Ajans Bakırçay

Atanamayan bir öğretmenin alkışlanan hikâyesi…

GÜNDEM

Devlete hükmedenler Murat öğretmenin atamasını yapmadı ama öğrenci velileri ona şöyle sesleniyor: "Hocam, siz kalbimize atandınız"... Gökmen Ulu yazdı....

Murat Solmaz, 1982 yılında, ikisi de işitme engelli anne - babanın oğlu olarak İzmir’de geldi dünyaya. Dezavantajlı olan anne ve babasının en büyük destekçisi oldu. 1-0 geriden başladığı hayat onu azimli ve dirençli bir birey yaptı.

Balıkesir Üniversitesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. Öğretmen olmaktı hayali. Girdiği KPSS, devlete yerleştirilmiş FETÖ’nün sınav sorularını çaldığı döneme denk geldi. Sonraki yıllarda da makus talihi değişmeyen gençler arasında kaldı, bir türlü ataması yapılmadı.

Yılmadı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Balıkesir Şubesi’nde gönüllü öğretmenlik yaptı. İzmir Dikili’deki baba ocağına yerleştiğinde Atatürkçü Düşünce Derneği yönetimine girdi. Yerel gazetelerde muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı. Yerel tarih çalışmalarını büyük bir tutkuyla sürdürürken, kitap yazmaya başladı. Dersane öğretmenliği yaptı. Kapanınca yine işsiz kaldı.

Sporseverdi. Üniversite yıllarında voleybolcuydu. Yaşadığı şehir Dikili’de çocuklar ve gençler için kolları sıvadı. 9 Eylül 2009’da Lodos Spor Kulübü’nü kurdu. Yörenin güçlü rüzgarını kulübün adına, günbatımının eşsiz turuncusunu, gökyüzünün mavisini, özgür martıların beyazını logosuna koydu.

Forma, şort, çorap, ayakkabı, top, dizlik gibi sportif malzemeler ile deplasman giderlerinin karşılanması için kaynak gerekiyordu elbette. Devlet dairelerini kapı kapı dolaştı, güçlü kurum ve kuruluşlardan destek sağlamak için çok uğraştı, çırpındı, didindi ama olmadı.

Vazgeçmedi. İmkansızlıklara meydan okuyarak çabalarını sürdürdü. Aradığı can suyu birkaç duyarlı esnaftan geldi. Ozan Özçelenk, Önder Üstünbaş, Ersel Yüksel, Kıvanç Tüfekçioğlu, İsmail Akçay ve emekli öğretmen Halil Ersoy ilk omuz verenler oldu. Ardından sporcu ailelerini imeceye kattı. Böylece faaliyete başladı.

Başlarken kendisine Altınordu’nun altyapı sistemini örnek aldı. Parola; “İyi insan, iyi vatandaş, iyi sporcu”ydu. Öğrencilerinin zihnine Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim” sözlerini nakşetti.

Antrenörlüğü okul arkadaşı İsmail Akçıl ile beraber üstlendi. İlk iki yıl takımın emekleme dönemi olarak geçti. Kısa süre sonra ektiği fidanlar meyve verdi. 2011’de büyük erkek takımı bölgesel lige lodos fırtınası gibi girdi. Onlar, dolu tribünlerin alkış sağanağı altında sahadan ayrılırlarken, 2012’de Sedat Oğuz antrenörlüğündeki küçük kızlar takımı ise daha ilk sezonda İzmir üçüncüsü oldu. Sonra Türkiye yarı finalisti oldular. Öyle ki, Fenerbahçe SK, Ankara TED Koleji, Bursa Büyükşehir Belediyespor gibi güçlü kulüplerin altyapı takımlarının olduğu turnuvada eşleştikleri dünya şampiyonu Vakıf Bank'ı bile yenmeyi başardılar.

Mini Voleybol Ligi’nde B takımı yarıfinalist olurken, A takımı ise şampiyonluğa uzandı.

2016’da Dikili’den Midilli Adası’na kaçarken güvenlik güçlerince yakalanan Suriyeli sığınmacılar ilçenin tek spor salonuna yerleştirilince sahasız kaldılar. Dahası takımın bütün malzemeleri yağmalandı.

Morallerin sıfırlandığı, her şeyin bittiği duygusunun hakim olduğu bu anda bile pes etmedi Murat. Mücadele azmi her daim doruktaydı. “Bir Anka kuşu gibi küllerimizden tekrar doğacağız” dedi. Öyle de oldu. Takımlara kışın soğuğunda da olsa plajda antrenman yaptırdı. Yine imece oluşturarak sporcularına yeni malzemeler tedarik etti. Bu koşullar altında, annelerinin hazırladığı beslenme çantalarıyla gittikleri deplasmanlarda başarıdan başarıya koştu minik voleybolcuları. 2018’de Midi Kırmızı Lig’te yine şampiyondular. İnanılır gibi değildi.

Yeniden şahlanan takım ruhuyla kupaları kucaklarken, kulübe ilgi de arttı. Pandemi sürecine kadar kulübün sporcu sayısı 127’ye ulaştı.

Yetiştirdiği birçok öğrencisinin profesyonel voleybol takımlarına yükselişi en büyük gurur kaynağı oldu. Ancak çocukların sağlıklı, özgüvenli, mutlu bireyler olması onun için daha büyük mutluluk kaynağıydı.

Parmak ısırtan başarıları karşısında, bir maç sonrası Fenerbahçe ve Vakıfbank yöneticileri yanına geldi Murat’ın. Merakla “Lodos Limited Şirketi hangi alanda faaliyet gösteriyor” diye sordular. Murat şaşkınlıkla tebessüm etti. Çünkü bir şirket değillerdi, güçlü bir şirketin çatısı altında da değillerdi, bu kelimenin tam anlamıyla yüreğini ortaya koyan bir avuç gönüllünün hikayesiydi.

Büyük bir azim ve disiplinle görevini yerine getirirken hiçbir maddi karşılık beklemedi Murat. Tek kuruş almadı.

Geçimini ise bir sergi standında emekçi kadınların ürünlerini satarak kazandığı cüzi yevmiye ile sağlamaya çalışıyor.

Fedakar ve beyefendi kişiliğiyle toplumda çok seviliyor. Çocukların fiziksel, ruhsal, sosyo-kültürel gelişimi için güçlü bir enerjiyle çalıştığı günleri özlüyor ve pandeminin bitmesini dört gözle bekliyor.

Devlete hükmedenler Murat öğretmenin atamasını yapmadı ama öğrenci velileri ona şöyle sesleniyor:

"Hocam, siz kalbimize atandınız"

(Gökmen Ulu - 3 Ocak 2020 Pazar - SÖZCÜ)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.