz de var.

Aynı zamanda üniversiteli gençlerin odak noktası bir kent İstanbul, gençlerle ilgili projeleriniz neler?

Gençler için yaşayan, canlı bir kent yaratacağız. Bir hedefimiz var, Avcılar’da yaşayan gençler gezmek için, sosyalleşmek için Kadıköy’e gitme ihtiyacı duymayacak. Kültür sanatla, sosyal alanlarla, spor faaliyetleriyle gençler için her türlü imkanı yaratarak Avcılar’ı çekim noktası haline getirmek istiyoruz. Gençlerin eğitimiyle ilgili de etüt merkezleri gibi, kütüphaneler gibi onlara yardımcı olacak, kendilerini geliştirmelerine zemin hazırlayacak çalışmalar yapacağız.

Ülkenin genelinde olduğu gibi İstanbul’da da ne yazık ki kadına şiddet ve taciz olayı sıkça yaşanıyor, bununla birlikte kadınlara yönelik çalışma olanağı kısıtlı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kreş açmayı öncelikli amaçları arasına almıştı, Avcılar olarak kadına yönelik projeleriniz neler?

Türkiye’de kadın erkek eşitliği konusunda ilk adımı atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Türkiye, o yıllarda Avrupa’nın önündeydi. Şimdi ise kadının erkek ile aynı şartlara sahip olmasından rahatsız olanlar, eşitlik mücadelesine engel olmaya çalışıyor. Ama kadınlar buna müsaade etmeyecek. Biz de kadınların yaşamın her alanında daha aktif olması için, evlerine kapanıp kalmamaları için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Kadınların iş yaşamına daha çok katılması ve aile ekonomisine katkı sunması için Kadın El Emeği Pazarı ve Kadın Kooperatifleri gibi çalışmalarımız var. Kadınlarımız üretecek, hem ekonomik olarak bağımlı olmayacaklar hem de sosyalleşecekler. Üstelik kadınların ürettikleri ürünleri sadece Avcılar’da değil, tüm Türkiye’de ve yurtdışında satabilmeleri için de girişimlerimiz mevcut. Hiç kreşi olmayan mahallelerimize kreş açıyoruz. Kadın danışma evlerimizde kadınların sosyalleşmesi için her türlü olanağı yaratıyoruz. Bir araştırmaya göre İstanbul’daki kadınların yarısı İstanbul Boğazı’nı görmemiş. Avcılar’da Boğaz’ı görmeyen kadın kalmayacak, hedeflerimizden biri de bu.

Avcılarla ilgili son sorum; işler düşündüğünüz gibi gitmezse yeniden aday olur musunuz?

Siyaset kişisel çıkarlar için değil toplum için, toplum yararına yapılmalı. Ben de bu inançla siyasete atıldım ve başladığım günden beri de bu inançla yürüyorum. Avcılar’da, tüm Türkiye’de insanlar daha mutlu, huzurlu, umutlu yaşasın diye siyaset yapıyorum. Eğer başarısız olduğumu düşünürsem, bu başarısızlıkta ısrarcı olmak gibi bir hataya düşmem.

Biraz da özel konulardan konuşalım istiyorum. 1993 yılında geçirdiğiniz bir trafik kazası sonucu kollarınızı yitirmişsiniz, çoğu engelli böyle bir olay neticesinde engelli kaldığında kendini kapatıyor, hatta bazen istenmedik sonuçlara bile neden olabiliyor, siz bu süreci nasıl aştınız?

12 yaşından itibaren ailemden ayrı kendi yemeğini yapan, çamaşırını yıkayan, öğrencilik hayatı yaşayan bir gençtim. Yaz tatillerinde köye döner babama yardım ederdim. Ailem buğday mısır ekerdi. Buğday çektiğimiz patoz makinesi vardı. Şaftla çalıştığı için sistemi ben biliyordum ve makineyi dengelerken o şaft beni kaptı. Fırlattığındaysa iki kolum yoktu. Ama ben zaten 18 yaşına kadar birçok zorluğu aşmış bir bireydim. Yani zorlukları aşmamız 18 yaşındaki kazadan sonra başlamadı. 12 yaşında olgunlaşmış, kendi ayakları üzerinde duran okuyan bir bireydim. Yaşama sarılmaya, devam etmeye karar verdim. Yeni bir durum ortaya çıkınca çevremizdeki dostlarımız da büyük bir dayanışma gösterdi ve bu beni daha hızlı hayata kattı. Ankara’da Hacettepe’de muhasebe kazanmıştım. 3 gün sonra kayıt yaptırmaya gidecektim ama kaza oldu. Muhasebenin kağıt kalem gerektirdiğini, yazı yazmanın zor olacağını düşündüm ve avukatlığın, yani lafla, beyinle yürütülen bir mesleğin daha iyi olduğunu düşünüp o yönde karar verdim. 3 aylık bir hazırlıkla İstanbul Hukuk Fakültesini kazandım.

Hayatın birçok zorluğu var. Engelliler için tabii daha ayrı, ama engelsizler için de hayat kolay değil. O yüzden vazgeçmek yerine gerçekliği kabullenip ona uygun şartları yaratmak gerekiyor. Azim, ısrar ve bilgiyi kullanma, kendi bilginizi arttırma başarıyı mutlaka getiriyor.

Türkiye’deki engelli dernekleriyle ilgili çalışmalarınız var ve engellilerin bir sürü sorunu var, engellileri nerede görüyorsunuz? Yani Türkiye’deki engellilerin sorunları yeterince konuşulup anlaşılabiliyor mu?

Engellik meselesi bir eşitlik meselesi, hak meselesi, eşit yurttaşlık meselesi. Ne yazık ki ülkemizde üzerine en az çalışma yürütülen, en az çözüm bulunan sorunların başında geliyor. Engelliler ve dezavantajlı grupları birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Bireylerin özel ihtiyaç ve durumları dikkate alınmadığı için sorunlar yaşıyoruz. Bu ihtiyaçlara uygun düzenlemeler yapılsa sorun olmayacak. Engelliler için evden çıkmak bile bazen işkence oluyor. Erişilebilirlik çok büyük bir sorun. 2005 yılında bir yasa çıktı ve bu yasa ile Türkiye özellikle engelliler için erişilebilirliği sağlama yükümlülüğü öngörmüştü. Şu an 2019 yılındayız. Aradan geçen 14 yıl ama hala erişilebilirlik tam sağlanmış değil.

Avrupa’da ve Amerika’da da çalışmalarınız olduğunu biliyorum, oradan bakıldığında Türkiye’deki engellilerin insanca yaşayabildiğini düşünüyor musunuz? Nerelerde eksiğiz, ne yapmamız gerekiyor?

Dünya’da engellilerin sorunlarıyla özel olarak ilgilenen birçok örnek mevcut. Bireyin ihtiyaçlarını gözeten, bireyi birinci sıraya koyan bir anlayış ne yazık ki dünyada da güçlü bir karşılık bulamıyor ancak yine de bizim açımızdan örnek alınabilecek, yol açıcı olabilecek örnekler var. Örneğin en son, geçtiğimiz haftalarda Almanya’ya gittik. Orada Bielefeld Belediyesi ve Bielefeld Üniversitesi'nin katkılarıyla Bethel Vakfının öncülüğünde engelliler için oluşturulan ve 14 bin engelli vatandaşın yaşadığı bir bölgeyi inceledik. Engelli vatandaşların özel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluşturulmuş bir bölge. Oradan birçok notla döndük. Türkiye’de eşitsiz ve ayrımcılık doğuran bir iklim var. Bu iklimi değiştirmek için mücadele edeceğiz. Bu mücadelede de çeşitli uygulamalardan, dünya üzerindeki çeşitli örneklerden mutlaka faydalanacağız.

Beş yıl sonra en azından Avcılar için engellilerin yaşayabileceği bir kent olacak sözünü verebiliyor musunuz? Bu konuda projeleriniz var mı?

Avcılar’da da durum tabii ki Türkiye’dekiyle aynı. Biz erişilebilir bir Avcılar hedefliyoruz. Bunu başarmak zorundayız. Engellilerin diğer haklara eşit bir şekilde ulaşmasının önünü açacağız. Hedefimiz Avcılar’da Türkiye’ye örnek olacak bir eşitlik, eşit yurttaşlık ortamı kurabilmek. Hem engelliler hem de diğer tüm dezavantajlı gruplar için bu eşitlik ortamını yaratmak istiyoruz ve yaratacağız, Türkiye’ye örnek olacağız. Engellilik meselesini proje odaklı, bir projeyle çözülebilecek bir sorun gibi düşünmek doğru değil. Bu toplumun her kesimine, her tabakaya sirayet etmesi gereken bir eşit yurttaşlık mücadelesi, hak mücadelesi.

Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.