Ajans Bakırçay
2021-07-11 14:01:23

Prof.Dr. Orhan Süren’in Meclis Üyeliği…

Salim Çetin

11 Temmuz 2021, 14:01

Bilmeyenlere en başta anlatalım; Prof.Dr.Orhan Süren, Ege Ünv. Ortopedi ve Travmatoloji bölümü hocalarındandı.

1999'da DSP'den Konak Belediye Meclisine seçildiğinde yakından tanıma fırsatım doğdu.

Esasında öncesi 1983’den ‘90'lı yıllara kadar da İzmir Tabib Odası başkanlığı var.

Bir şey daha var; 1980 Darbesinde Orhan Hoca ve kendisi gibi akademisyen olan eşi Türkan Süren, çalıştıkları Ege Üniversitesi’nden atılmışlar.

Nasıl, ama!

Bu günlerde yaşananlara nasıl da benziyor yapılanlar, değil mi?

Her neyse, her şerde hayır vardır hesabı, Hoca’yı o tarihlerde Erdal İzgi DSP’de belediyeye meclis üyeliğine önermiş ve Hoca 199-2004 arasında Konak Belediyesi’nde meclis üyeliğine seçilmiş.

Benim Hoca’yı tanımam da işte o tarihlerde başladı.

MECLİS ÜYELİĞİ…

Bilindiği gibi meclis üyeliği yasa gereği şehrin yönetimini Belediye başkanı ile birlikte paylaşır.

Bu yüzden de şehrin planlanması ve geleceğinin şekillenmesinde belediye başkanı kadar sorumluluk alır.

Bu açıdan, şehri bilen, günümüz şehircilik kodlarını çözebilmiş insanın bu yapılar içinde yer alması önem arz ediyor.

Yani bu yapının içinde müteahhit de olmalı, sağlıkçı da, emekli de, mimar da…

Şehirde ne varsa orada olmalı…

Her kesimin çıkarı dile getirilmeli.

Buradaki çoğulcu yapı önemlidir, ayrıca demokrasinin gereğidir de…

Bu çoğulcu demokratik yapı aynı zamanda şehrin sağlıklı gelişimi için de mücadele etmelidir.

Çünkü bu günlerde gelişimi ve modernleşmeyi sadece yapıların yeniliğinde arayan anlayışın önde olduğu görülüyor…

Her yerde lüks konutlar, saraylar, paralı yollar, tüneller…

Sıra o binalardaki hizmetlerin kalitesine gelince binanın yeni olmasının bir anlam ifade etmediği gerçeği açığa çıkıyor.

Bu da genel politikanın yerele de sirayet ettiğinin resmidir adeta.

Kalkınmanın ve gelişmenin inşaat sektörünün kazandığı ivmeye indirgendiği bir durum bu.

Bu nedenle de şehirdeki her boş alan bile milyonlarca liralık bir ranta tekabül ediyor.

O halde, buna karşı çıkacak, şehrin gelişiminde insan unsurunu göz önünde tutacak, kamunun haklarını koruyacak bir anlayış önem kazanıyor.

İşte burada Orhan Süren hoca gibi meclis üyelerine ihtiyaç duyuluyor.

BEN TANIDIĞIMDA…

Hocanın İzmir Tabib Odası Başkanı iken yaptıklarını anlatacak değilim.

Benim derdim Belediye meclis üyesi iken yaptıkları…

Hoca meclis üyesi idi ama aynı zamanda Belediyenin sahip olduğu bir vakfın da yönetim kurulunda idi... Ben de o vakfın yönetiminde olanlardan biriydim.

Sakın bu vakfı bu günkü AKP’nin kontrol ettiği vakıflarla karşılaştırmayın.

Yani öyle milyonluk gelirler olan…

Sadece belediyenin ana arterlerde çiçekçilere ve gevrekçilere vermiş olduğu stantlardan alınan ayda yüz elli liralar geliri oluşturuyordu.

Olsun..

Bu bile hizmetin yapılmasını engellemiyordu.

Peki, hizmet neydi?

Konak Belediyesi Hayvan Hastanesinin yapılması ve hizmete açılması…

Oraya alınacak araç gereç, ameliyat ünitesi…

İşte Orhan Hoca’nın önemi burada devreye giriyordu.

Üniversitede ve Odada yaptıkları yolu açan bir etken olmalıydı.

Hocanın doktor olması, o sektörü tanıyor olması hepimiz için bir avantajdı.

Bu ilişkiler bu hizmetin yerine getirilmesinde önemliydi.

Zira hayalindeki Hayvan Hastanesini böyle gerçekleştirmişti.

Başkan Erdal İzgi’nin de çabalarını da unutmayalım bu arada.

Yıl 2000’li yılların başıydı.

Hoca o pahalı ameliyat ünitelerinin çoğunu büyük bir heyecanla tanıdığı kurumlardan ucuza alır, biz yönetim kurulu üyelerini ikna etmek için büyük çaba sarf ederdi.

İlk başta belediyenin kendi imkanları ile niye bu hizmeti yerine getirmediğini ileri süren ve karşı çıkan ben, zamanla Hoca’nın bu gayreti karşısında destekleyenlerden biri oluvermiştim.

Sonra anladık ki bazı hizmetler sadece belediye olanakları ile yapılamayacak kadar gönüllülüğü ve dayanışmayı gerektiriyor.

Dayanışma duygusu ise arkasında onlarca işi başarmış olmayı gerektiriyor.

İşte, Orhan Hoca bu güzel duyguyu harekete geçirebilen bir kişiliğe sahipti.

Yumuşak, kimseyi kırmayan, ikna eden tavrı ve üslubu en büyük etkendi bunda.

Bu sayede Konak İlçesindeki evcil hayvanların sağlığını gözeten bir kurum, klasik veteriner hizmetlerinin ötesinde bir ‘Evcil Hayvan Hastanesi’ olarak devreye girecekti.

Çiçekçilerden ve gevrek satan tezgahlardan toplanan aylık yüz elli liralık paralar karşılığında idi bu hizmet.

Ve oldu da bir müddet sonra Hayvan Hastanesi hizmet vermeye başladı.

Elbette Orhan Süren hocanın hizmetleri bununla sınırlı değil, şehrin yeşilini koruyan bu konuda planlarda yeşil saha olan sonraki aşamada imara açılıp yeşilin yok olmasına karşı verdiği çabalar da sıralanabilir.

Ben Hoca’nın sadece belediyedeki hizmet çabasının bir bölümünü anlattım.

Burada gördüğüm, vatansever, halkın iyiliği için çaba sarf eden bir kişilik…

1980’de Darbe yapanlar, hatta aynı yolda yürüyen günümüzdeki anlayışın sahipleri, sizin aklınız bu kadar işte.

Böyle güzel insanlara yaftayı yapıştırıp, karalıyorsunuz, demokrasinin güzelliğini kendi hırslarınız için kullanıyorsunuz.

Oysa biri size sormalı; siz hiç hayatınızda sokaktaki kediye, evdeki köpeğe, kurda kuşa kol kanat gerdiniz mi?

Onların hayatı için çabanız oldu mu?

İktidar sahiplerinin bunu yapmadıklarını biliyoruz.

Bunu yapmadıkları gibi bu güzel insanları bir de ‘vatan haini’ ilan etmezler mi?

Şu dünyanın tersliğine bakın!

Ayaklar baş, başlar ayak olmuş, sanki!

***

Orhan Süren Hoca böyle bir meclis üyesiydi.

Doktordu.

28.Haziran 2021’de aramızdan ebediyen ayrıldığı haberini aldığımda ‘içimizdeki iyi insanlardan biri daha gitti’, dedim.

İzmir için güzel işler yaptı, onu üniversiteden atanlara inat!

Hepimiz için de örnek alınacak insanlardan biriydi o.

Yorumlar (1)

Savaş DOĞRUSÖZ 3 Yıl Önce

Işıklar içinde uyusun. Güzel yazmışsın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.