Ajans Bakırçay
2023-02-21 11:30:33

Muz Acısı

Mustafa Çakıcı

21 Şubat 2023, 11:30

...EGE'DEN - DEREDEN TEPEDEN...

***

O, Balkanlardan mübadele sonrası göçle bu topraklara yerleşmiş bir ailenin çocuğuydu.

Babasını yitireli daha bir yıl bile olmamıştı. Çocukluk belleğinde babasının, o zorlu göç yıllarında Drama'dan nasıl taa buralara bin bir güçlükle, koyun sürüsünün peşi sıra üç ayda yata kalka geldiklerini defalarca merakla dinlemişti; haritalara dalar, ata-baba memleketinin göç öykülerini saatlerce dinlerdi.

Çocukluk belleğine daha bir sürü anı sığdırmıştı. O zamanlar memur olmak kaç kişiye düşerdi düşerdi ki... Ailesinin, yakınlarının da "memlekette" öğrendiği tütün işçiliğinden başkaca bir sanatı yoktu!

Amansız ölüm, altı ay ara ile kapılarını geldi çaldı; daha sevgisine doyamadığı babasını, ardından da hazır asker yirmilik ağabeyini alıp götürdüğünde 9 yaşındaydı ve bir anda evin tek erkeği olmuştu!

Artık çarşı-pazar işlerine de bakacaktı. İlçe pazarının kurulduğu bir gün anacığı, nasılsa denkleştirdiği pazar harçlığı ile örgüden fileyi eline tutuşturdu.

Evde kendisine tembihlenenleri bir bir aldı pazardan ama onun gözü, aklı daha tadını bile bilemediği o ayva sarısı "#muz" dediklerindeydi. Hem alırsa kardeşlerine de tattırmış olacaktı. Gerçi evlerinde kavun karpuz eksik olmazdı, hatta kavun karpuzun taneyle değil at arabası hesabıyla toptan satıldığını görmüştü pazarlarda.

Çocuk, bir anda kararını verdi; elinde kalan son kuruşlarla, sarılar sarısı o muzdan alıp gazete kâğıdına sardırdı, evde kardeşleriyle ilk kez muzun tadına varmak düşüncesiyle evin yolunu tuttu. Bu kez pazar yolu daha kısalmıştı sanki. Belki de iş görmüşlük, büyümüşlük edasıyla, elindeki ağırlaşmış fileye karşın evinin yolu kısa gibi geldi ona.

Koşar adımlarla eve gittiğinde, "çarşıdaki hesabın" eve uyup uymadığını anlayacaktı.

Annesi, oğlunun aldıklarını belli bir gurur ve sevinçle çıkartıp tel dolaba yerleştirirken birden:
- A benim güzel oğlum, sen ne yaptın böyle!.. Biz bu bilmediğimiz muzları nasıl yeriz ki, hem bunlar çok pahalıdır da şimdi!?!

O küçük ev erkeği, sapsarı muz paketini geriye götürüp götürmediğini bile artık anımsayamıyor artık. Ama küçük yaşından bugünlere hâlâ pazarlardan her muz alışında bunu hiç mi hiç unutamıyor..

Çocukluğunda bile erken hayat dersleriyle karşılaşan kişi, şimdi bu olayın birebir yaşayanı, en acı tatlı ilk yirmi yılını Kınık'ta aranızda yaşayıp geçiren, bunun sadece bir karesini sizlerle paylaşan dokuz yaşındaki o çocuk bu buruk öyküyü sizlere aktaran #Mustafa #Çakıcı'dır… (Dikili, 22.6.2022)

Yorumlar (4)

Ayşe İnkaya 1 Yıl Önce

Zor yaşamlardan geçip bu günlere geldik. Geldik ama içimizdeki acılarda bizimle geldi. Neye baksak bir acı hatıra çıkar gönülden. Kalemine sağlık Mustafa bey, tebrik ediyorum. Yazılarınızın devamını bekliyoruz.

HASAN TURKEL 1 Yıl Önce

Hayırlı olsun. Eline, kalemine, Us'una sağlık. Başarılarını devamı dileğiyle...

Mustafa Çakıcı 1 Yıl Önce

Ajans Bakırçay arkadaşlarımın kalemlerine başarılar dileklerimle aranıza katıldım. Görüp bildiklerimizi çekinmeden, korkusuzca yazmak sergilemek isteğiyle...

Kadir Uludağ 1 Yıl Önce

Kalemine,yüreğine sağlık öğretmenim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.