Ajans Bakırçay
2022-04-09 09:16:09

Romanların uğradığı ayrımcı tutum ve uygulamalar

Sedat Özgüven

09 Nisan 2022, 09:16

8 Nisan Dünya Romanlar Günü...

Romanlara yönelik ırkçılığın ve ayrımcılığın tarihi çok eskilere dayanıyor.

Bu ayrımcı ve aşağılayıcı tutum, özellikle 2’nci dünya savaşıyla ve sonrasında daha da derinleşti. Yüzbinlerce Roman Nazilerin ölüm kamplarında katledildi.

Bu olumsuz ve insanlık dışı uygulama ve duyguların yansımalarına ben de çok küçük yaşlarda tanık oldum. Önce Dikili de ve daha sonra da taşındığımız İzmir Tepecik'te tanıdım Romanları...

İzmir'e taşındığımız ilk zamanlarda, Tepecik semtinde kalmak durumunda olduğumuz aile evinde, roman bir aile ile yan yana birlikte yaşamıştık. Bizler, annem abilerim ve ben romanlara karşı ta o günlerden başlayan bir yakınlık ve dayanışma duygusuyla yüklendiğimizi hatırlıyorum.

Dünyada ve Türkiye'de Romanlara yönelik ırkçı ve ayrımcı uygulamalar devam ederken, bu anlayışlara, uygulamalara ve görüşlere karşı olanların sesleri de daha güçlü çıkmaya başladı. Ve bu doğrultuda örgütlü mücadele 8 Nisan 1971 tarihinde, Londra da 14 ülkeden gelen Roman delegelerin katılımıyla ilk Roman Kongresi ile başlatıldı.

Daha sonraki yıllarda bu kongrelere katılım artarak sürdü. 1990 yılında gerçekleştirilen ve 300'e yakın delegenin katıldığı 4'üncü kongrede, 8 Nisan’ın Dünya Romanlar Günü olarak kutlanmasına karar verildi.

Bu günlerde 32’nci yılını yaşıyoruz...

Romanların uğradığı ayrımcı tutum ve uygulamalar hayatın her alanında, şu ya da bu biçimlerde devam ediyor. Eğitim alanı incelendiğinde, roman çocukların eğitime erişimlerinin ne denli zor olduğunu görmek zor olmayacaktır. Elbette engellerin en öne çıkan nedeni maddi zorluklardır.

Romanlar Türkiye de en yüksek işsizliğe sahip olan kesimler arasında bulunmaktadır.

Ayrıca Romanlar, son bir kaç yıldır bütün dünyayı etkileyen, binlerce insanın ölümüne, işsiz kalmasına ve ekonomik zorluklara neden olan pandemi süreçlerinde etkilenen önemli kesimlerden biridir.

32'nci yılını kutladığımız Dünya Romanlar Günü'nü yaşarken, bu insanlarımıza demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü temellerinde bir anlayış ve uygulamaların oluşturulması ve bunun yaygınlaştırılması çabalarının artırılması gerekmektedir. Elbette bu sadece söylemlerle yaşama geçirilebilecek bir hedef değildir.

Emek, demokrasi ve gerçek anlamda 'İNSAN' yanlıları bu hedefe yönelik mücadelelerini arttırmalıdır.

Ayrıca, Devlet kurumları da, ekonomik destek paketleri dahil, her alanda alacağı tedbir ve uygulamalarla, Romanlara insanca ve tüm yurttaşlarla eşit koşullar yaratılmasını sağlayıcı önlemlerini gecikmeden yaşama geçirmelidir.

Yorumlar (2)

Hasan Alıcı 2 Yıl Önce

Biriktirme hedefi en az olan toplulukların başında gelen insanların bitmeyen göç yolculuğu. Yerleşik hayata zorlanmalari ciddi bir asimilasyon ve ayrımcılığı beraberinde getirir. Gün bulut, gün tüketmek Gün konup, gün göçmen Varını, yoğunu paylaşıp Sazı, sözü, raksı her rege boyamak Keşke hiç bitmese BİRİKTİRMEYİ red edenler.

Hasan Şürü Dal 2 Yıl Önce

Dünya Roman Günü hepimize kutlu olsun. Romanlara karşı yapılan her şey suç ve her söz nefret suçu işlemektir. Bu konuda en çok eleştirdiğim şey “çingene” denmesi. Bunu ifade ettiğim zaman bazı arkadaşlardan, - Ama onlar kendileri bile söylüyo birbirlerine Ya da bazı kendine aydın diyenle ise, - Bak dostum şair bile ne güzel ifade etmiş “ Çingenem çatal karam, nar tanem Nur tanem bir tanem” Diye ne varmış bunda? Yine de bunun nefret suçu olduğunu ısrarla söylemeye devam edeceğim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.