Ajans Bakırçay

Ege'de yoğunlaşan gerginliğe İzmir'den yanıt!

GÜNDEM

Ege Barış ve İletişim Derneği tarafından “Atatürk’ün İzinden Büyük Akdeniz Barışı” sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma katılan Türk ve Yunan barış elçileri Ege'de yoğunlaşan gerginliğe Atatürk ve Venizelos ile yanıt verdi.

Ege'de Barış ve İletişim Derneği tarafından "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesiyle "Atatürk’ün İzinden Büyük Akdeniz Barışı" sempozyumu düzenlendi.

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki sempozyumda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra Ege'de Barış ve İletişim Derneği kurucusu Dikili'nin eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, şimdiki Başkan Bülent Tanık, Vyronas Belediye Başkanı Grigoris Katopodis, Kesariani Belediye Başkanı Christos Voskopoulos, Eski Agia Paraskevi Belediye Başkanı Apostolos Komninakas, Eski Didim Belediye Başkanı Mehmet Soysalan, Bergama'nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Eski Midilli Belediye Başkanı Stratis Pallis, PADOP Küreselleşme ve Uluslararası Örgütlenme Gözlemcisi Örgütü Başkanı Panos Trigazis, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, yurt içi ve dışından bilim, sanat, siyaset, diplomasi ve iletişim alanlarından önemli isimler yer aldı.

Sempozyuma katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bizler, önümüzdeki tüm zorluklara rağmen büyük Akdeniz barışını ilelebet koruyacağız. Ve barış bu coğrafyanın sembolü olan zeytin ağacı gibi ölümsüz olacak” dedi.

Ege’de Barış ve İletişim Derneği Başkanı Bülent Tanık, savaş atmosferinde barışı korumanın önemini vurgularken, Ege’de Birlikte Var Olma ve İletişim Derneği (SNİPARKSİ) Başkanı Villy Tendoma Zervou da “Atatürk ve Venizelos’un barış çağrıları hala kulaklarımızda çınlıyor” diye konuştu.

SOYER VE TRİGAZİS'E BARIŞ ÖDÜLÜ

Ege’de Barış ve İletişim Derneği tarafından 2019 yılından bu yana düzenlenen "Barışa Ömür Boyu Emek Ödülü”ne bu sene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Uluslararası Örgütler ve Küreselleşme Gözlemevi (PADOP) Başkanı Panos Trigazis layık görüldü. Ödüller, dernek başkanı Bülent tanık tarafından Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Soyer ve Trigazis’e takdim edildi.

GERGİNLİK ARTTIĞINDA BARIŞ MÜCADELESİ DAHA DEĞERLİDİR”

Ödül töreninin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yunanistan’ın Attika bölgesindeki Vyronas Belediye Başkanı Grigoris Katopodis ve Kesariani Belediye Başkanı Christos Voscopoulos ile "Dostluk ve İşbirliği Beyanı”na imza attı. Soyer, “Barış için mücadele etmek her zaman değerlidir. Gerginlik arttığı zaman bu, daha da önemlidir. Daha iyi bir gelecek için beraber çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Soyer, “Dostluk ve İşbirliği Beyanı”nın toplumlar arasındaki dostluk ilişkilerinin geliştirilmesi, iki ülke vatandaşlarının ve şehirlerin sosyal aktörlerinin çok yönlü iletişiminin teşvik edilmesi ve Akdeniz'de barış köprüleri inşa edilmesini amaçladığını belirtti.

"BARIŞI KORUMAK SİYASİLERE BIRAKILMAYACAK KADAR HAYATİ ÖNEMDE BİR SORUMLULUKTUR"

Daha sonra, "Atatürk’ün İzinden Büyük Akdeniz Barışı" başlıklı sempozyuma geçildi. Ege’de Barış ve İletişim Derneği Başkanı Bülent Tanık, Ege kıyılarında ilk dostluk tohumlarının Osman Özgüven ve Panos Trigazis olduğunu söyledi.

Tanık ayrıca; "Bugünkü barış ortamının babası Mustafa Kemal Atatürk’tür" dedi. Tanık, "Barışı korumak, halklardan soyutlanan siyasi yönetimlerin ellerine bırakılmayacak kadar hayati önemde bir sorumluluktur. Savaşın söylentisi bile toplumları çok olumsuz konumlara iten özellikler taşır. Bir yerde savaş atmosferinin olması, orada insan haklarının, demokrasinin, hukukun askıya alınmasını da beraberinde getiren bir olgudur. Böyle bir atmosferde barışı savunmak daha da önem kazanır. Emperyalistler ve siyasiler tarafından aklı karıştırılan insanların güvenli ışık bulacakları odakların çoğaltılmasının da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz, dostlukların devam etmesini istiyoruz, bunu devam ettirecek irade halklarımızda mevcuttur" dedi.

“ATATÜRK VE VENİZELOS’UN BARIŞ ÇAĞRISI KULAKLARIMIZDA ÇINLIYOR”

Ege’de Birlikte Var Olma ve İletişim Derneği (SNİPARKSİ) Başkanı Villy Tendoma Zervou kürsüye geldiğinde gözleri dolduğu görüldü. "Ne zaman bu dostluktan söz etsem duygulanırım" diyen Zervou, iki ülkenin vatandaşlarının birbirlerini kucaklamaya ihtiyaçları olduğunu belirtti. Zervou, "Ülkelerimizin geleceği adına bu sorumluluğu taşımak ve gereğini yapmak zorundayız. Burada bulunmak bizler için çok değerli. O kadar hoş bir şeydir ki Midilli’de yürürken Türkçe konuşan birini duymak, aynı zamanda Ayvalık’ta yürürken de Yunanca konuşan birilerini duymak... Biz bu güzelliği elimizden geldiğince devam ettireceğiz" diye konuştu. SNİPARKSİ’nin politika dili ile konuşmadığını belirten Zervou, "Atatürk ve Venizelos’un barış çağrıları hala kulaklarımızda çınlıyor" dedi. Karşılıklı tedirginlik, nefret söylemi ve silahlanmanın barışı tehdit ettiğini vurguladı. Zervou, konuşmasını, Atatürk’ün "Yurtta barış, dünyada barış" sözünü dile getirerek tamamladı.

"MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BARIŞLARIN DA KAHRAMANIDIR"

Atatürk’ü yine ve yeniden anlamaya büyük ihtiyaç olduğunu ifade eden Tunç Soyer, ”O, üç güçlü duyguyu aynı anda taşımayı başarmıştı. Cesaret, umut ve barış. Adımlarında cesaret vardı ve zihninde daima umut. Yüreğinde ise bitmeyen bir barış tutkusu. Yaşadığımız savaşların, yoksulluğun, salgınların ve iklim krizinin üstesinden gelebilmek de biliyorum ki ancak bu sırrı taşıyarak mümkün olacak. Cesaretle, umutla ve barışa sımsıkı sarılarak Atatürk’ün büyük bir askeri deha olmasının yanında, dünyanın en önemli siyasal liderlerinden biri olması işte tam bu noktada saklı. O, savaşın hemen ardından ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözünü yeni Cumhuriyet’in temel politikası haline getirdi. İradesini daima dünya halkları arasındaki barışı büyütmekten yana kullandı. Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca savaşların değil, barışların da kahramanıdır. Venizelos’un kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiş olması bunun en açık kanıtı” dedi. şeklinde konuştu.

"BARIŞ ZEYTİN AĞACI GİBİ ÖLÜMSÜZ OLACAK"

Soyer “barış hemen şimdi” diyenlere üç temel görev düştüğünü ifade ederek, "İlki; bizlere bırakılan barış mirasını sahiplenmek ve vicdan terazimizi daima barıştan yana tutmak. İkincisi; elimizdeki ile yetinebilmek. Çünkü savaşlar, gözü dönmüş bir hırsla daima fazlasını istemekten doğuyor. Ve birbirimize güvenmek. Tüm bunlar ancak bizi birarada tutan o yegane unsura, doğamızdan gelen o çok güçlü iksire, yani uyuma sarılmakla mümkün. Bizler, önümüzdeki tüm zorluklara rağmen Büyük Akdeniz Barışını ilelebet koruyacağız. Ve barış bu coğrafyanın sembolü olan zeytin ağacı gibi ölümsüz olacak" diye konuştu.

"SAKİN SESLERE İHTİYACIMIZ VAR"

Sempozyumu izleyenler arasında, 1984 – 1989 ve 2004 – 2014 yılları arasında Dikili Belediye Başkanlığı yapan Osman Özgüven de vardı. Uzun yıllar boyunca kesilen ilişkileri 1986 yılında canlandırarak Ege’deki dostluk kapısını yeniden açan kişi olan Osman Özgüven, aynı denizin iki kıyısında, aynı güneşin altında yaşayan dostların buluşmasından mutluluk duyduğunu söyledi. Lesvos Adası’ndaki Agia Paraskevi Belediyesi’nin eski Belediye Başkanı Apostolos Komninakas “Ülkelerimiz arasındaki gerginliği azaltmak için sakin seslere çok ihtiyacımız var” dedi. 

PANEL VE SÖYLEŞİLER

Sempozyum “Barış İçin Toplum” başlıklı oturum ile devam etti. Moderatörlüğünü Apostolos Komninakas’ın yaptığı oturumda Prof. Dr. Elçin Macar “Kurtuluş Gemisi ve II. Dünya Savaşı Yıllarında Toplumlararası Dayanışma”, Prof. Dr. Esra Danacıoğlu “İzmir ve Alman İşgali Altında Yunanistan; Bir Dayanışma Öyküsü”, Prof. Dr. Enis Tulça “Cumhuriyet Dönemi Türk-Yunan İlişkilerinde 1930-1955 Döneminden ve 1999-2002 Diyalog Ortamından Alıntılar”, araştırmacı yazar Ahmet Vasfi Pekin, “Foça Tarihte Kimseye Savaş Açmadı” başlıklı konular hakkında konuşmalar yaptı. Sempozyumda Didim Belediyesi’nin eski başkanı ve barış aktivisti Mehmet Soysalan moderatörlüğünde, Dr. Maria Arvaniti Sotiriopoulou “Ege’de Nükleer Karşıtı Ortak Eylemler ve Kazanımlar” hakkında konuşurken, Dr. Beyazıt İlhan da “Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması ve Üzerimize Düşenler” başlıklı anlatımını yaptı.

Daha sonra, Christina Hadzidaki Pavlis moderasyonunda, Barış İçin İletişim ve Gazetecilik” konulu panel gerçekleştirildi. Panelistler arasında, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Prof. Dr. Sevda Alankuş, Gazeteci Anastasia Spiridaki yer aldı. Sempozyumun kapanışında Mübadiller Korosu konser verdi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.