Ajans Bakırçay
2023-03-30 18:54:30

İnce'yi neden verdim ellere

Mehmet Can Gürbüz

h.dem08@hotmail.com 30 Mart 2023, 18:54

Bir duygumuz var, yılların nerdeyse yarım aşırı geçmiş siyasal iktidar olmayı bir kenara bırak hükümet bile olamamışlığın yarattığı, büyüttüğü kendiliğinden gelip giden bir dalga gibi bir büyüyor bir küçülüyor. Hangi duygu mu?

- El üstünde tutma ve aşırı sevme duygusu. İnce’yi de sevip el üstünde tuttuk ve hep havalara kaldırdık. O bunu doğal bir haliymiş gibi görüp hep havada kaldı. Büyüklendi ve el üstünde tutanları küçümsedi. Ama o hep ellere gitmeye sevdalıydı. Bedeni bizim yanımızdaydı ki biz hep onu havalara atıp tuttuk, yüreği başka yere meyletmişti. Gönlü olmayanın gün gelir yeri de olmazdı. Ve bu ilk değildi koltuk sevdasına kaç kez yere çalmışlardı yükselen dayanışmayı. Baykal, Karayalçın göstermişti geçmişte. Vatan sevgimiz de bizi hep yaralamıştı; İSKİ skandalını kendi elleriyle ortaya çıkarıp ayyuka sunmuştu. Çünkü sönmez bir vatan aşkı sahibiyiz.

Aslında hikaye ne zaman başladı. Uzun bir adamın iktidarlığını Cumhuriyetin Kemalist direklerini yıkmak üzere hamleleri omuzunda, cebinde ve sırtında özellikle de yanında taşıdıklarıyla atağa geçmesiyle başladı.

Hani Ozan Emekçi Kamil türküsünde der ya “Kamil menteşeleri yenile, kilidi onar uymasın her anahtar…”

İşte Mustafa Kemal ATATÜRK de kurmuş olduğu cumhuriyetin menteşeleriyle kilidiyle zor yıkılması için iktidar olunması gereken bir bina kurmuştu.

Uzun adam, geçmişle geleceği tepetaklak edecek hamlelerinde önce varlıklarını satmakla başladı. SEKA gitti, TARİŞ gitti, SÜMERBANK gitti, Tank palet fabrikaları, Aselsan tıngır mıngır…

İşte bunları yaparken o kalabalık adamlarıyla yapıyordu. Hacısı hocasıyla. Sonra bir ata bindi ve attan düştü. Düşmek ve sürüklenmek çok adam kaybettirdi kendine ne hocası el uzattı kendisine ne hacısı. O atın sınıf karakterini tahlil edememişlerdi. Eşek değildi ki eşekliğine razı olsun. Eşek eşektir, eşeklik eder ne yüklersen kabul eder. Eşek, Midas gibi krallığa da yükselse sarayların padişahı da olsa eşekliği baki. Ama at sınıfı biraz farklı neyi kaldırıp yere çalacağına kendisi karar verir.

Uzun adamın kaçanlardan sonra elinde bir tek Kalın adamı kaldı. İbrahim Aleyselam yada Musa Aleyselam diyebilirsiniz. Kalıbına düşen kilitleri açacak kalınlıkta biri. Eline sazını aldı mı, girer Romenlerin kapısından içeri, dokunduğu her tel Alevilerin yüreğinde bir taht kurardı.

Ancak Kalınla açılan kapıların ardında kalıba uymayan kilitli “umut kapıları” vardı. Açmak zordu ve ancak ince bir anahtara ihtiyaç vardı.

İnce bey eski partisinden daha büyük olduğu fikrine nerden kapıldı. CHP adına Cumhur adaylığında partiden fazla oy aldığı için mi? Bu onu geçmişten geleceğe örgütlü partiden daha büyük mü yapıyor? Bu saflık değil ancak hatasına dayanak olur. CHP’liler seçimde onu yalnız bırakmış. Halbuki ona oy verirken tarihsel sorumluluğumu yerine getirdiğimi, CHP’liler beni inandırdığı için oy vermiştim. Başkaca bir geçerliliği yoktu. Kulağıma ver diye seslendiler.

Ayrı partide örgütlenmek hakkı elbette var. Kimse buna saygısızlık yapamaz. Ancak dönüp de içinde büyüdüğü geçmişine hep laf ederek yol alması halinde lafı kendisine yedirilmekte bir boyun borcu. Dün karşı olduğunu söylediğin şeylerin bugün tam içinde boyanmışsan ortaya çirkin bir görüntü sergilersin ki öylede oluyor…

İnce, dünde bu ülke için ekonomik bir çözüm, üretim konusunda bir proje, siyasal sorunların çözümünde bir yol dile getirmedi, bugünde getirmiyor:

-Bunlar Atatürk’ün yolundan saptılar

-Beni yalnız bıraktılar.

-Kılıçdaroğlu bir abi oluyor bir Tayipten daha diktatör.

Sayın ince, partisi sahiplenmişken görmedi, parti seçim otobüsünde kendi oluşturduğu bugünde birlikte parti kurduğu arkadaşları dışında kimseyi almıyor otobüsten bizzat kendisi indiriyordu. Kovan kendisi, kovulduğunu iddia edende kendisiydi.

Biz memleket deyince sadece Yalova’yı değil yazıyla kışıyla rüzgarıyla güneşiyle uçsuz bucaksız Anadolu’yu anlar uğrunda can verdiğimiz, vereceğimiz yer olarak görürüz.

Bir insan bir günde dönek, bir anda yalancı biran için hain olmaz, onu geçmişinden bugüne içinde taşıyıp kişiliği büyütür. Aşık Veysel’in dediği gibi “Uzun ince bir yoldayım /Gidiyorum gündüz gece / Bilmiyorum ne haldeyim…”

Kendisi eğitimcidir. Bilmelidir ki matematik aritmetikten başlayıp trigonometriyle tamamlanır. Görünen o ki kendisi hep aritmetikte kaldı, kalacak.

Kılıçdaroğlu, İnce’ye kapıyı hiç kapatmadı. Ama ben ona şimdiden gönül kapımı kapattım.

Adı Muharrem. Erenler için hem bir direniş hem de yas ayının adıdır. Tarihin ışığı üzerinde yansıyan bilgiyle İnce bize yas kısmını mı sunacak direniş kısmını sunacak görülecek.

Eşitlik ve özgürlük için bir araya gelen kitlelerin umutlarının kapısını kıracak onun elinde, ancak o bedende bir anahtarla açılabiliyor. Elbet pusa sinmişler bu fırsatı kaçırmayacaklardır. Sevinen sadece anahtarı bulandır.

Mahsuni Ustanın bir yalvarma olmayıp direnişin dile gelişi türküsü dilimde düştüm şimdi yollara:

İnce ince bir kar yağar fakirlerin yüzüne
Neden felek inanmıyor fukaranın sözüne
Öldük öldük biz açlıktan, etme ağam n'olur

Kimi mebus kimi vali, bize tahsil haramdır
Dayanamam artık senin bu yalancı pozuna
Yandık yandık bize okul, bize yol, bize hayat
Etme ağam, n'olur, n'olur, n'olur, n'olur, n'olur, n'olur

Adam mı ölür yol yapılınca
Okul olunca, hayat bulunca
N'olur, n'olur, n'olur, n'olur, n'olur

***

Sevgiyle, sağlıcakla kalın….

Yorumlar (2)

Merhaba 1 Yıl Önce

yüreğine sağlık.

Turan Karatepe 1 Yıl Önce

Dünü hatırlatan, güne dikkat çeken ve bir koltuk sevdalısının inat ve yüksek egosunu ifşa eden makale.. Kalemine ve yüreğine sağlık.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.