Ajans Bakırçay

Dikili: "Çocuk istismarına evlilikle af tasarısına hayır"

GÜNDEM

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, yeniden gündeme gelen “olası istismar yasasına karşı" Dikili Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, yeniden gündeme gelen "olası istismar yasasına karşı" Dikili Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Covid-19 Salgını nedeniyle pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen basın açıklaması Dikili Emek ve Demokrasi Platformundan Ayfer Budak, Ezgi Yalçınkaya, Hüseyin Öğe ve Pervin Çakıcı tarafından okundu. "Çocuk yaşta evlilik istismardır", "Laik eğitim istiyoruz", "Çocuk susmaz, sende susma"ve "Karanlığa teslim olmayacağız" gibi sloganlar atıldı. 

Basın açıklamasında Başak Demirtaş'a yönelik sosyal medya üzerinden yapılan cinsiyetçi saldırı da kınandı.

Yapılan basın açıklamasında; "Sürekli karşımıza çıkan çocuk istismarına evlilikle af tasarısı yeniden gündemde. Haziran’da meclisten geçirilmesi planlanan düzenleme daha önce de defalarca meclis gündemine gelmiş kamuoyunun tepkisi sonucu geri çekilmişti. Bu tasarıya kadar gelen yolun yapı taşlarının AKP iktidarı tarafından gün be gün nasıl örüldüğünü hep birlikte bir hatırlayalım" denildi.

Yaşananlar ise krolonojik olarak sıralandı;

"- 2004 yılında yeni TCK hazırlanırken, kaldırılması için mücadele ettiğimiz maddelerden biri de “tecavüz mağduru ile evlenmesi durumunda failin cezasız kalması’ydı. Bu madde kaldırıldı.

- 2009 Temmuzun’da Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle lise ve ortaokul öğrencilerinin nişanlanmasını serbest bıraktı.

- 2012 yılında getirilen 4+4+4 sistemiyle örgün eğitimdeki kız çocuklarının sayısında ciddi düşüş yaşandı. İlk dört yıldan sonra kız çocuklarının okuldan alınmasının ve öğrenimlerine “açık öğretim” şeklinde devam etmelerinin önü açıldı. Örgün eğitim fiili olarak zorunlu olmaktan çıkarıldığı için kız çocukları okullardan alınıp din eğitimi adı altında çeşitli kurumlara gönderildi.

- 2012 Nisan MEB, dini eğitim veren, yurt ve pansiyon açan kurumların denetiminden sorumlu olmaktan çıkarıldı, bu görev Diyanet’e verildi.

- 2013’te dini vakıf ve cemaatlerin açtığı kurs, yurt ve okullarda istismarlar ve sorunlar gündemdeyken, TCK’de yapılan bir değişiklikle kanuna aykırı eğitim kurumu açmak ve işletmek tamamen suç olmaktan çıkarıldı.

- 2013’ün Eylül ayında evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesiyle lise çağlarında evliliğin önü açıldı.

- 2015’in Mayıs ayında Anayasa Mahkemesi, resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini öngören TCK maddesinin kaldırılmasına karar verdi. Bu hamle, “Çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin önünü açan karar” olarak tarihe geçti.

-2015- Kasım Anayasa Mahkemesi yine bir yasa iptaliyle “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesinin önünü açtı. Mahkemenin iptal gerekçelerinden biri “fiilden sonra mağdurun yaşının ikmali ile fiili birlikteliğin resmi evliliğe dönüşmesi ihtimali” idi. Yani “evlilik ihtimali” değerlendirilerek aslında bir cezasızlık öngörülmüştü.

- 2016 Mayıs Mecliste kurulan Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu, hazırladığı raporla, çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyordu. Raporda ayrıca cinsel saldırı, cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında hadım uygulanması önerisi de vardı.

- 2016 Temmuz Anayasa Mahkemesi, çocuklara yönelik cinsel istismar suçunu düzenleyen TCK’nin 103. maddesindeki “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına” ilişkin hükmü iptal etti.

- 2017’de yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle çocuk istismarlarını en çok açığa çıkaran meslek grubu olan rehberlik öğretmenlerinin görev tanımı değiştirildi.

- Çocuklara yönelik cinsel istismarın ve şiddetin önlenmesi amacıyla 23 Mayıs 2017’de HDP’nin Meclise sunduğu araştırma önergesi AKP’li vekillerin salonu boşaltması nedeniyle görüşülemedi. 24 Mayıs’ta bir kez daha Meclise sunuldu önerge, bu defa da AKP’li vekiller ret oyu kullandığı için reddedildi.

- Aynı günlerde Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneğinin çocuklara istismardan nasıl korunacaklarını anlatan broşürü yasaklandı, aynı derneğin cezaevindeki çocuk istismarına ilişkin raporunu açıklaması da OHAL gerekçesiyle yasaklandı.

-Aralık 2017 Müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenleme tüm toplumsal tepkilere rağmen Mecliste onaylanarak yürürlüğe girdi. Böylece din adamları aile hukukuna karışabilecek özneler haline getirildi. Toplumsal yaşamın ve aile yaşamının temel kurallarını içeren Medeni Hukuk “dini hassasiyetler” adına delindi.

- 2018 Şubat Adana ve Antalya’da 5 yaşın altındaki iki çocuğun istismarının yarattığı büyük tepki üzerine, çocuk istismarında cezaların artırılması yeniden gündeme getirildi. Mart ayında CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun çocuk istismarı ile ilgili özel komisyon kurulması talebini “önerinin nitelikli olmadığı” gerekçesiyle reddeden Meclis Başkanı, konuyla ilgili çıkan haberlere ise erişim engeli getirdi.

2018 Nisan- Mecliste çocuk istismarlarının araştırılması ve önlenmesine yönelik araştırma komisyonu kurulması için verilen önergeye tüm muhalefet partileri evet derken, öneri AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. Çocuk istismarının önlenmesi talebi kamuoyunda büyüyünce, Erdoğan’ın talimatıyla bakanlıklar nezdinde Çocuk İstismarı Komisyonu kuruldu, komisyonun hazırladığı yasa taslağı, özellikle hadım ve cezaların artırılması öne çıkarılarak reklam edildi. Yayın yasağı da getiren yasa taslağı, 24 Haziran erken seçim nedeniyle rafa kaldırıldı. 2018’in temmuz ayında yine üst üste çocuk istismarları gündem olduğunda tepkiler yeniden büyüyünce, iktidar taslağı raftan indirdi. Yasayla, küçük çocuklara yönelik tecavüz suçunun cezasının artırıldığı öne sürülse de 12 yaş kademelendirmesiyle “cinsel ilişkiye rıza yaşı” 12’ye düşürüldü. Bunun sonucu olarak kız çocuklarının zorla ve erken yaşta evlendirilmelerinin yasal yolu açıldı.

- 2020’de ise ilk önce 2. Yargı paketi öncesinde bu tasarı tekrar gündeme geldi, bu habere karşı sokaklara çıkarak yine öfkemizi dile getirip tepki gösterdik. Korona salgını sonrası yeni infaz yasasıyla cinsel suç failleri salıverildi ve nereden çıktığı tam olarak belli olmayan bir listede çocuk istismarında evlilikle af getiren maddelerle bezenmiş önerge kamuoyuna yayıldı.

ASLA KABUL ETMİYORUZ!

"Cinsel istismara maruz bırakılan çocukların cinsel istismar faili ile aynı mahkeme salonunda bile bulunmaması gerekirken; Onları aynı evde yaşamaya zorlayan bir düzenleme ile faili değil mağdur çocukları cezalandırmanıza; asla izin vermeyeceğiz. İçinde istismarın, tecavüzün, saldırının, erken yaşta zorla evlendirmenin olduğu aile anlayışınızı asla kabul etmiyoruz. 

Çocuklarımızı korumasını beklediğimiz devlet aygıtının tam tersi bir şekilde, dini referanslarla çocuklarımızın hayatını karartma girişimlerine karşı asla sessiz kalmayacağız. 14 yaşına girmiş çocukların istismarında ‘failin niyeti’, ‘kamu yararı’ gibi tartışmaları asla kabul etmiyoruz. Ve tüm kamuoyunu istismarın aklanmasına karşı sessiz kalmamaya çocuklarımızın üstün yararını gözeten düzenlemeleri talep etmeye davet ediyoruz. Buradan bir kere daha haykırıyoruz; çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz! İstismarcıların affını daha önce engelledik, yine engelleyeceğiz!

Şimdi tekrar gündemde olan bu yasanın bu ay içerisinde meclise geleceği söyleniyor. Daha önce çocukların hayatını karartacak bu yasaya izin vermedik, yine vermeyeceğiz" denildi.

BAŞAK DEMİRTAŞ'A YAPILAN CİNSİYETÇİ SALDIRIYI KINIYORUZ

Basın açıklamasında Başak Demirtaş'a yönelik sosyal medya üzerinden yapılan cinsiyetçi saldırı da kınandı. Kınama; "Kadınlara ve son zamanlarda Başak Demirtaş'a yönelik sosyal medyada yapılan cinsiyetçi saldırıyı demokrasi ve insan haklarına aykırı buluyoruz. Asıl bölücülük olan; bir kısım vatan evlatlarına karşı yöneltilen nefret ve şiddet söylemi ve saldırıları esefle kınıyoruz. Ülkemizin birliği bütünlüğü;Barış, Demokrasi ve Kardeşlikten geçer. Ötekilestirmeden nefretten degil. Bu vatan üzerinde yaşayan herkesindir. Halklar kardeştir. Sosyal medyada yapılan bu cinsiyetçi saldırılar için Türkiye Cumhuriyeti adalet sistemini göreve çağırıyoruz" denildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.