Bergama’da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ve Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması düzenledi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ve Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına Bergama Demokrasi Platformu, Bergama Çevre Platformu, Veli-Der, DİSK, KESK, Eğitim-Sen, Tüm-Bel-Sen, SES, Pir Sultan Abdal Derneği, Tahtacılar Kültür Derneği, Yörük Kadınları Derneği, Bergama Aktif Bisikletçiler ve CHP ile İYİ Parti destek verdi.
Basın açıklaması öncesinde ise “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Şiddete Göz Yumma”, “Kadın, Yaşam, Özgürlük” ve “Kadına Şiddete Dur de!” Pankart ve dövizleri açıldı. Gökyüzüne mor balonlar salındı.
YILDA EN AZ 450 KADIN VAHŞİCE ÖLDÜRÜLÜYOR
İzge Aydın tarafından okunan basın açıklamasında; “Dünya genelinde her gün en az 137 kadın en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Ülkemizde ise durum dünyadaki birçok ülkeden daha vahim durumda. Türkiye OECD ülkeleri arasında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda birinci, küresel cinsiyet eşitsizliği raporunda 153 ülke arasında 130. sırada. Yılda en az 450 kadın vahşice yöntemlerle öldürülüyor. Milyonlarca kadın da her an sıradanlaşan erkek şiddetinin tehdidi altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor” denildi.
KAZANIMLARIMIZ YOK EDİLMEK İSTENİYOR
Basın açıklamasında ayrıca; “Bu süreçte kadınların yaşam alanları da daraltılıyor, ne giydiğimiz, ne söyleyeceğimiz, nasıl yaşayacağımız da buyur ediliyor. Hatta kadınlar öldürüldüklerinde hangi saatte neredelermiş, hangi kıyafeti giymişler tartıştırılıyor ve cinayetin sorumluluğu kadınlara yıkılıyor. Kadınlar öldürülmeye, şiddet görmeye devam ederken yargı erkekleri koruyor, kadınları itibarsızlaştırıyor. Kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Devletin tüm olanakları şiddeti önlemek için seferber edilmesi gerekirken infaz düzenlemeleriyle failler evlerine gönderiliyor, kadınları şiddete karşı koruyan yasalar esnetiliyor, sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor, belediyelerin kadın birimleri kapatılıyor, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 gibi yaşam güvencemiz sayılabilecek kazanımlarımız yok edilmek isteniyor”
DAYANIŞARAK KAZANACAĞIZ
“Biz kadınlar yaşadığımız her türlü şiddetin ve karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Kadına yönelik şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu caydırıcı yargı kararlarından geçer. Şiddeti önlemenin yolu kadın ve çocukları koruyucu yasal düzenlemelerden geçer. Şiddeti önlemenin yolu yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasından geçer. Tüm bunların hayata geçirilmesinin tek yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer” sözlerine yer verildi.