Ajans Bakırçay
2024-03-31 11:39:15

Orhan Kemal

Mümin Yılmaz

31 Mart 2024, 11:39

TOPLUMCU GERÇEKÇİ YAZARLAR

ORHAN KEMAL (Mehmet Raşit Öğütçü) 1914 - 1970

Sen

“Promete’nin çığlıklarını

Kabakıyım tütün gibi piposuna dolduran adam”

Sen benim mavi gözlü arkadaşım

Kabil değil unutmam seni.

***

…diye başlayan şiirini Bursa cezaevinde Nazım’a yazmıştır Orhan Kemal. Burada uzun bir süre oda arkadaşı oldu Nazım’ın. Tabi ki onun görüşlerinden etkilendi. Edebiyata şiir ile başladı ama onun etkisi ile romana yöneldi. Ve okuyucularına ölümsüz eserler bıraktı. Dünya görüşü ve eserleri ile bir çok kişiyi etkileyen Nazım Orhan Kemal’e de ışık olmuş ve onun unutulmaz romanlar yazmasına vesile olmuştur.

Yazarın ilk yılları Adana’da geçti. Adana’nın Fransız işgaline uğraması üzerine Niğde’ye, sonra Konya’ya taşındılar. Babası vekil seçilince Ankara’ya taşındı. 1923’te Adana’ya tekrar döndü. Babası Toksöz gazetesini çıkarmaya başladı. Takriri Sükûn Kanunu ile gazeteler kapatıldı. Babası 11 ay tutuklu kaldı. Daha sonra Ahali adlı gazeteyi çıkardı. Serbest Cumhuriyet Fırkası kendini feshedince aile 1931’de Suriye’ye kaçtı ve Lübnan’ın başkenti Beyrut’a yerleşti. Yazar burada bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. Orhan Kemal edebiyatının can suyunu aileden aldığının kanıtıdır bu gazetecilik çalışmaları. Yaşamı kâğıt ve matbaa kokusu ile yoğrulmuştur adeta.

Bir süre sonra Türkiye’ye babaannesinin yanına döndü. Adana’da çırçır fabrikasında işçilik yaptı ve işçilerin, emekçilerin hayatlarını yakından tanıdı. Bu yılları “ Avare Yıllar” romanında anlattı. 1937’de çırçır fabrikasında işçi olan Nuriye ile evlendi. Hayat arkadaşını da işçi sınıfından seçmiştir. Cemile romanı ile evlilik yıllarını anlatmıştır.

Yazar ilk eserlerinde ekmeği ve küçük adamı anlatmıştır. Bereketli Topraklar Üzerinde romanı ile ben merkezli konulardan geniş mekânlara açılır ve toplumu anlatır. Bu romanda Anadolu köylerinden Çukurova’ya çalışmaya gelen üç çocukluk arkadaşı Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali’yi anlatır. Çırçır fabrikasında ağır çalışma koşullarını ve fabrikada ustabaşının haftalıklarından her hafta avanta alması ve bu düzenin işleyişini anlatır. Önce karşı gelseler de bu durumu kabullenirler. Şehir hayatına ve insanlara alışmaya çalışırlar. Hasan çok kötü hastalanır. İki arkadaş onu geride bırakıp inşaat işçiliği yapar başka bir yerde. Bir süre sonra arkadaşlarının öldüğünü öğrenirler. Bu arada Pehlivan Ali pavyonlara gitmeye başlar ve tüm kazandığını buralarda yer. İş yerinde bir kaza sonucu Ali de ölür. En sonunda Yusuf yaşanan bu kötü olaylara dayanamaz ve köyüne dönmeye karar verir.

Yazar Murtaza romanında Rumeli göçmeni bir memurun erdem saydığı görev bilinci ile haksızlığa karşı direnişini anlatır. Otorite ile doğru kavramı arasında sıkışıp kalmıştır. Bu karakter defalarca filmlere ve oyunlara konu olmuştur. Orhan Kemal karakterleri kendi dilinden konuşturur. Bu dil okuyucuya bir samimiyet verir. Bunun sonucunda sahneler okuyucunun kafasında canlanır ve adeta bir filmmiş gibi olayları yaşarız. Örneğin Murtaza bekçilik yaparken şöyle der: "Yukarıda Allah, Ankara’da devlet hem de hükümet, burada da Murtaza! Görmüştü kurs, almıştı sıkı terbiye amirlerinden". Murtaza için en önemli şey vazife idi. Onun olduğu sokakta kimse nara atamazdı. Ama mahallede herkese karışması ve disiplin istemesi sonucunda mahalleli onu karakola şikâyet eder. Bunun sonucunda fabrikaya tayin edilir. Burada da ustalara ve herkese karışır. Ama fen müdürü çıkarı için Murtaza’nın arkasında durur ve o işine devam eder. Romanda görevine çok düşkün bir bekçinin çevresindeki insanlar ve ailesi ile çatışması anlatılır. Bu bir kara mizahtır. Sonunda herkes tarafından dışlanır ve yalnız kalır Murtaza. Toplum arasında gülünç duruma düşer. Ama o disiplin ve görev aşkından başka hiçbir şeyi görmez. Annesinin ve kızının ölümünü bile.

El Kızında (1960) gelin kaynana çatışmasını. Gurbet Kuşlarında köyden İstanbul’a çalışmaya gelen insanların dramını anlatır. Kanlı Topraklar, Vukuat Var, Gâvurun Kızı, Eskici ve Oğulları, 72. Koğuş, Hanımın Çiftliği, Kaçak, Tersine Dünya diğer önemli romanlarıdır.

Orhan Kemal edebiyatı ekmeğin kavgası, hayatın içinden sıradan insanların, köylülerin, işçilerin hikâyeleridir. Eserlerinde ağa-ırgat, amir-memur, zengin-yoksul gibi günümüzde de var olan zıtlıklar anlatılır. Yazar tüm emek eksenli yaşantıların sesi olmuştur. Onun bu ele aldığı karakterler günümüzde de aynen gerçek hayata da vardır. Örneğin, kraldan daha kralcı Murtazalar hep vardır. Belli bir dünya görüşüne sabitlenmişlerdir ve dünya yıkılsa görüşleri değişmez aynı Murtaza gibi.

Orhan Kemal 1970 yılında babaannesinin soyunu araştırmak için Sofya’ya gitmiş ve geçirdiği beyin kanaması sonucu hayata gözlerini yummuştur. Erken yaşta vefat etmiş ama birçok önemli eser bırakmış olan yazar Türk edebiyatına işçi sınıfını getiren yazardır. Onun şu sözleri hayatını ve savunduğu dünya görüşünü özetler: "Biz cahil insanlarız, parti marti bilmeyiz pek. Bizimki ekmek partisi…"

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.