Ajans Bakırçay

Dikili’de 1 Mayıs coşkusu!

GÜNDEM

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, Dikili’de coşkuyla kutlandı.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu tarafından organize edilen 1 Mayıs kutlamaları işçiler başta olmak üzere, Bergama Demokrasi Platformu’nun da desteği ile coşkuyla kutlandı.

Bülent Ecevit Bulvarı’ndan başlayan ve Atatürk Meydanı’nda sona eren geleneksel 1 Mayıs yürüyüşü ise Dikili ve Bergama Demokrasi Platformu’nun yanı sıra, KESK, DİSK Genel-İş, Dikili Belediyesi İşçileri, Eğitim-Sen, TÜM-BEL-SEN, SES, Dikili Kadın Platformu, Türkiye Ormancılar Birliği, Bergama Çevre Platformu, Dikili Kültür ve Çevre Platformu, Dikili Alevi Kültür Derneği, Bergama Veli-Der, Dikili Belediyesi Briç Kulübü, CHP, HDP, EMEP, Sol Parti, TKP’nin de katıldığı yürüyüş ile başladı. 1 Mayıs kutlamalarına Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz ile Bergama’nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç te destek vererek işçileri selamladı.

Grupların meydanda yerini almalarının ardından ilk olarak emek ve demokrasi mücadelesinde yaşamını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Dikili Emek ve Demokrasi Platformu adına Zülfali Aras ve Nazlı Deniz Tan’ın sunumu ile gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamalarında Mehtap Yurtsever Ateş ile Saner Kutan Ata tarafından basın açıklaması okundu. Kutlamalar Eğitim-Sen’li öğretmenlerden oluşan müzik gurubunun konseri ve halaylarla sona erdi.

Yapılan basın açıklamasında ise; “Biz işçiler ve emekçiler, mimar-mühendisler, hekimler, kadınlar, gençler, yoksullar, ötekiler ve tüm ezilen halklar, Biz bu ülkenin onurlu insanları, 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma Gününde bir aradayız. Savaş örtüsü altında köleleştirmeye, işçi haklarının bir bir yok edilmesine, güvencesizleştirmeye, doğanın ve yaşamın sermayeye teslim edilmesine, eğitimin ticarileştirilmesine ve dinselleştirilmesine, yeni kuşakların 'köleliğe biat eden işgücü' olarak yoğrulmasına, adım adım kurumsallaştırılmakta olan faşizme karşı, yok sayılan, susturulmak ve güvencesiz-geleceksiz bir hayata mahkum edilmek istenen milyonlar olarak 1 Mayıs’ta alanlardayız” sözlerine yer verildi.

Basın açıklamasında ayrıca; “Ülke tarihinin emeğe dönük en ağır saldırılarını yaşıyoruz. Bir yandan ‘kiralık çalışma’ adı altında kölelik düzeni getirilirken, diğer yanda 657 sayılı kanundaki mevcut iş güvenceleri ortadan kaldırılmak isteniyor. İş cinayetleri artık katliam boyutuna varmış durumda. Her yıl 1500’ün üzerinde işçi, iş cinayetlerinde katlediliyor. Katliamlara ‘kader’ deyip geçen siyasi sorumlular ve bürokratları hesap vermiyor. Evi yakılmış, ocağı sönmüş milyonlarca mülteci, ucuz iş gücü olarak sermayenin hizmetine sunuluyor. Evden çalışma, tele çalışma ve esnek çalışma gibi adlar altında kadın emeği daha da değersiz hale getiriliyor. Kadınlar toplumsal yaşamdan uzaklaştırılıyor, eve hapis edilerek çalıştırılmak isteniyor”

“Türk tipi başkanlık sistemi adı verilen totaliter ve otoriter yeni bir rejimin inşası yolunda ülkemiz giderek daha büyük bir kaosa doğru sürüklenirken baskı ve şiddet her geçen gün daha fazla artıyor. İşçilerin, emekçilerin ve tüm halkın yararına kullanılması gereken kaynaklar, savaşlara harcanıyor. Ortadoğu’da halklar arası düşmanlıkları kışkırtan çetelere silah yardımından tıbbi desteğe kadar pek çok kalemde gayet cömert olan iktidar, mesele işçiler, emekçiler olunca 'mali disiplin' edebiyatına başvuruyor. Savaşlarda işçiler, emekçiler ölüyor. İktidarın kendine güç devşirmek için kullanmak istediği tabutlar yalnızca yoksulların evine geliyor”

“Yasadışı sokağa çıkma yasakları ile kuşatılmış, yakılmış yıkılmış kentlerde, açlığa, susuzluğa, mahkum edilmiş, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yoksun yüz binlerce insan, evlerini ve topraklarını terk etmeye zorlanıyor. İçte ve dışta yürütülen savaş politikalarına itiraz edenler, barış isteyenler her tarafta patlatılan canlı bombalarla savaşa biat etmeye zorlanıyor. Ülkemizi ateşe atanlar, iktidarlarını kan ve gözyaşı ile inşa etmeye devam ediyor. Ülkemizde ve bölgemizde, savaşın bedeli işçilere, emekçilere, yoksullara ödetiliyor. Savaşlara hayır demek için, barış için, kardeşlik için 1 Mayıs’ta alanlardayız”

“1 Mayıs bizim için 'Birlik' demektir. Biz, geçmişte olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs’ta kol kola omuz omuza yanyanayız. 1 Mayıs bizim için 'Dayanışma' demektir. Emeğin ortak sorunları ve talepleri etrafında 1 Mayıs meydanlarında buluştuk, tüm emek ve demokrasi güçleri de bu dayanışmaya güç vermeye devam ediyor. 1 Mayıs bizim için 'Mücadele' demektir. 1 Mayıs’ın tarihi dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde işçi sınıfının ekmek ve hürriyet kavgasıyla yazılmıştır. Türkiye’nin ihtiyacı 1 Mayıs’ın Birlik-Mücadele ve Dayanışma ruhudur! Yaşasın İşçilerin Birliği! Yaşasın Halkların Kardeşliği! Yaşasın Birlik-Mücadele Dayanışma! Yaşasın 1 Mayıs!” sözlerine yer verildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.