Dikili Emek ve Demokrasi Platformu "İnsanca Yaşama Hakkını" savunmak için 'Geçinemiyoruz, asgari değil, insanca yaşamak istiyoruz' adı altında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Dikili Atatürk Meydanı’nda yapılan açıklamanın sunumunu Mehmet Barut yaptı. Türkan Özçelik 'Bıçak kemikte' şiirini okurken basın metnini ise Nabi Atakav okudu.
Açıklamada ise; “Asgari Ücret, Türkiye'de AKP-MHP İktidarının uyguladığı ekonomi politikalarına bağlı olarak çalışanlar için genel, ortalama ücrete dönüşmüştür. Türkiye'de Asgari Ücret, her yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenir ve 1 Ocak tarihi itibariyle yürürlüğe girer. 2025 Yılı için tespit edilen Asgari Ücret Brüt 26 005 Türk Lirası, Net 22 105 Türk Lirası olarak tespit edilip uygulanmıştır. 2025 Yılı için belirlenen asgari ücret tutarı "Açlık Sınırının Altındadır." 22 105 Türk Lirası tutarındaki asgari ücret, çalışan bir işçinin "beslenme", "barınma", "giyim", "sağlık", "ulaşım", "sanatsal, kültürel, sportif" ve "serbest zaman etkinlikleri" gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çerçevesini çizdiği "Asgari Ücret Tanımıyla" çeliştiği gibi, çalışanı açlığa, sefalete, yoksulluk ve yoksunluğa mahkûm eden bir ücret olarak belirlenip uygulanmaktadır”
“Asgari Ücret, "çarpıtılmış" TÜİK enflasyon oranı, hayat pahalılığı karşısında her gün erimektedir. Asgari Ücret Tespitinde "çarpıtılmış", "uydurma" değil piyasada yaşanan gerçek enflasyon oranı, hayat pahalılığı düzeyi temel alınmalıdır. Asgari Ücret, gerçek fiyatlara göre hesaplanmalı, çalışan bir işçinin ailesi ile birlikte "İnsanca yaşayabileceği düzeyde" olmalıdır. Asgari Ücret, "taban", "en düşük ücret" olarak yoksulluk sınırının altında olmamalıdır. AKP-MHP İktidarının ekonomik politika ve uygulamaları, çalışanların % 70'ini açlık sınırının altında kalan "Asgari Ücrete Mahkum etmiş, 15 Milyonun üzerinde insanı "insanlık dışı" temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak düzeyde bir ücretle yaşama gerçeği ile karşı karşıya bırakmıştır. Asgari Ücretin çalışanlar için genel, ortalama ücrete dönüşmesi, açlık sınırının altında kalması kabul edilemez”
“Dikili Emek ve Demokrasi Platformu olarak, Emekçilerin, emeklilerin 2026 Yılı maaş artış oranları, gerçek enflasyon oranlarına göre belirlenmeli, emekçiler ve emekliler açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkum edilmemelidir. Emekçilerin en düşük maaşı "yoksulluk sınırının" altında olmamasını, Asgari ücretin çalışanların aile üyeleriyle birlikte insanca yaşamasına olanak sağlayacak düzeyde belirlenmesini. Esnaf ve zanaatkarların, tarım sektörü üreticilerinin ekonomik ve sosyal açıdan korunmasını, dezavantajlı grupların koruma politikalarının devreye sokulmasını talep ediyoruz”
“Sonuç olarak, çalışanlara dayatılan "Açlığa", "Sefalete", 'Derin Yoksulluğa" ve "İnsanlık Dışı Koşullarda Yaşamaya" mahkum değiliz. Savaşa, ranta, bir avuç para babasına toplumun kaynaklarını yağmalatan bütçe anlayışına, İktidarın ekonomik politika ve uygulamalarına karşı, üretim, yatırım, istihdam, gelir dağılımında adaleti savunan bir bakış açısıyla "Emekçiler", "Emekliler", Üreticiler", "Esnaf Ve Zanaatkarlar" birleşmeli, birlikte mücadele etmeliyiz, Birleşik, Kitlesel, Barışçıl Mücadele bizi başarıya ulaştıracaktır” sözlerine yer verildi.