Ajans Bakırçay

Dikili Demokrasi Güçleri: "Ya mafya düzeni, ya demokrasi"

GÜNDEM

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu'nun yaptığı çağrıda, “Ya Sermaye Mafya Düzeni, Ya Demokrasi” denildi.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu tarafından mafya, sermaye, devlet ilişkilerine tepki gösterildi.

Dikili Atatürk Meydanı'nda bir araya gelen topluluk tarafından; "Çete, mafya düzenine son", "Baskı, sömürü ve mafya düzenine teslim olmayacağız", "Mafya düzenini yıkacağız", "Helalleşmiyoruz, hesap soruyoruz" ve "Karanlığa teslim olmayacağız" yazılı dövizler açıldı.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklamasının sunumu Hüseyin Öğe tarafından yapıldı. Basın metni ise İbrahim Aslan tarafından okundu.

“BU DÜZEN DEĞİŞMEDEN TÜRKİYE HALKLARI NEFES ALAMAZ”

Kirli ittifakları var eden siyasi, iktisadi ve toplumsal düzenin değişmeden Türkiye halklarının nefes alamayacağını söyleyen Aslan, “Türkiye halkları, devlet-siyaset-mafya ortaklığında işlenen suçların ortalığa saçılmasına bir kez daha tanık olmaktadır. Çıkar ilişkilerinden kaynaklı çelişkiler sonucunda, Türkiye halklarına karşı işlenen suçlar, yolsuzluk ve uyuşturucu ticareti, yargısız infaz ve faili belli cinayetler birer birer ifşa olmaktadır. Siyasi cinayetlerden dünyanın her tarafına uzanan uyuşturucu ve benzeri kirli ticaret ağlarına, telaffuzu güç rakamlara ulaşan yolsuzluk çarkına ilişkin ifşalar, bu ifşalar karşısında söylenen yalanlar, suskunlukla geçiştirme ve üzerini örtme çabaları devletin kurumlarıyla içinde, hatta merkezinde bulunduğu bir suç örgütlenmesiyle karşı karşıya olduğumuzu tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır” diye konuştu.

Aslan ayrıca; "Bu tür kirli ittifaklar, talan, ölüm ve gasp düzeni siyasallaşmış yargı ve iktidara bağlı işleyen hukuk sistemi tarafından bizzat korunmakta ve kollanmaktadır. Bu ittifakları var eden siyasi, iktisadi ve toplumsal düzen değişmeden Türkiye halkları nefes alamayacaktır. Bu suçlular ittifakı ile mücadele etmek; emekçiler için ekmek ve iş, kadınlar için yaşam, gençler için gelecek, Kürtler ve Aleviler için eşit haklarla yaşam mücadelesidir. Çetelerin, tarikatların, soyguncuların, yağmacıların zorba iktidarına karşı mücadele etmek sadece geçmiş ve günümüzün değil geleceğimize sahip çıkmanın da gereğidir"

"Yargının gözlerini kapadığı bu talan düzenine karşı toplumsal itirazı, mücadeleyi büyütmek ve tüm gerçekleri ortaya çıkarmak için Türkiye halkları başta olmak üzere siyasi partilere, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine ve toplumsal kesimlere çağrı yapıyoruz: Sesimizi yükseltmeli, itirazlarımızı büyüterek örgütlemeliyiz. Türkiye halklarına karşı tarihsel sorumluluğumuzla sesleniyor ve bu kirli ittifaktan kurtularak herkesi yaşanabilir bir ülke için seferber olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz" dedi.


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.