Ajans Bakırçay
2020-10-14 12:15:17

Ekim 2020 Birinci Yarısı Bireysel Kültür Etkinlikleri

Nüket Hürmeriç

14 Ekim 2020, 12:15

Eylül ayının ortalarında TRT2’de Viyana Filarmoni Orkestrası’nın “Yaz Gecesi Konseri”ni dinledim. Daha doğrusu izleyerek dinledim. Açık hava konserinde çevredeki ışık komposizyonları incelikle, zerafetle ve huzurla resimler çiziyordu. Genellikle ve görece düzenin iyi işlediği bir ülkeye yakışan etkinlikti. Kıskanmaktan ve hüzünlenmekten kendimi alamadım. Neden bizim ülkemizde böyle güzellikler yok! Jacques Offenbach’ın “Hoffmann’dan Öyküleri” adlı operasından ünlü “Barcorelle”aryası, Pucinni’nin “Torandot” operasından ünlü “Nesson Norma”aryası, Jasse’den “Dr. Jivago Süite”(Lara’nın şarkısı dahil) önde giden parçalardı. Konser Straus’un “Viyana Valsi ile son buldu. Herkesin müzikle tüm dünyayı dolaşması ve nitelikli müziklere ulaşabilmesi dileğiyle…

***

Yakınlarda Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği yayın organı “Üvercinka”nın 67. sayısını bulup okudum. Büyük boyuttaki bu dergi üçüncü sayfasında tamamen şiirlere yer vermiş. Genel olarak İkinci Yeni Şiirinin post modern hareket açısından değerlendirilmesi önemli bir yer tutuyor. Düşünür Nietzsche’nin uyumsuzluğu ve yer altı edebiyatı işlenen öteki önemli konulardan. Radyo sevgisi ile televizyon eleştirisini ele alan yan yana iki yazı, okuyanı bu iki medya aracını bir kez daha ciddi olarak düşünmeye yöneltiyor. Haluk Cengiz; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Dışa Açılımını Destekleme Projesi’ni ele almış. Bu projenin Yönergesi’ni madde madde verip irdelemesini yapıyor. Üzerinde durmaya değer bir çalışma. Ali Kandaz, Albert Camus’un “Veba” adlı yapıtına, günümüz Korona Virüs’ü ile koşutluk kurarak bir kez daha dikkat çekiyor. Fatma Karagülle; “Dilimiz geleceğimizdir” başlıklı köşesinde dilimizi ve günümüzde ağırlık kazanan sorunları açısından kaygılarını dile getiriyor. Dile büyük emek veren Feyza Hepçilingirler ve Mehmet Kaplan’nın fotoğraflarını da koyarak saygı duruşunda bulunuyor.

***

Klinik psikolog Üstün Dökmen Ladesçi” adlı kitabına “Yaşamın Kerteriz Defterinden Bir Roman” alt başlığı vermiş. Kerteriz Defteri eski balıkçıların hangi balığın hangi mevsimde nerede bulunduğunu yazan bir defterdir. Romanın baş kişisi Cemil bir sahafta bu defterleri ele geçirir. Sonunda sürpriz olarak o defteri ağabeyinin yazdığı ortaya çıkar. Elbette esas olarak sadece Cemil’in değil bütün insanların ladesçi olduğu, herkesin kendini ve herkesi kandırdığı ana fikri verilmektedir. Asıl olanın insanın kendini tanıyıp doğru uğraşlara ve işlere yönelmek olduğu vurgulanıyor. Cemil ve arkadaşı ancak bu şekilde toplum dışı olmaktan, yasadışı işlerden uzaklaşabiliyor. Ve böylece iç huzura kavuşuyorlar. Klinik psikolog olan Üstün Dökmen doğrudan güncel politikayla ilgilenmemektedir. Ancak orta ve uzun vadede sağlıklı insan, toplum ve dolaylı olarak daha nitelikli politika geliştirilmesine ve politikacı yetişmesine de hizmet vermektedir. Kendisi sırça köşkte oturmamakta, 360 tv kanalıyla sağlıklı insan için uzmanlığını konuşturmaktadır. Televizyondaki çeşitli konuları işlediği programlarının kayıtlarına youtube’den ulaşılabiliyor. Ülkemizin böyle duyarlı bilim insanlarına şiddetle gereksinimi olduğuna inanıyorum.

***

Son şiirlerimden biriyle yazıma son veriyorum:

GÜLÜŞ

Sıcaklık yağan mevsim

Göresim geldi sevenim

Gözlerinin ışığına gömülü

Parmaklarıyla dans ederim

*

Uzak yakın serüvenlerde

Sevince artış gelmekte

Ekonomi sayfasında olmayan

*

Ayaklarının uçuşu

Aklıma takar kuğu süzülüşü

Yalnızlık arkadan gelir

Önde sonbahar gülüşü

(Eylül 2020)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.