Ajans Bakırçay
2020-04-07 16:03:36

Sevmek, Dostluk ve Sait Faik...

Okan Yüksel

07 Nisan 2020, 16:03

Szabo; "Bir insan korkak mı; namuslu adam olmaz!"

Heraklis: "Korku içinde yaşayan

adam asla hür değildir!" der.

Aristo’ya (Aristoteles) göre de "Kimse korktuğu adamı sevmez."

Şu söz de Dostoyevski’nin: "Korku yalan doğurur."

Ya Urlalı Üstad Necati Cumalı’nın şu dizeleri;

"Bir günü/ Güzel bir günü/ Güneşli bir günü

Hiçbir şeye değişmem/Onun için savaşı sevmem

Onun için zulümü sevmem/ Onun için yalanı sevmem

Bilirim yaşamaz güneşte/ Bilirim yaşamaz yanyana aşkla

Ne haksızlık/ Ne korku/Ne açlık..."

Devam edelim…

"Bütün korkaklar dönek olmayabilir.

Ama bütün dönekler korkaktır. Prof.Dr. Emre Kongar"

Bize göre de ölüm yaşamın en büyük gerçeğidir.

Önemli olan dolu dolu yaşamak, adam gibi yaşamak,

yaşanan her günü, saati, dakikayı cesaretle onurla solumaktır.

Bilinmelidir ki korkunun ecele asla faydası yoktur!

"Nereden gelirse gelsin, dağlardan, kuşlardan,

denizden, insandan, hayvandan,

ottan, böceklerden.

Bir hişt sesi gelmedi mi fena.

Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanlar…"

*****

Korona günlerinde ben de "kesin tecrit"teyim.

Arayan, aradığım dostlarıma sık sık espri

yapıyorum "72. Hariciye Koğuşu’ndan

her harfi sevgi/dostluk dolu Merhaba" diye.

Dün kütüphanemde arşivimi düzeltiyorum, bir ara

masadaki kitaplarımı, notlarım, vazodaki

çiçekleri seyrediyordum.

Dalmışım…

Birazdan bu sözler gizemli bir ışık gibi zihnimde parlayıp söndü…

İnsanıyla doğasıyla yaşamı bir bütün olarak gören

Çağdaş Türk öykücülüğün kurucularından sayılan

"Burgazadalı" Sait Faik konuşuyordu…

Güzellikleriyle ve çirkinlikleriyle, acıları ve sevinçleriyle

Sait Faik’in dünyası bir bütündü.

Fethi Naci "Bir Hikayeci"de onun dünyasını şöyle anlatır;

"Sait Faik’in istediği dünya kafanın,

kolun çalışabildiği, çalıştığında doyduğu,

eğlenebildiği, sefillerin bulunmadığı,

kadınların, kızların satılmadığı,

haksızlıkların olmadığı, insanların

hepsinin mutlu olduğu, doğru şeyler,

iyi şeyler söylemek için kıvranan

adamın korkmadan, yanlış yorumlanmadan

bu şeyleri söyleyebildiği bir dünyadır."

İmrendiğimiz Dünya’yı kucaklayan

bir insan harcı taşıyordu Usta.

*****

İnsanca yaşamak için alınterinin karşılığını almak

için uğraş verenlerimiz, petrol işçilerimiz,

madencilerimiz, hastanelerde şu günlerde

kıyasıya bizler için mücadele eden

sağlık emekçilerimiz, basınımızın onurlu çalışanları,

çocuklarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız,

insanlarımız; bir gün o hünerli elleriyle

yarattıkları dünyanın güzelliğini

elbette bir gün yaşayacaklardır.

Nâzım Baba’nın şu sözü ayrı bir anlam ve

önem nasıl kazanıyor günümüzde dostlarım,

"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve

bir orman gibi kardeşçesine."

*****

Binlerce yıllık tarih oluşumunda, özgür ve

yaşam mücadelesi veren insan soyu, yarattığı

güzelim dünyada dünyanın güzelliğini

yüreğini ta orta yerinde duyacak, beyaz türküler söyleyecektir.

Beyaz türkülerive sevinçleri -zorunlu- olarak

söyleyemediğimiz yaşayamadığımız şu günlerde

Sait Faik’in; "Yani Baba" öyküsünün son satırlarını

sizlere anımsatmadan edemedim;

"…Hey gidi Yani Usta hey…Gelmedim, gelemedim.

Ne çıkar bundan. 

Sen yine o aynalı sinemada

yanımda oturan o küçük çocuksun sokakta

gördüğüm zaman. Ama yüreği bir şey, bir demirden avuç da

sıkmıyor değil hani. Ama boş ver. Üzülme be Yani Usta.

Beni gördüğün zaman gülümseyiver. Aldırma.

Dünyada dostluk vardır be. O da ölmedi ya!.."

Unutmayalım;

"Oxford’ta insan soyuna öğretilemeyecek tek şey; dostluktur!"

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.