Ajans Bakırçay
2021-03-18 02:42:21

Saat Kuleleri ve Bergama Saat Kulesi

Murat Solmaz

18 Mart 2021, 02:42

Sanayi Devrimi ile birlikte başta İngiltere olmak üzere sanayileşme hamleleri yapan Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da fabrikalar yaygınlaştı. Fabrikalarda çalışma şartları ağırdı, işçi sınıfının mücadelesi angaryaya karşı, uzun çalışma sürelerine ve sömürüye karşı devam etti. Sendikalar kuruldu. Çalışma hayatı, toplum düzenini şekillendiren bir kavramdı artık. Kentlerde sadece emek eksenli bir yaşam değil, buna bağlı oluşan gelişen bürokratik düzlemde yeni mesleklerde ortaya çıkıyor ve birçok sektör çalışma düzeni içinde yerini alıyordu. Zaman kavramı hızlanmıştı. Adeta insanlar bir yerden bir yere yetişmek zorunda hissediyordu. ‘İş Başı’ , ‘Paydos’ , ‘Haftasonu tatili’ gibi kavramlarla tanışıyordu sanayi toplumu. Bütün bunlar bir gün içinde zamanı kategorilere ayırmaya neden oldu. Burada insanlara tek yol gösterici saatti. Henüz cep telefonlarımız yoktu, kol saatlerimiz ve hatta duvar saatlerimiz bile yoktu. 19. Yüzyılın sonlarında, kamu binaları başta olmak üzere, iskele, gar gibi ulaşım alanlarında, herkesin dikkatini çeken saatler asılmaya başladı. Avrupa’nın birçok kentinde saat modası beraberinde mimari estetiği olan saat kulelerinin yapılmasını getirdi. 1856 yılında Londra’da Big Ben Saat Kulesi faaliyete girdi. Birçok Avrupa kentinde simgeleşen saat kuleleri yükseldi.

Foto: Londra’da Big Ben Saat Kulesi

Saat kulelerinin sanayileşen Avrupa toplumunda bir ihtiyaca bağlı geliştiğinin tekrar altını çizerek Osmanlı Devleti’ne gelmek istiyorum. Osmanlı Devleti, sanayileşme hamlesini gerçekleştiremediği gibi uzun süren savaşlarla büyük toprak kayıpları yaşamış ve Duyun-u Umumiye Borçları ile iflasını açıklamıştı. Bütün bunlara rağmen başkent İstanbul’da yeni saraylar inşa ediliyordu.

Başta İzmir ve İstanbul olmak üzere Anadolu’nun birçok kentinde saat kuleleri inşa edilmeye başlandı. Özellikle II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. Yılında tüm valiliklere saat kulesi yapılmasıyla ilgili ferman gönderilmiştir. Bu durum sanayileşemeyen bir ülkede sadece görsel olarak Avrupa’yı taklit etmekten ibaretti. Zayıf düşmüş bir ekonomiyi canlandırmak ve eski güce kavuşmak çok daha uzun bir maratondu. Bunun yerine batı tarzında mimariye önem vererek Avrupa’ya ‘güçlüyüz’ mesajı verilmek istenmişti. Belki de günümüzde de bu anlayışın izlerini görmek mümkün. Büyük devlet olmanın ancak ihtişama önem vermekle, saraylar yapmakla doğru orantılı olduğu düşüncesi tartışılsa da saat kuleleri meselesine geri dönmek gerek.

Saat kulelerinin yapımıyla birlikte Müslüman kitlenin zaman ölçüm sisteminde önemli bir değişim yaşanmaya başlanmış, “ezanî” zaman ölçümünden, bilimsel hesaplara dayanan zaman ölçümüne yönelinmiş, toplumsal yapıda önemli bir modernleşme süreci başlamıştı.

Bölgemizde en simgesel saat kuleleri arasında hiç kuşkusuz İzmir’de Konak Meydanı’nın da bulunan saat kulesi yer alır. Eyfel Kulesinin mimarı Mösyö Pierre’nin yaptığı bu görkemli eserin saatini de Alman İmparatoru II. Wilhelm armağan etmiştir.

Saat kuleleri bazen tek bir kule bazen de mevcut kamu binasının bir parçası şeklinde inşa edilmişti. Bergama Saat Kulesi bu tür yapılara en güzel örnektir. II. Abdülhamit zamanında Bergama Kaymakamı olan Kemal Bey tarafından yaptırılan Hükümet Konağı’nın Marsilya Kiremitli piramidal çatısında yer alan saat kulesi yaklaşık 2 metre yüksekliğindedir.

1955’ten itibaren Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılmaya başlanan binanın temelinde moloz taş kullanılmıştır. Yapının diğer kısımları ise dolgu duvar tekniği ile yapılmıştır. Kapısı ortada yer alan binanın girişinin sağında ve solunda birer adet dikdörtgen pencere mevcuttur. Giriş kemerinin tam üzerinden geçen kademeli taş silme, iki katı birbirinden ayırmaktadır. Üst katında ise demir malzemeden yapılmış küçük balkonlar vardır.

Binanın piramidal çatısında bulunan cihannüma şeklinde kare planlı saat kulesi Bergama’nın tek saat kulesidir. Ahşap kulenin dört cephesinde de Roma rakamlı dairesel saat kadranları yer alıyor. Dalgalı parametli düz çatısının üzerinde soğanbaşı olarak tabir edilen kurşun kaplama kubbesiyle örtülü saat kulesinin en üst bölümü üç kısımlı zarif bir alemle son bulmaktadır.

Bergama Saat Kulesi, bağımsız saat kuleleri gibi kendi başına simgeleşmiş olmasa da kent merkezindeki tarihi dokuya zarif bir ayrıntı katmasıyla hafızalardaki yerini almaktadır.

--------------------------------

Kaynakça

1. Meltem Cansever, Türkiye’nin Kültürel Mirası 100 Saat Kulesi, NTV Yay.

2. Hakkı Acun, Anadolu Saat Kuleleri, Atatürk Kültür Merkezi Yay.

3. Sabri Yetkin, Kentsel Bir Sembolün Doğuşu – İzmir Saat Kulesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.