Ajans Bakırçay
2020-06-09 10:48:05

Demokratik, Barışçıl İtirazlar...

Sedat Özgüven

09 Haziran 2020, 10:48

Çok tartışıldı, tartışılıyor; "Virüs saldırısı sonrasında, yaşamlar nasıl olacak?" 

Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak diyenler az değil. Evet, hem virüsün durumu, gelişimi, tedavisi, hemde sonrasına ilişkin bütün değerlendirme ve tahminler doğrunun kimi parçalarını içeriyor.

Herhalde büyük çoğunluğun reddemiyeceği, doğrunun önemli parçası olan bir tesbit, başta işçiler olmak üzere, tüm çalışanların, köylülerin, küçük esnaf ve zanatkarların durumunun daha bir kötü olacağıdır.

Özellikle ülkemizde, daha başlarda yaşanmaya başlanan, emek alanındaki sıkıntı artarak sürüyor. İşsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığı daha fazla insanımızı etkiler duruma geldi. Açıklanan verilere göre, mevcut işsizlere, binlerce yeni işsiz insanımız ilave oluyor. Fırsatı değerlendiren yeni milyonerler türerken, milyonlarca insanımızın geliri azalıyor.

Açlık sınırının 2 bin 438 TL, yoksulluk sınırının ise 7 bin 942 TL’ye yükseldiği ülkemizde, 10 milyonu aşkın çalışan, aylık 2 bin 324 TL asgari ücretle geçimini sağlamak zorunda kalıyor. Toplam 16 milyonu aşkın kişi, aldığı sosyal yardımlarla ayakta durabiliyor.

Evine, çocuklarına ekmek götüremeyen ve bu nedenlerle hayatlarına son veren insanlarımız çoğalıyor.

Özgür düşünen, düşünmek isteyen, ilerici-demokrat, eşitlik ve adalet yanlısı insanlarımız üzerindeki baskı ve tehditler artıyor.

Gerçekleri dile getiren gazeteciler cezaevlerinde. Kadına yönelik şiddet ve saldırılar cezasızlık nedeniyle arttı.

Yani en başta emekçiler olmak üzere, ezici çoğunluğun, yaşamlarını, çok daha zor koşullar bekliyor. Bu kesin.

Ülkemizde, yaşamın her alanındaki Gelişmeler öylesi kötü ki, Morallerimizin, duygu dünyalarımızın etkilenmemesi olanaksız. Parlemento işlevsizleştirildi. Tek adam olarak, partili Cumhurbaşkanı herşeye hakim. Tüm kararlar saraydan veriliyor. Milletvekillerinin dokunulmazlıkları hukuksuz biçimde kaldırılıyor. Sözler, eleştiriler, açıklamalar anlamsızlaştırıldı.

'Umudun en son ölen' olduğunu bilenler olarak, direnmeye ve gelişmenin, emekten, demokrasiden, barıştan yana bir sürece evrilmesi için mücadeleye odaklanılması gerektiğini de unutmamalıyız.

Farklı politik-ideolojik yaklaşımlara sahip olabiliriz. Ne var ki, yaşanılan bu acı gerçekleri doğrudan yaşayan, farkında olan, acısını yaşayan, üzülen, sıkılan, öfkelenenler, sosyal alanda yaşanan tüm haksızlıklara karşı olanlar olarak, bu anlayış, bilinç ve inançla, yaşamın her alanında, bulunduğumuz her yerde, her tür barışçıl-demokratik araçla BİRLİKTE itiraz etmeli, yapılan itirazları desteklemeliyiz. HDP Hukuk dışı bir biçimde, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp, cezaevine gönderilmesine karşı itiraz anlamında bir yürüyüş yapacağını duyurdu. Bu haklı demokratik eylemi desteklemek için HDP'li olmak gerekmiyor. İlerici, demokrat, iyilik yanlısı, haktan ve haklıdan yana bir kişiliğe sahip olmak yeterlidir. Ve bu tür insanlar için bir görevdir ayni zamanda.

Evet dostlar, iyilik yanlılarına başka yol bırakılmıyor.

Demokratik ve barışçıl direnme ve itiraz...

Şu anda Amerika da Polisin şiddeti sonucu öldürülen floyd için yapılan güçlü protestolar, tüm dünya ülkelerine yayıldı. Bu yaşanan bir örnektir.

ABD halkının, başta işçi sınıfı olmak üzere, tüm emekçilerinin ırkçılığa ve baskılara yönelen başkaldırısı, ayni zamanda kapitalist-emperyalist sisteme de bir başkaldırıdır. Selamlanmalıdır.

Başka yolumuz yok; oyunlara gelmeden, yeni protesto biçimleri de bularak, her yerde barışçıl - demokratik itirazlarımızı yükseltmeliyiz...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.