Ajans Bakırçay
2020-01-07 11:06:54

Sibel’in Ölmesini Mi Beklediniz?

Atilla Köprülüoğlu

atillakopruluoglu@gmail.com 07 Ocak 2020, 11:06

Yaşamak bu yangın yerinde/Her gün yeniden ölerek/

Zalimin elinde tutsak/Cahile kurban olarak/Yaşamak görevdir

bu yangın yerinde/Yaşamak, insan kalarak- - Ataol BEHRAMOĞLU

****

İstanbul Üniversitesi kapısı önünde toplandı çocuklar,

"yemek hakkı tek öğüne inmesin" diye...

Dilekçe vermek için biraraya gelmişlerdi.

Kampüsun kapıları yüzlerine kapatılmıştı.

Oysa sadece açtılar, yemek istiyorlardı öğrenciler…

Sonra polisler sardı çevrelerini...

Copu öyle vurdu ki bir polis memuru, bizler utandık seyrederken görüntüleri

ve çoğumuz içinden geçirdi kuşkusuz;

"Ve dilerim ki evlâdın ve sen hiç ekmek derdine düşmezsin.

Ve dilerim ki gelecekte çocukların bunu izlerken utanır!..."

* * * *

Aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiydi Sibel Ünli.

20 yaşındaydı.

Epilepsi hastasıydı.

Bir yandan da iş arıyordu.

Gelecek görmedi, umutsuzdu...

Yürek kavuran "Yemekhane kartımda

para kalmamış sadece bir liram var"ı

yazdı twitter hesabından...

Cebinde 1 TL 40 kuruş ile Samatya’da intihar etti.

Onur yoksunları,

"Akıllı telefondan atmış mesajı.

O telefona parası yetiyorsa neden açlık çekiyormuş"

diye vicdansızlıkta tavan yapıyordu.

Vahim olan; Bir kız çocuğunun

cebinde 1 lira kırk kuruş ile intiharıydı!...

* * * *

Yine İstanbul’da işten atılan bir öğretmen

"maddi ve manevi imkansızlıklara dayanamıyorum"

ifadesiyle canına kıyıyordu.

İkisi de gençti, Sibel de Recep Öğretmen de!

İkisi de ekonomik kriz kurbanıydı!

Ekonomik sorunun yükü ağırlaşıyor,

intiharlar artıyordu.

Ama;

Diyanet 2020 bütçesi 2019’a göre

1.1 milyar TL artmış, 15.5 milyar olmuştu.

16 bakanlığın yarısının bütçesinden fazla bir kaynaktı!

Ama;

iktidar yakını şirketlerin vergi borçları siliniyordu.

Ama;

rantçılar, betoncu, talancı zihniyet

kazanmaya devam ediyordu.

Ama;

işçi emekçi memur ise yoksulluğa

mahkum oluyordu.

Ama;

garibanın gevreği 1 TL’den 2 TL’ye

alınıyordu artık. Zamlanmıştı!

Ama;

Hariciye Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da

mikrofonlara "Biz dünyanın en

zengin değil fakat en cömert ülkesiyiz" diyebiliyordu.

Ve TV ekranında soruyor ve

çanak sorularıyla tepki çekiyordu

"tarafsız gazeteci" de;

"Sayın Cumhurbaşkanım, ekonomi

ne iyi durumda değil mi? Vallahi öyle!.."

Ekonomi can alıyordu can!

Meslektaşımız Zafer Arapkirli haykırıyordu;

"Memleketin çocukları açlıktan ve parasızlıktan

ölürken, haber ve röportajlarını

Hükümet yalakalığına ayıran kanalları

hem izleyici hem de ‘mütalaacı konuk’

sıfatı ile aklı başında herkes boykot etmeli.

Bu rezaleti durdurmalıyız.

Yeter artık."

Kumanda düğmeleri işe yaramalı.

* * * *

Dün "bir öğünün hesabını yapan" İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü yönetimi

geri adım attı, zam kararını iptal etti.

Şu açıklamayla;

"Önemli Duyuru: Öğrencilerimizin taleplerini

değerlendiren Rektörlüğümüz

yemekhane ile

ilgili alınan kararı iptal ederek;

öğrencilerimizin

sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeklerinin

önceden olduğu gibi aynen devam etmesi kararı almıştır."

Protestonun gücünü, toplu dayanışmayla

ses çıkarmanın, tepki vermenin önemini

vurguluyordu bu karar!

İyi de; Sibel’in ölmesini mi beklediniz?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.