Ajans Bakırçay
2023-04-04 10:09:57

İnsanın ayıbını doğa yıkar!

Dr. Ceyhun Balcı

04 Nisan 2023, 10:09

Doğaya ve canlıya saygısızlığın bedeli yine doğa tarafından biz insanlara ödetiliyor. Bu ödeme eninde sonunda önümüze konuyor.

Bakınız depremin vurduğu 11 ilimize. Öyle bir ödeme ki elde avuçta bir şey bırakmıyor.

Konak’taki Hükümet Konağı önünden her gün sabah ve akşamüzeri olmak üzere iki kez geçerim. İzmir’in 75 kilometre ötesinde olan ama İzmir’de yıkım yapan Samos depremi Konak’ta da iz bırakmaktan geri durmadı.

Büyükşehir belediye yapısı ile Hükümet Konağı yerleşkesindeki emniyet müdürlüğü ve Konak Kaymakamlığı yapıları sizlere ömür oldu.

İnsan eliyle yapılan ucubeler ortadan kalkınca Kemeraltı’nın tarihsel dokusu günyüzü gördü. Ortaya çıkan görünüme bakarak “iyi ki yoklar” demek geldi içimden.

Konak’taki tarihe ve doğaya saygısızlık Sarı Kışla’nın yıkılmasıyla başladı denebilir. Bununla yetinmeyenler Konak Camisi’nin eklentileri üzerine emniyet ve kaymakamlık yapılarını kondurmakta ikileme düşmediler.

Ne zaman mı?

Başka yazıya konu olabilir bu sorunun yanıtı.

“Yeter söz milletin!” dönemi demekle yetinmiş olayım.

Yapılaşma üzerinden yürütülen yağma ve talanın kamu-özel ortaklığıyla yürütüldüğünü söyleyebiliriz.

Ne mimarım ne de kent plancısı!

Dünyada gördüğüm örnekler üzerinden bir hayal oluşturmuştum kafamda.

“Eski kent”!

Tarihini 8000 yıl geriye götürdüğümüz İzmir’de neden bir eski kent kavramı yok diye sormanın tam da sırasıdır.

Büyükşehirin yanında Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanlığı, onun da yanında SGK ve Maliye yapıları. Onların olmadığını düşünsenize! Kentin yanı başındaki denizle ilişkisi kurulurdu onların yokluğunda. Saat Kulesi ve Konak Camisi de meydanı bu ucubelerle paylaşmaktan kurtulurdu.

Benimkisi tam ve de ham hayalmiş.

Ola ki, belediye ben buraya yapılaşmayacağım dese Milli Emlâk hemen devreye girer ve bu alanı sen kullanmazsan kullanmak isteyene veririm dermiş. Yapılaşma talanına engel olması beklenen kamunun bu talanı ve yağmayı özendirdiğine küçük bir örnektir.

Bu ham hayalden sonra, şu sıralarda tıpkısı yapılmakta olan Türkiye (İzmir) İktisat Kongresi yapısının önündeki ucubeler de ortadan kalksa ne iyi olurdu demekten vazgeçtim. Bu kadar da hayalci olmak hastalıklı olmaya eşdeğer olabilir korkusuyla susmanın erdemine sığındım. İktisat Kongresi’nin yapıldığı yapının tıpkısının yapımı sonlanmak üzere. Ama, o ne sıkışmışlık, o ne saklanmışlık! Önündeki ucubelerden görebilene aşk olsun!

Türkiye İktisat Kongresi’nin yapıldığı Hamparsumyan Han

Sözün özü!

İnsan doğaya efelenen, ona egemen olmaya çalışan değil de doğayla ve tarihsel değerlerle uyum içinde olmak zorunda.

Bu yalın ilkeye yaklaşmadıkça doğal kıranlar başöğretmenimiz olmayı sürdürecek.

Yana yana, yıkıla yıkıla, sele kapıla kapıla öğreneceğiz.

Az bedel sayılmaz…

Ne yapalım ki seçimimiz bu yönde…

Ayıbı ortadan kaldırma işini doğaya bırakmamak dileğiyle…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.