Ajans Bakırçay
2022-10-10 13:49:52

Dünyanın tüm rebetlerine!

Özgür Duygu Durgun

10 Ekim 2022, 13:49

2019’da kurulan Ayvalık Rebetiko Topluluğu, mübadelenin 100. yılında rebetiko mirasını bugüne taşıyor. Çoğu mübadil torunu veya aileden göçmen olan müziyenlerden oluşan topluluk, Batı Anadolu’nun önemli rebetlerinin yetiştiği Ayvalık’ta acı, hüzün ve isyanın müziğini genç kuşaklara tanıtıyor.

19. yüzyıl sonlarında zeytinyağ deposuyken titiz bir restorasyon geçirip dönüştürülen tipik bir Ayvalık binasındayız. İçeride hafiften bir buzuki tıngırdıyor, ardından buzukinin kardeşi bağlamadaki çalınan ezgiye katılıyor. Mekânda Ayvalık Rebetiko Topluluğu’nun provası var. Dışarıda ise hafiften kalabalıklaşan meraklı birkaç kişi tempo tutarak müziğe eşlik ediyor.Rumca şarkılar Türkçe ezgilere karışıyor. Mırıldanarak eşlik ettiğimiz ne çok ortak şarkı, türkü var. "Bülbülüm altın kafeste", "Aman doktor", "Mavrova’dan aldım sümbül", "İzmir’in Kavakları"...

Ayvalık Rebetiko Topluluğu

Rebetiko mirasını günümüze taşımak için 2019’da kurulan Ayvalık Rebetiko Topluluğu’nun bu maceraya başlarken repertuvarına aldığı şarkılardan biri de "Oli i rebetes tou dounia". Yani "Tüm dünyanın rebetleri beni sever". Yarı Türkçe yarı Yunanca sözleriyle rebetikonun dünyaca ünlü ismi Markos Vamvarakis’in buzukisinden yankılanıyor bu etkileyici şarkı ve şöyle diyor;

"Tüm dünyanın rebetleri beni sever / Tanır tanımaz beni ne dersem onu yaparlar /Gurbetteki yaşayan tüm kuçsavakides / Kalplerinde büyük dert taşır /Ben de fakir doğdum ve dünyayı dolaştım /Bilirim kalbimin derinliklerinden çile çekmenin ne olduğunu" . ('Kuçsavakides', yani tek kola atılan ceketleri, yumurta topuk ayakkabılarıyla ortalığı kasıp kavuran Pireli kabadayılar)

"Rebet" kelimesinin kökeni İngilizce'de "Asi" anlamına gelen "Rebel"'e dayanıyor. Toplumsal kuralları iplemeyen, yaşamlarını kaçakçılık ile sürdüren, bir dönem haşhaş da içilen "tekke"'lerde Rebetiko müziği icra eden rebetlere toplumun marjinalleri olarak bakılıyor.

Ayvalık Rebetiko Topluluğu nasıl kuruldu?

Uzun yıllar müzik öğretmenliği yaptıktan sonra emekli olup İstanbul’dan Ayvalık’a yerleşen Hilal Ak sirtaki dersleriyle tanıştığı rebetikoyu Ayvalıklı müzik öğretmeni Sibel Çakıroğlu Çebi’yle birlikte geliştirmeye çalışınca Ayvalık Rebetiko Topluluğu’nun da temelleri atıldı.

"Eşim ve ailesi Midilli mübadillerinden. Ayvalık'a yerleştiğimizde eşim önce Yunanca öğrenmeye başladı. Rebetikoyu mübadele dönemi şarkı ve türkülerini de işin içine katarak geliştirmeye karar verdik. Yunanca ve Türkçe şarkılar bulduk, repertuar oluşturmaya başladık. 2020'de pandemi yüzünden çalışmalara ara verince Buzuki Orhan'dan online ders alarak alarak buzuki çalmayı öğrendim. Amacımız bir zamanlar Batı Anadolu'da yaşamış, rebetiko yapmış, şarkılarıyla hafızalara kazınmış müzisyenleri ve halka mal olmuş anonim türkü ve şarkıları bugüne taşımaktı. Şu anda Okan Örs (gitar), İlksen Altıntaş (cümbüş), Sibel Çakıroğlu Çebi (bendir), Burak Kanmaz (klarnet), Hilal Ak (buzuki), Selda Yankın (keman) vokalistlerimiz Ziynet Sağlik, Derya Hür, M. Ecem Ay ve Erol Çetintaş'tan oluşan 10 kişilik kemik bir kadroyuz".

Acı, hüzün ve isyanın müziği

Ana vatanı Yunanistan’da işsiz güçsüz, düzenle arası bozuk, asi ruhlu rebetlerin hapishane ile esrar tekkeleri arasındaki hayatından doğan, rebetiko asıl ruhunu 1923 mübadelesinden sonra Anadolu’dan Yunanistan’a özellikle de Pire’ye göçen Rumlarla kazanıyor. 100 yıl önce soğuk bir Ocak ayında gece vakti Ayvalık kıyılarından Midilli'ye kayıklarla, teknelerle taşınan binlerce insanla başlayan büyük göç, Pire’nin kenar mahallelerine kurulan teneke evlerde yoksullukla ve hayatta kalma mücadelesiyle devam ediyor. Ve o geceden sonra tarih her iki yakada da bambaşka akıyor...

Türk tohumu denilerek aşağılanan, horlanan insanların hüznünü, isyanını ve acılarını dile getirmenin yegâne yolu müzik, yani rebetiko. Gelenler kadar gidenler de yeni yurtlarına alışmaya çalışırken, eski vatanlarına özlemlerini anlatan içli türküler yaktılar. Çile çekmenin ne demek olduğunu bilen Markos Vamvakaris gibi...

"Köklerimi buldum"

Ayvalık Rebetiko Topluluğu üyelerinin çoğunun aile hikâyesinde de mübadillik var. Vokalist Ecem Ay da onlardan biri. ''Ayvalık Halk Eğitim'de seramik öğretmeni olarak çalışıyorum aslında'' diye anlatıyor hikâyesini. ''Neden ve nasıl bilmiyorum ama bu türküleri her dinleyişimde tüylerim diken diken olurdu. Aile hikâyemi araştırdığımda bizim de Selanik göçmeni olduğumuzu öğrendim. Demek ki bir nedeni varmış ki insanı içine çekiyor. Köklerimi adeta rebetiko türkülerinde buldum''.

90 yaşında, Girit göçmeni Hüseyin Öztürk

Topluluğun provalarına zaman zaman 90 yaşındaki Hüseyin Öztürk de katılıyor. Baba ve annesi Girit göçmeni olan Hüseyin Bey, Cunda’da yaşıyor. Sekiz çocuğun ikincisi olarak dünyaya geliyor burada. Küçük yaşta ekmek parasının derdine düşüyor. Tarlada tüm aile çalışırken babasından dönemin Rumca türkülerini dinleyerek öğreniyor. 90 yaşında ama hafızası ve bedeni hala dipdiri. Geniş bir şarkı repertuvarına sahip. Hatta provalara katılıp Yunanca sözlü şarkıların anlamını o şarkının hikayesiyle anlatıyor dinleyenlere...

Hüseyin Öztürk

Grup üyelerinden Erol Çetintaş ise eski bir İstanbullu ve bir rebetiko tutkunu. Asıl mesleği mali müşavirlik olan Çetintaş rebetikonun Anadolulu Rumlar sayesinde makamsal özellikleriyle zengin bir müzik türüne dönüştüğünü ve başkaldırıyı dillendirdiğini, 1937'de Metaksas iktidarı tarafından yasaklanınca yeraltına indiğini anlatıyor. Anadolulu Rumların Yunanistan'da yaşadıkları horlanma, küçük görülme, aşağılanma karşısında rebetikoya sığındıklarını, buzuki yasaklandığında ceketin içine saklanacak kadar küçük bir çalgı olan bağlamadaki ile devam edildiğini söylüyor. ''60'larda ise Yunanistan'da işler değişiyor'' diye devam ediyor Çetintaş; ''O dönemki kuşak rebetikoyu sahipleniyor. Mikis Theodorakis gibi bir isim çıkıyor mesela. Bugüne geldiğimizde ise Yunanistan'da yeni bir rebetiko kuşağı var. Çocuklara bile ud çalmayı öğretiyorlar''.

Rebetiko’nun önemli isimleri Anadolu kökenli

Hilal Ak, İstanbul ve İzmir kadar Ayvalık'ın da Rebetiko için önemli bir merkez olduğunu anlatıyor;

''Mübadele ile Anadolu'dan giden Rumlar çok uzun süre Türk tohumu diye aşağılanmış. Bu da kaçınılmaz olarak yaptıkları müziğe isyan ruhunu yansıtmış. Rebetiko'nun önemli ustaları Anadolu kökenli. Örneğin Rebetiko'nun babası olarak kabul edilen Markos Vamvakaris, Ayvalıklı Niko'dan öğrenmiş buzukiyi. Ayvalık kökenli Rum müzisyenler arasında Stratos Pagioumtzis gibi önemli bir isim var''.

Ege'nin iki yakası arasındaki nüfus değişimi 1922'de başlıyor ama Ayvalık'ta mübadelenin başladığı tarih 1923 yılının 30 Ocak akşamı. Ayvalık Rebetiko Topluluğu da, Rebetiko ve Mübadele Türküleri Korosu ile birlikte o akşam mübadelenin 100. senesine özel bir konser verecek. Gidenlerin ve kalanların yaşadığı acıyı, hüznü ve isyanı günümüze taşıyarak...

İzmir Üçlüsü 1930'lar...

Pire Dörtlüsü

"Oli i rebetes tou dounia".

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.