Ajans Bakırçay
2021-04-13 10:04:58

Nisan 2021 Birinci Yarısı Bireysel Kültür Etkinlikleri

Nüket Hürmeriç

13 Nisan 2021, 10:04

10.2 2021 günü A Capella Gramofon korosunun Bornova Origin’de konseri vardı. Koro şefi; Türker Barmanbek. Kaydına Youtube’dan ulaşabilirsiniz. Öncelikle ülkemizde koro müziğinin pek popüler olmadığını ama tutkulu koristleri ve dinleyici kitlesinin olduğunu belirtelim. Koro; soprano (ince kadın sesi), alto (kalın kadın sesi), tenor (ince erkek sesi) ve bas (kalın erkek sesi) olmak üzere dört ana ses grubundan oluşuyor. Koro için repertuvarda; özel olarak bestelenmiş parçaların yanısıra klasik, pop, rock, halk müzikleri kaynak olarak değerlendiriliyor. “A capella” ise eşliksiz anlamında olup sadece insan sesi değerlendiriliyor. Herhangi bir müzik âleti kullanılmıyor. İlk üç parça standart koro parçalarıydı (Come Again, Evening Rise ve Omnis Una). Daha sonra Mozart’ın ünlü “Eine Kleine Nachtforelle” seslendirildi. Ahmed Adnan Saygun’un “Ayşem”i konsere enerji kazandırmış. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Cankuşu” adlı şiiri de, Ertuğrul Bayraktar tarafından çağdaş koro müziği türünde özel olarak bestelenmiş. Geçtiğimiz aylarda yitirdiğimiz, koro müziğine büyük emeği geçmiş olan Muammer Sun’u ”Gezsem Anadolu’yu” ve Zımterelelli” ile bir kez daha andık. Işıklarla… Gökhan Kırdar’ın “Fayton” adlı pop parçası M. Güneş tarafından koro için düzenlenmiş. Yine popüler parçalar “Stand By Me” ve We Will Rock You” ile konseri tamamlamışlar. Yüreklerine, seslerine sağlık. Özverili ve tutkulu şef ve koristleriyle ayakta duran Koro müziğine, sonraki yazılarımda yine yer vereceğim…

***

18.2.2021 günü TRT2’de Tacikistan, İran ve Fransa ortak yapımı “Sessizlik” adlı filmi izledim. Tacikistan’ı tanıtan bir turistik film gibi. Görme engelli çocuk Hurşit, bir müzik evinde geleneksel sazların akortlarını yapıyor. Babası Rusya’da olup balıkçı annesiyle geçinmeye çalışıyor. Bir gün iyi bir müzisyenin sesini işitir ve onu aramaya başlar. Kendi bir yandan geleneksel müzik bir yandan da çok sesli müzikle ilgileniyor. Beethoven’in beşinci senfonisinin ilk dört notasını verecek şekilde bakır ustalarını yönlendirmeye çalışıyor. Bu arada parçanın do minör olarak bestelendiğini ve ilk dört notasının “sol-sol-sol-mi” olduğunu da belirteyim. Tek sesliden çok sesliye geçiş ile yeni modern Tacikistan’a geçiş simgeyle anlatılmaya çalışılıyor. Yeni düzen, modern binaların yanı sıra işsizlik, yoksulluğu da beraberinde getiriyor. Sömürü hiç bitmeyecek mi bu dünyada! Aç gözlüler, paraya tapanlar ve savaş tüccarları olduğu sürece hiç sanmıyorum… Ne yazık ki!..

***

Sabahattin Eyüboğlu’nun “Mavi” adlı kitabının 1. cildini okumak çok doyurucuydu. Dikkatle, düşünerek okudum. Açıklayıcı özellikteki alt başlık ise “Söz Sanatları üzerine Denemeler ve Eleştiriler”. Neler yok ki? Başlarda; romanların romanı Don Kişot, Fuzuli, Namık Kemal’e ayrıcalıklı yer verilmiş. Sonra; Türk Edebiyatı ile Fransız Edebiyatını karşılaştırmalar, Garip Şiiri ile Orhan Veli’nin “Birdenbire” adlı şiiri üzerine düşünceleri, Tanpınar’ın “Huzur” romanının yorumu, Cahit Külebi’nin “Rüzgar” adlı şiirinin yorumu yer alan yazılardan bazıları. Yine Can Yücel’in şiir çevirilerinin değerlendirilmesi, Ceyhun Atuf Kansu’nun Kurtuluş Savaşı Destanı’nın yorumu, Halikarnas Balıkçısı’nın “Ötelerin Çocuğu” romanının düşündürdükleri dikkat çeken yazılar. Nurullah Ataç’ın deneme, eleştiri ve çeviri alanında öncü oluşu, Âşık Veysel gerçeği, devrik cümle vb. aracılığıyla dil sorunları ve Dil Devrimi önemli yazılar arasında bulunuyor. Son bölümlerde devletin sanata yaklaşımı, kültür emperyalizmi gibi sosyo-politik değerlendirmeler var. Yazılar daha çok 1934-1973 yılları arasında; Varlık, Tan, İnsan, Ulus, Forum, Yaprak, Yeditepe ve Yeni Ufuklar gibi dergi ve gazetelerde yayınlanmış bulunuyor. Dili de oldukça eski olduğundan ilk baskılarından olduğu anlaşılıyor. Yine de çok değerli bir kitap. Yeni baskısını ele geçirip yeniden okumak isterim…

Yazımı son şiirlerimden biriyle tamamlıyorum:

YANLIŞLIK

Doğru yaşadım yanlış insanlarla

Uzak gökyüzünün bulutlu sıkıntılarıyla

Ağaçları vardı tozlu yeşil yapraklarıyla

Yanlış enerjili bakışlarıyla

Hüzündü huzur…

-

Polise bağırdım;

Hayatın tuzu biberiymiş savaş,

Altüst oldum, öfke yaşadım

….sonra ağıt

Utandım insanlığımdan

Olgunlaşamadık mı daha?

………………………..

Eksik insanmışız hâlâ!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.