12 Eylül askeri darbesi sonrası ülke çapında üne kavuşan Dikili Emek, Demokrasi ve Barış Festivalleri ve sosyal belediyecilik uygulamalarıyla bilinen Dikili’nin eski belediye başkanı Osman Özgüven, 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Belediye başkanlığı yaptığı dönemde; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı ve DİSK’in 1970 yılında yaptığı Türkiye’nin en büyük işçi direnişi olarak tarihe geçen 15-16 Haziran’ı belediye işçilerine tatil ilan ederek ülkede bir ilke de imza atan Özgüven; “1 Mayıs haksızlığa boyun eğmeyen, sendikal hak ve özgürlüklerine, emeklerine sahip çıkan işçi sınıfının alın teridir” dedi.
Özgüven’in mesajı;
“1 Mayıs, 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edilen dört yiğit işçi önderi Persons, Fisher, Engel ve Spıes’in bize bıraktığı hak arama günüdür. 1 Mayıs sömürüye, talana karşı başkaldırının adıdır, eşitlik, özgürlük, adalet ve barış çığlığını daha çok yükseltmenin adıdır. İşçilerin piyasacı ve rekabetçi sistemlere karşı duruşunun adıdır. Kapitalist sistemin yarattığı ekolojik tahribata, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe karşı emeğin haykırışının adıdır. 1 Mayıs tüm ezilenlerin ve mağdurların ayağa kalkışının adıdır.
Bize bu mücadele anlayışını taşıyanlara şükran borçluyuz. Onların haksızlıklara ve sömürüye karşı verdikleri mücadeleye layık olmanın biricik yolu da yine; haksızlıklara ve sömürüye karşı mücadele etmekten geçiyor. Bugün güçlerimiz bu mücadeleyi kazanmak için yeterli olmayabilir. Ama bilinmelidir ki emek mücadelesinde kazanmanın yolu, haksızlıklara karşı birlik içinde direnmektir.
Bugün dünyamızda ve ülkemizde sendikalar işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor. İşçilerin hak arama mücadeleleri baskı altına alınıyor. Toplumun bilgilenme hakkının, düşünce ve ifade özgürlüğünün önüne konulan engeller kaygı verici. Yaşamsal kaynaklarımız kapitalizmin doymak bilmez kâr hırsıyla hızla tükeniyor. Su kaynakları ticarileştiriliyor. Sayısı giderek artan doğal felaketler ile dünyamız ekolojik yıkıntıyı bugün daha çok hissediyor. Salgınlar yüzünden hayatlar sona eriyor.
HALKLARIN ORTAK DÜŞMANI SÖMÜRÜDÜR
Sevgili dostlar; Barış değerinin, Dikilimiz için önemli bir yeri olduğunu herkes, bütün dünya bilir. Olof Palme’nin ilçemizde anıtı ile misafir edilmesi bu yüzdendir. Kendi ülkesinde bir çınar altında, bir mezar yeri bile çok görülen Dünya Barış Konseyi üyesi, emek, özgürlük ve barış savaşçısı Nazım Hikmet’in vasiyetinin ilçemizde yerine getirilmesi bu yüzdendir. Biz tüm halkların ortak düşmanının işsizlik, açlık, yoksulluk, baskı ve sömürü olduğunu biliyoruz. Bu nedenledir ki 1 Mayıslarda sesimizi daha çok yükseltiyoruz.
Bu duygularla; koronavirüs salgını nedeniyle evlerimizde olduğumuz bugün, 1 Mayıs birlik mücadele ve dayanışma günümüzü kutluyor. Tüm emekçilere ve emek dostlarına, savaşsız, sömürüsüz, gecelerinde aç yatılmayan, barışın hâkim olduğu bir dünya diliyorum. Yaşasın 1 Mayıs!”