Ajans Bakırçay

Çandarlı Limanı fiyaskosu! "697 milyonu bataklığa gömdüler"

GÜNDEM

Projesi, yapımı ve ihalesi yılan hikayesine dönen Kuzey Ege Çandarlı Limanı mendirek ve dalgakıranıyla çürümeye terk edildi. Terk edilen liman, bölgedeki canlı çeşitliliğine ve doğaya zarar veriyor.

Dünyanın en büyük on limanından biri olacağı yönündeki açıklamalarla gündeme gelen, ancak yapımı yılan hikayesine dönen Kuzey Ege Çandarlı Limanı, bugün kaderine terk edilmiş durumda. İhracat hayalleri ile inşa edilen liman bugünlerde amatör balıkçıların merkezi haline geldi. Yapımının başladığı günden bu yana bölgedeki canlı yaşamına vereceği zarar nedeniyle çevre aktivistlerinin tepkisine neden olan limanın, 2011 yılından bu yana yalnızca mendireği ve dalgakıranları tamamlanabildi.

Liman, -bölge halkının anlatımlarına göre- yapım aşamasındayken bölgedeki kuş türleri ve balık popülasyonunun zarar görmesine neden oldu. Gelinen aşamada ise adeta çürümeye bırakılan limanın öyküsü 45 yıl öncesine dayanıyor.

1976 YILINDA PROJELENDİRİLDİ, UZUN SÜRE ÇED ONAYI ALAMADI

Çandarlı Limanı ilk olarak 1976 yılında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Ulaştırma Bakanlığı'nın girişimleriyle projelendirildi. Yıllarca Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) onayı alamayan proje, onayı 2005 yılında alabildi. Raporun revize edilmesinin ardından 2009 yılında, limanın mendireğinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılmasına karar verildi. Limanın geri kalanının ise ihale yoluyla tamamlanması planlanırken, 14 Mayıs 2011'de temeli atılan dalgakıran da yine devlet eliyle yapıldı.

697 MİLYON LİRA HARCANDI, KADERİNE TERK EDİLDİ

2018 yılında CHP Milletvekili Murat Bakan'ın soru önergesi sonrası 697 milyon lira harcandığı açıklanan limanın ihale süreci de uzun süre sürüncemede kaldı. Limanın yapımı ile ilgili bugüne kadar yalnızca bir ihale yapılabildi, 6 firmanın dosya aldığı ihale yeterli teklif olmadığı için iptal edildi. 2021 yılının mart ayında soru önergesi veren CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise liman ile ilgili yeni bir sorunu gündeme getirdi. Polat 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen İzmir Depremi sonrası limanın zarar gördüğünü ifade etti. Bugün bakıldığında limandaki çökmeler ve beton bloklar arasındaki ayrılmalar gözle görülür biçimde.

'BALIK YUVALARININ ZARAR GÖRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUZ'

Limana yaklaşık 500 metre uzaklıkta bulunan siteler ise özellikle kış aylarında olta balıkçılığı ile anılıyor. Hafta sonları limandan Bakırçay havzasına kadar olan sahil şeridinde avlanan balıkçılar, liman yapımının ardından bölgedeki balık popülasyonunda azalma olduğunu dile getirdi.

Yaklaşık 15 yıldır bölgede yaz ve kış aylarında olta balıkçılığı yaptığını söyleyen Adem E, “Eskiden buralarda levrek, çipura başta olmak üzere birçok balık çeşidi ile karşılaşıyorduk. Limanın yapıldığı ilk birkaç yılda bu kıyı şeridinde gözle görülür azalma oldu. Balık yuvalarının zarar gördüğünü düşünüyoruz. Hafta sonu geliyoruz, günümüzün büyük bir bölümünü burada geçiriyoruz ancak balık yok denecek kadar az diyebiliriz. Bu yıllardır böyle” diye konuştu.

'LİMAN KİRLİ PROJELERİ DE BERABERİNDE GETİRDİ'

Gazete Duvar'a konuşan Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise liman projesinin fiyasko ile sonuçlandığını söyledi. 2011 yılından bu yana AK Parti iktidarının her seçim öncesinde Çandarlı Limanı'nın hizmete gireceği ve binlerce kişinin istihdam edileceği yönünde söylemler kullandığına dikkat çeken Engel, “Projeye başlamadan önce bilim insanları uyarmışlardı. İzmir'deki var olan limanların zaten ihtiyaca cevap verdiği ve bu limana gerek olmadığı konusunda uyarılar yapıldı. Ne hikmetse yine de ısrarcı olundu” dedi.

Limanın inşaatının sürdüğü günlerde şirketlerin bölgede liman odaklı çimento fabrikası, termik santral gibi kirli teknolojileri barındıran yatırımlara yönelmeye başladığını aktaran Engel, liman yakınında bulunan Ayyıldız sitesi civarında yapılmak istenen termik santral projesine karşı verilen mücadele sonucu şirketlerin geri adım atmak durumunda kaldığını hatırlattı. Engel, doğal yaşama başlı başına zarar veren limanın, kirli projeleri de beraberinde getirdiğini ifade etti.

ORTADA LİMAN YOK, LİMAN ODAKLI PROJELER SÜRÜYOR: 'BATI ANADOLU SERBEST BÖLGESİ'

Bakırçay deltasında sırf o bölgeye özgü kuş türleri bulunduğunu ve o bölgenin bunların üreme alanı olduğunu belirten Engel, liman yapımı nedeniyle balık popülasyonunun da etkilendiğini söyledi. Çandarlı Limanı'nın projelendirildiği günden beri bölgede tarım alanlarının da zarar görmeye başladığını belirten Engel, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanan Batı Anadolu Serbest Bölgesi projesine de değindi. Engel, şunları söyledi;

“Bergama Aşağıkırıklar Köyü'nde köyün merasına şu an Batı Anadolu Serbest Bölgesi yapılması kararı çıktı. Bununla hedeflenen Çandarlı Limanı üzerinden ihracat yapmaktı. Aşağıkırıklar'dan Çandarlı'ya kadar olan bölge 1'inci derece tarım arazisi. Geniş bir alan bu serbest bölge ile birlikte şimdiden gözden çıkarılmaya başlandı. Bundan 7-8 yıl önce aynı iktidar Bakırçay Ovası'nı Tarımsal SİT Alanı ilan etti. Ne hikmetse tüm bunlar unutulup Çandarlı Limanı odaklı projeler beraberinde gelmeye başladı”

'GELİNEN NOKTA TAM ANLAMIYLA FİYASKO, 697 MİLYONU BATAKLIĞA GÖMDÜLER'

Çandarlı bölgesinin her açıdan hassas bir bölge olduğunu vurgulayan Engel, bu bölgeden beklentinin tarım ve turizm odaklı olması gerektiğini ifade etti. Çandarlı Limanı'nın akıbetinin bile belli olmadığını söyleyen Engel, son olarak şöyle dedi;

“Böyle 'süper' projelerle dikkat çekip binlerce kişi istihdam edilecek deyip de 2011'den beri 697 milyon lirayı resmen bataklığa gömdüler. Şu an akıbeti de belli değil. Kendi içlerinde yanlış projelendirdikleri Çandarlı Limanı'na halkın hepimizin parası olan 697 milyonu heba ettiler. Ne olacağı konusunda da işin içinden çıkılamıyor şu an. Yapılırken buradaki tarım alanlarının, doğayı dikkate alan olmadı. Gelinen nokta kelimenin tam anlamıyla fiyasko.”

Haber: Cihan Başakçıoğlu

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.