Ajans Bakırçay

Dikili'de asgari ücret protestosu!; 'Zengine saray, han, fakire din, iman"

GÜNDEM

Asgari Ücret açıklandı, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu ‘Takke düştü, kel göründü' başlığı ile basın açıklaması düzenledi.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, asgari ücret, bütçe, adaletsiz gelir dağılımı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve HDP’ye yönelik baskıları protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.

Atatürk Meydanı'nda düzenlenen basın açıklaması platform üyesi Hüseyin Öge'nin sunumuyla Fehmi Bülbül ve Pervin Çakıcı tarafından okundu. "İnsanca Yaşanacak Asgari Ücret!", "Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınsın!", "Temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın!", "Elektrik, su, doğal gaz, akartakıt, internet zamları geri alınsın!", "Baskılar bizi yıldıramaz!", "Halkın seçme ve seçilme hakkı gasp edilemez!", "HDP kapatılamaz, Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirilemez!" ve "Hak, hukuk, Adalet!" sloganları atıldı.

TÜİK’in resmi rakamlarına göre enflasyonun yüzde 86, çarşı-pazara göre ise en az yüzde 150 olduğu hatırlatılan açıklamada, asgari ücretin yetersiz olduğu ifade edildi. “Cumhurbaşkanının açıkladığı rakam açlık sınırına denk gelmektedir. İşçi ve emekçilere açlık sınırında yaşamaları gerektiği söylenmektedir” denilen açıklamada, Türk-İş’in tutumu da eleştirildi.

"TALEP EDİLEN RAKAMLARI ÇOK GÖRDÜ!"

Yapılan açıklamada; "Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, sendikaların, siyasi partilerin açıkladığı yoksulluk sınırının altındaki Asgari Ücret talepleri için ‘Onların sırtında küfe mi var?’ demiş, talep edilen rakamları çok görmüştü. Kur Korumalı Mevduatlara, faiz lobilerine, ‘Kamu Özel İşbirliği’ ile yapılan döviz garantili köprülere, otoyollarına, hava alanlarına, şehir hastanelerine kaynak aktarmak ‘küfe’ olmuyor ama iş işçi ve emekçilere gelince ‘küfe’ oluyor. Şirketlerin, bankaların vergi borçları bir kalemde silinince ‘küfe’ olmuyor, Asgari Ücretin insanca yaşanacak seviyeye çekilmesi istenince ‘küfe’ oluyor. Bu düzen böyle gitmez. Bu gözü doymaz sömürü düzeni böyle devam etmez"

"ZENGİNE SARAY, HAN; FAKİRE DİN İMAN"

"Yanlış ekonomi politikalarda ısrar çözüm getirmemiştir hiçbir zaman da getirmez. Bu politikalar sadece zengini daha zengin, fakiri ise daha fakir yapar. Tek Adam İktidarının ekonomi politikası; zengine çok, fakire yok- Zengine saray, han, hamam- fakire, din iman politikasıdır. Bu iktidar döneminde 200 bin işçinin Anayasal hakları olan grev hakkı ‘milli güvenlik vb.’ gerekçeleri ile yasaklanmıştır. AKP-MHP destekli tek adam rejimi muhalefet partilerinin sunduğu halk için her olumlu yasayı TBMM’de oylarıyla ret etmiştir"

"Dünyanın farklı köşelerinde binlerce işçi, emekçi haklarını alabilmek için grev yapıyor, sokaklara çıkıyor. Demokratik haklarını kullanıyor. Ülkemizde ise adı konulmamış ‘Olağanüstü Dönem’ hak, hukuk, adalet bir tarafa bırakılarak devam ediyor. Anayasal ve yasal haklarını kullanmak isteyen işçilerin grevleri yasaklanıyor, basın açıklaması yapmak için bir araya gelenlere saldırılıyor, tekme tokat dövülüyor, ters kelepçe takılarak gözaltına alınıyor. Gazeteciler tutuklanıyor, belgesel çekmek için sabahın erken saatlerini görüntüleyen bir kadın gazeteci ‘terör örgütü üyesi’ olmak iddiası ile tutuklanıyor. HDP İstanbul İl Başkanı Ferhat Encü’ye bir polis memuru küfür edip, tokat atabiliyor. Ona atılan tokat başta Kürt halkı olmak üzere HDP’ye oy veren 6.5 milyon insana atılmış demektir. Bir gün sonra, tokat atmayı protesto etmek için gelen ve HDP Kadıköy ilçe binalarına gitmek isteyen HDP Eş Genel Başkanlarının binaya girişleri polisler tarafından barikat örülerek engellenmiştir. Bu hukuk dışı uygulamaların hesabı bağımsız yargı önünde mutlaka sorulmalıdır"

"SEÇİM YAKLAŞTIKÇA BASKI VE ZULÜM ARTIYOR"

"AKP-MHP destekli tek adam iktidarı 2023 seçimlerine gidilirken baskı ve zulüm politikalarını arttırıyor. Her türlü anti-demokratik, faşizan politikaları uygulamaktan çekinmiyor. Bilmiyorlar ki her otoriter rejim ne zaman baskılarını artırmışsa sonunu o kadar çabuklaştırmıştır. Her baskı, her zulüm karşı duruşu, hak aramayı büyütmüştür"

"AKP-MHP destekli tek adam iktidarı seçimlere gidilirken, her gün yeni yeni muhalifleri sindirme, oyun dışı etme hamleleri yapıyor. Geçen hafta içinde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na YSK üyelerine söylemediği bir ‘Ahmak’ sözünden dolayı 2 yıl 7 ay 15 gün ceza verildi. Ekrem İmamoğlu bu sözü kendisine ‘Ahmak’ diyen İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ya iade ettiğini belirtmişti. O esnada onun yanında bulunan gazeteciler, danışmanlar bu ifadesini doğrulamışlardı. Fakat mahkeme dinlenmesi istenen bilirkişileri, savunma hazırlanması için süre istemini ret ederek mahkemeyi aynı gün sonuçlandırmıştı. Ekrem İmamoğlu’na siyaset yasağı getirerek İstanbul halkının seçme hakkını elinden almak istemişti. Verilen karar hukukun siyasallaşmasının bir göstergesidir. Kamuoyu vicdanı bunu kabul etmediğini meydanlara inerek, anketlerde sorulan sorulara cevap vererek kabul etmediğini göstermiştir. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye halkları Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmıştır. Hak, hukuk, adalet arayışları halen devam etmektedir"

"Bizler; Dikili Emek ve Demokrasi Platformu’nun bileşenleri olarak üzerimize düşen her göreve hazırız. Ortak, birleşik mücadeleyi büyütme çabasının içinde olmaya hazırız" sözlerine yer verildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.