Ajans Bakırçay
2021-07-10 12:46:26

Temmuz 2021 Birinci Yarısı Kültürel Etkinlikler

Nüket Hürmeriç

10 Temmuz 2021, 12:46

Bazı şarkılar vardır ki hiç unutulmaz. Gençliğimize birer armağandır. Örneğin ne zaman yağmur yağsa Jose Feliciano’nun Rain (Yağmur) adlı şarkısı otomatikman içimden ya da dudaklarımdan dökülüverir. Sanki ruhum da yıkanmaktadır. Porto Rikolu besteci, söz yazarı, şarkıcı, gitarist sanatçı, doğuştan da görme engellidir. Akustik müzik ve Latin Pop türü üzerine çalışmıştır. İşte şarkının sözlerinden seçtiğim dizeler: Listen to the pouring rain (Yağan yağmuru dinle) / Listen to it pour (Yağışını dinle) / And with every drop of rain (Ve her yağmur damlası ile) / You know I love you more (Seni daha çok sevdiğimi biliyorsun)…Let it rain all night long (Bırak bütün gece yağmur yağsın) / Let my love for you go strong (Bırak sana olan aşkım güçlensin) / Who cares about the weather? (Havayı kim umursar ki?)… Bir diğer yağmur konulu şarkının sahibi ise Aphrodite’s Child (Afrodit’in Çocuğu) adlı 1967-1971 yılları arasında aktif olanYunan Rock topluluğu. Grup dağılınca üyelerden Vangelis new age ve elektronik müziğin önde gelen müzisyenlerinden biri oldu. Demis Roussos da pop müziğine bireysel olarak katkıda bulunmayı sürdürdü. Rain and Tears (Yağmur ve Gözyaşları) adlı parçası ile öne çıkmışlardı. İşte sözlerinden bir demet: Rain and tears are the same (Yağmur ve gözyaşları aynı şeydir) / But in the sun you’ve got to play the game (Ama güneşte oyun oynamalısın) / When you cry in the winter time (Kışın ağladığında) / You can pretend it’s nothing but the rain (Yağmur dışında hiçbir şeyi görmezsin) / How many times I’ve seen (Kaç kez gördüm) / Tears coming from your blue eyes (Mavi gözlerinden akan gözyaşlarını) / Rain and tears are the same (Yağmur ve gözyaşları aynı şeydir)…Üçüncü konulu şarkımız Gene Kelly tarafından seslendirilen “Singing in the Rain.” (Yağmurda Şarkı Söylüyorum) Aynı adda film için bestelenmiş olup Gene Kelly aynı zamanda dans etmektedir. Kendisi oyuncu olup enerjik ve atletik danslarıyla biliniyor. Şarkının ilk bölümleri şöyle: I’m singin’ in the rain (Yağmurda şarkı söylüyorum) / Just singin’ in the rain (Yağmurda sadece şarkı söylüyorum) / What a glorious feelin’ (Ne muhteşem duygu) / I’m happy again (Ben yeniden mutluyum) / I’m laughing at clouds (Bulutlara gülüyorum) / So dark up above (Yukarısı öyle karanlık ki) / The sun’s in my hearth (Güneş yüreğimde) / And I’m ready for love (Ve aşka hazırım)…

***

Haziran ayında youtubedan ulaşılan Çağdaş Yaşam TV’de “Sanata Dair” adlı sunumu izledik.

Tilki Sanat Atelyesi’nin öğretmenleri sundu. Sözü önce İngilizce öğretmeni Yonca Selanik aldı. Öncelikle en basitinden sanatın güzeli arama anlamına geldiği vurgulandı. Robotlar sayesinde yaratıcılığın ortaya konacağı, sanatın giderek daha önemli olacağı belirtildi. Tilki Sanat Atelyesi kurucusu Çağatay Olgun sözüne sanatın bir problem olduğunu belirterek başladı. Ona göre bilim ve teknoloji geliştikçe estetik yön zayıflıyor. Sanat sonsuzluğu, özgürlüğü çağrıştırır. Galerideyken dışarda şehir akar, sen sanat evreninin içindesin. Adorno’ya göre toplum yanlış bilinçtir ve sanat o yanlış bilinçten çıkar. Sanat mutluluk vaadi, sığınacağın en temel vaaddir. Sanat bize doğrultulmuş bir aynadır. Sanatçı doğulmaz, çabayla, emekle, zamanla olunur. Dijital sanatçı Refik Anadol’a göre sanat eleştirmeli, muhalif olmalı, politik olmalıdır. Erhan Ayhan ise feminist tiyatro üzerine konuştu. Müzelerde kadınların % 85’inin çıplak olduğuna dikkat çekiyor. Sanatın kadınları görünmez hale getirdiğini, metalaştırdığını vurguluyor. Evliliğin kökeni ödünç alıp vermedir. Anaerkil sistem antik yunanda kırılmıştır. Fahişeler gündüz pandomim yapıyordu. Yaygın ezberlerimiz bozan yorumlar var. Bekleyen, susan Ferhat’ın Şirin’i yerine; özne, anlatan, konuşan Şirin olmalıdır. Romeo ve Jüliet de erkek zihniyetiyle yazılmıştır. Klasik tiyatro akıl veriyor, feminist tiyatro eleştiriyor… Felsefe öğretmeni Dilara Çamlıbel ise Nietzsche’yi filozof sanatçı olarak tanımlar. O, bol bol metafor kullanıyor, şiirsel yazıyor. Yeni bir dünya hayali kuruyor, baskın ahlak anlayışını eleştiriyor. Sanatın bilgiden daha üstün olduğuna inanıyor. Ancak yaşıyorsam düşünebilirim, diyor. Ufku açan yararlı bir sunum olmuş…

***

Dijital devrim sanatta da devrime yol açıyor. Önce İstanbul’da sonra haziran boyunca İzmir’de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde resim sanatına yansımalarına tanıklık ettik. Sergi dijital ile dönüşen resim sanatının ilk örneklerini oluşturuyor. FISPIS tekniği ile renkler aynı zamanda yazılım aracılığıyla sese ve müziğe dönüşüyor. Kanvas üzerine Fıspıs, hareketli grafik, ses tasarımı, projektör, illüstrasyon, cam işleme, led programlama, dijital heykel, işlenmiş cam üzerine ışıklı kutu, ses sistemi, foto manipülasyon, ışık tasarımı, asamblaj enstalasyon, interaktivite programlama, kinetik sensör bu yepyeni sanatın yepyeni kavramları. Sanat merkezinin 4 büyük galerisinde yepyeni, heyecan verici bir sergi izledik. Ortamdan geleceğe dönük iyimser, umutla dolu olarak ayrıldık…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.