Ajans Bakırçay

Ayvalık'ta "Başın öne eğilmesin" paneli!

KÜLTÜR SANAT

Usta sanatçı Müjdat Gezen, Ayvalık Bekir Coşkun Kütüphanesi’nde konuştu. Gazeteci-Yazar Gökmen Ulu'nun modere ettiği söyleşide Gezen, “9 ay 15 gün sonra yepyeni bir çocuk doğacak, demokrasi gelecek. Her şey çok güzel olacak” dedi. 

Ayvalık Belediyesi, “Başın Öne Eğilmesin” başlıklı bir panel düzenledi. Ayvalık Bekir Coşkun Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen söyleşiyi Gazeteci-Yazar Gökmen Ulu modere etti. Usta sanatçı Müjdat Gezen’in konuşmacı olarak yer aldığı söyleşinin ikinci bölümüne Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı TÜLOV’u temsilen Veli Ağbaba da katıldı.

Cunda Adası’ndaki Bekir Coşkun Kütüphanesi’ndeki söyleşiyi izleyenler arasında Andree Coşkun, Sanatçı Serhan Özcan, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ve eşi Canan Ergin, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, TÜLOV Başkanı Nurettin Demir, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, önceki dönem Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, CHP Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, belediye meclisi üyeleri ve yurttaşlar yer aldı.

BEKİR COŞKUN ESERLERİ İLE YAŞIYOR

Müjdat Gezen, “Ben Bekir’i hüzünle anmak istemiyorum. Çünkü ben ona hüznü hiç yakıştırmadım. Tebessümle anmak yakışır ona. Mizah duygusu çok gelişmişti. Bizim onunla kötü anımız hiç olmadı. Uğur (Dündar) bana telefon eder, ‘Hadi Bekir’i işletelim’ derdi, şakalaşırdık, hepimiz çok gülerdik” dedi. Gezen, “Bu tür insanlar ölmezler, bıraktıklarıyla yaşarlar” diye konuştu.

“9 AY 15 GÜN SONRA DEMOKRASİ DOĞACAK”

Müjdat Gezen, esprilerle şenlendirdiği konuşmasında İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’den itibaren Türkiye siyasetinde var olan bütün liderleri hicvettiğini belirten mizah ustası, o dönemlerdeki hoşgörü ikliminden söz etti, “Gelen gidenleri aratıyor” ifadelerini kullandı. Gündeme dair meseleleri de değerlendiren Gezen, “Kala kala 9 ay 15 günleri kaldı. Ondan sonra yepyeni bir çocuk doğacak, demokrasi gelecek. Her şey çok güzel olacak” dedi.

Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı TÜLOV yöneticisi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba; "Devletle mafyayı ayıran en önemli özellik hukuktur. İktidar tarafından hukukun askıya alındığı Türkiye bir mafya organizasyonuyla karşı karşıya. Ancak, ‘İktidarı bırakmak istemeyebilirler’ söylem ve propagandası mevcut iktidarın işine yarıyor. İstanbul seçiminde de bu propaganda yapıldı. Ama ne oldu? ‘Bırakmazlar’ denilen İstanbul’u kazandık, başardık. Yine başaracağız” diye konuştu.

Ağbaba, “Biz sandıkta oyları çaldırmıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda çok tecrübeli olduğumuz gibi, Millet İttifakı’yla birlikte çok daha güçlüyüz” dedi.

İZ BIRAKAN BAŞKANLAR

"Gazeteciler çağın tanıklarıdır" diyen Gazeteci-yazar Gökmen Ulu ise, "Hayat akıp geçiyor, politikacılardan da gelip geçenler oluyor. Ama burada nasıl izler bıraktığın, nasıl yaşadığın önemli. Az önce Yılmaz Büyükeşen’den söz ettik. Belediyeciliğin duayen ismi. Ya da Terzi Fikri geliyor aklımıza iz bırakan. Yine o damarın iz sürücüsü Osman Özgüven. 80’li yıllar benim çocukluk dönemime rastlar. Ben tanık oldum o zaman. 1984 yılında, 12 Eylül faşizminin karanlığında SODEP’ten belediye başkanı seçilmiş. Solun üzerindeki ölü toprağını atmış. Uğur Mumcular, Aziz Nesinler, Tarık Akanlar, sendikacılar yani ne kadar 12 Eylül darbecilerinin üstünden dozerle geçtiği kişi varsa, onları o küçük ege kasabasında, Dikili Barış, Demokrasi ve Emek Festivalleri'nde buluşturmuştu"

"Şimdi tüm bu yapılanları her partide gördüğümüz bazı sağcı arkadaşlar hazmedemiyor ve yok saymaya çalışıyor ama onlar yok sayıyor diye de kaybolmuyor. Bugün bunu yapanlar yarın tarih önünde utanca mahkum olacaklar ama Terzi Fikriler, Osman Özgüvenler, Yılmaz Büyükerşanlar hep hatırlanacak. Tıpkı vefalı solcuların hiç unutmadığı gibi”

MESUT ERGİN'E TEŞEKKÜR

"Özgüven, Ege’de dostluk kapısını aralamasıyla da iz bıraktı. Büyük ve somut işler başardı. Dikili’den karşı kıyıya Midilli’ye uzattı elini. Oranında belediye başkanı Stratis Pallis, Apostolos Kominikas, Aleko, ...hepsi dostumuz selam olsun onlara… onlarda o dostluk elini sımsıkı yakaladılar. Bir daha hiç bırakmacasına. O dostluk kapısından niceleri girdi. Barış ne güzelmiş meğer. Bunu sürdürebilmek önemli. Bunun için her iki yakada da barış derneği kuruldu. Aynı güneşin altında, aynı denizin iki kıyısında yaşayan birbirine çok benzeyen bu insanlar, bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Halklar dost çünkü. Kuzey Ege kıyılarında bu çok değerli barış misyonunu sürdüren tek bir belediye başkanı görüyorum; Mesut Ergin. Ve bir barış akrtivisti olarak, Ege’de Barış Derneği’nin bir üyesi olarak, bir yurttaş olarak kendisine yürekten teşekkür ediyorum" dedi.

Gökmen Ulu, “Korku bulaşıcıdır ama cesaret de bulaşıcıdır” sözleriyle de paneli sonlandırdı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.