Tarihin en büyük bilgi hazinesi olarak bilinen İskenderiye Kütüphanesi’nin yok oluşu yüzyıllardır insanlığın hafızasında bir trajedi olarak yer aldı.
Ancak son bulgular, bu hikâyenin sandığımız kadar karanlık olmayabileceğini gösteriyor. Yeni teoriye göre kütüphane gerçekten yanmadı; en değerli belgeler felaketten önce gizlice başka şehirlere taşındı.
Oxford Üniversitesi’nden tarihçi Prof. Harold Whitman liderliğindeki araştırma ekibi, Mısır’daki kazılarda kül kalıntısı yerine raf düzeni izleri buldu. Bu durum, belgelerin sistemli biçimde taşınmış olabileceği ihtimalini güçlendirdi. Whitman’a göre, arşivin önemli bir kısmı Bergama ve Antakya’ya aktarılmış olabilir.
Yeni kanıtlar eski efsaneyi sarsıyor
Araştırmada incelenen papirüs parçalarının kimyasal yapısı, İskenderiye papirüsleriyle neredeyse aynı çıktı. Bu benzerlik, taşınma senaryosunu destekleyen en güçlü delil olarak görülüyor.
Bilim insanları ayrıca Bergama’da bulunan bazı parşömenlerde "İskenderiye Koleksiyonu"na ait mühür izlerine rastladı.
Prof. Whitman, "Belki de kütüphane yok olmadı; sadece yer değiştirdi. Bu durumda kayıp değil, korunmuş bir bilgi hazinesinden bahsediyoruz" diyor.
Tarih yeniden mi yazılıyor?
Eğer bu teori doğrulanırsa, yüzyıllardır 'bilginin kül oluşu' simgesi olarak anlatılan İskenderiye hikâyesi tamamen değişebilir. Kütüphane yangını efsanesi, aslında bilgi koruma refleksinin bir sonucu olabilir. Tarihçiler, önümüzdeki yıl yapılacak karbon testlerinin bu tartışmaya yön vereceğini söylüyor.
Kütüphanenin akıbeti hâlâ tam olarak bilinmiyor; ancak bu yeni bulgular, tarihin en büyük gizemlerinden birine taze bir bakış getirmiş durumda.
Kütüphanenin Yanıp Yok Oluşu
Iulius Caesar (Jül Sezar), Plutarkhos ve Seneca gibi tarihçiler tarafından İskenderiye’de kütüphaneyi yakıp kül eden bir yangın çıkarmakla suçlandı ve uzun süredir modern tarihçiler olayların bu şekilde yaşandığını kabul ettiler. Yangın, Caesar’ın MÖ 48’de şehri işgali sırasında, Caesar’ın siyasi rakiplerine karşı iç savaş verdiği bir dönemde meydana geldi. Hikâyeye göre, rakipleri tarafından kuşatılan Caesar, birliklerine limandaki düşman gemilerini ateşe vermelerini emretti. Tarihçi Plutarkhos şöyle yazdı: “Caesar, tersanelerden yayılan ve Büyük Kütüphaneyi tahrip eden bir ateş kullanarak tehlikeyi püskürtmek zorunda kaldı.”
Çoğu tarihçi, hikayenin muhtemelen abartıldığı konusunda artık hemfikir. Caesar’ın işgali sırasında bir yangın çıktı, ancak bazı parşömenler yanmış olsa da kütüphanenin büyük ölçüde etkilenmediğine inanılıyor. Tarihçiler, araştırmalarında kütüphane koleksiyonlarını kullandıklarından bahseden bilim insanı Strabon gibi daha sonraki ziyaretçilerin yazılarına işaret ederek kütüphanenin ayakta kaldığına dair kanıtları aktarıyorlar.
Tarihçiler ve bilim insanları uzun zamandır Büyük İskenderiye Kütüphanesi’nin kaybından ve bu kadar bilginin yok edilmesinden yakındılar. Hangi bilgilerin kaybedilmiş olabileceğini kesin olarak söylemek zor, çünkü kütüphanenin arşivlerinde tam olarak ne tuttuğuna dair hiçbir zaman tam bir muhasebe yapılmadı.