Ajans Bakırçay
2022-02-02 12:07:07

Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım

İbrahim Aktaş

02 Şubat 2022, 12:07

Son günlerin en popüler konularının başını çekiyor zannımca; Atatürk Kültür Merkezinin, emniyet binasına dönüşümünün isteniş meselesi! Bir kültür-sanat merkezinin, kolluk kuvvetlerinin emrine verilmek istenmesi değil bu istek! Tamamen boşaltılarak ve revize edilerek, emniyet binası haline getirilmek istenmesinden ibaret konu! İyi de peki ya sanat? Tiyatro? Sergi? Heykel? Resim? Sempozyum? Ve diğer sanatsal içerikler?

Tiyatro ile devam edelim;

“Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır” Turgut Özakman.

“Tiyatro, insandan insana bir iletişimdir. Araya elektronik ya da mekanik bir aygıt girmeden yapılan bir iletişim” Genco Erkal.

“Tiyatro tutkusu, giderek hayata daha bir demokrat, daha bir özgürlükçü, daha bir barışçıl bakmamı sağladı” Rutkay Aziz.

“Tiyatro, müthiş bir kültür ocağı. Öğretici, besleyici ve sevecen bir kaynak” Yıldız Kenter.

“Tiyatro, uygarlığı bütün yurt sathına ulaştıran çok etkin bir sanat dalı” Haldun Taner.

Yukarıda örneklediğim gibi, daha binlerce söz var tiyatro ile alakalı söylenmiş ve elbette ki binlerce tiyatro ustasının ağzından… Evde izlediğimiz televizyonlar ve ellerimizden asla düşüremediğimiz akıllı(!) telefonlarımızdan sonra pek vakit bulamaz olduk; tiyatro sahnesinden seyirci koltuklarına doğru, büyük bir ahenk içerisinde yayılan tozların kokusunu duyumsamaya… Ve inanın, gitmeyerek, izlemeyerek, o denli büyük bir kazanımdan oluyoruz ki…

Evet, gitmek gerek, istemek gerek ve ısrarla takip etmek gerek… Öyle ki; sanata düşman zihniyetlerin, durmadan sanat evlerini yıkma isteklerini, kültür merkezlerini kapama isteklerini ve sanatçıyı yetiştiren yerlere karşı olan olumsuz bakışlarını, sanıyorum tersine çevirecek yegâne yol bu!

Ben de, ara sıra da olsa, bir tiyatro oyunu izlemeye gayret ediyorum ki; geçtiğimiz günlerde BBŞT’nin (Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu) sahnelediği bir oyunu izledim. Yakın zamanda otuzuncu yıllarını geride bırakacak olan BBŞT, her sezon inanılmaz bir performans sergileyerek, farklı oyunlar sahneliyor. Dünyayı etkisi altına alan salgın yüzünden geçtiğimiz yıl, onlar için biraz sıkıntılı geçmiş olsa da, bu izlediğim oyun, bende tarifi imkânsız bir etki bıraktı.

Haldun Taner’in yazdığı “Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım” adlı oyunda, Murat Niyazi Emre, Hürkan Ünal, Esra Tarhan, Jülide Kara, Ozan Gökmen, Hakan Onat ve Hasan Gökhan Olcay rol alırken, Hakan Taner Yıldırım ise bu güzel oyunun yönetmenliğini üstlenmiş. Ve perde arkasında da onlarca isim; var olsunlar…

Oyununun konusunu elbet ki, uzun uzadıya ve detayları ile yazmayacağım. Ancak ve kısaca; çok dürüst ve vicdan sahibi bir vatandaşın (Vicdani Yurdakuler) çocukluk yıllarından bu zamana dek süren yaşantısı, trajikomik ve düşündürücü bir şekilde, ülkemizdeki siyasal olaylarla bezenmiş bir belgesel tadıyla anlatılıyor. Oyunu seyrederken, kimi zaman gülüp, eğlenirken, kimi zaman da, hüzünleniyor ve hatta kızıp, sinirleniyorsunuz ve hatta üzülüyorsunuz yer yer…

Oyunun, başından sonuna kadar her konuşma metni, her cümlesi, her sözü çok güzel ama;

Bir sahnesinde geçen; “Aklınıza gelen bir rakam söyler misiniz?” sorusuna verilen “6.Filo, 147'ler, 38'ler, 14'ler, 11'ler, 8'ler, 141. madde, 142. madde, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül. 2 Temmuz?” ile “7 Haziran. 10 Ekim. 15 Temmuz. 301. 17/25. 128?” cevapları; yurdumuz için dönüm noktası rakamları da sayılabilecek türden değil mi?

Bir de, oyunun her sahnesinde repliği olan anlatıcının, bir sahnedeki; “Katliamların ardı arkası kesilmiyordu. Kahramanmaraş Katliamı. Çorum Katliamı. Her yandan öldürülen eski bakan, milletvekilleri, Savcılar, gazeteciler. Abdi İpekçi, Çetin Emeç. DİSK eski genel başkanı Kemal Türkler’in suikasta uğraması. Güneydoğu’da bir doğum, Kürdistan İşçi Partisi. Ve Başbakanlık müsteşarı Turgut Özal’ın hazırladığı ekonomik istikrar paketi ile 24 Ocak acı reçetesi” sözleri, aslında ülkemizin dönem dönem, ne kadar da büyük badireler atlattığının ya da yaşadığının göstergesi niteliğinde… “Bu toprakların nefes alıp verdiği, son yetmiş yılda, ne kadar da siyasi dönüm noktası yaratılmış yoktan yere” diyeceksiniz izledikten sonra ve kendinizden de bir şeyler bulacaksınız vicdanlı vatandaş Vicdani Yurdakuler’de…

Oyun hakkında daha fazla ipucu veremeyeceğim. Ancak, bu harika sahne performansını izlemek isteyenler için https://bbst.bornova.bel.tr internet adresini ziyaret etmelerini önerebilirim. Ve yine BBŞT ve BBŞT’nin sezon boyunca sergileyeceği diğer oyunlar ile ilgili bilgilere aynı internet sayfasından ulaşabilirsiniz.

İyi seyirler…

Ha, bu arada; içerisinde 652 ve 624 kişilik 2 büyük salon, 340 kişilik tiyatro salonu ve 800 kişilik resepsiyonların yapılabileceği geniş fuayeler ile resim, seramik, heykel sergilerinin yapılabileceği 470 m²'lik sanat galerisi bulunan Atatürk Kültür Merkezine ne mi olacak? Sanatı var edenler, yani sanatkârlar ile sanatseverler, birlikte mücadele ettikleri müddetçe, Atatürk Kültür Merkezi de dimdik ayakta kalacak ve daima var olacak!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.