Devlet Bahçeli'nin yaşadığı değişimin bir başka versiyonunu yaşıyor Metin Fevzioğlu...
Aslında ülkemizin alışkın olduğu bir oyun bu...
Süleyman Soylu gibi, Numan Kurtulmuş gibi önce sert muhalefet ile sağ eğilimli oylara talip olup -biraz da ağzınız laf yaptı mı- iktidar kanadının danışmanlarının dikkatini çekiyorsunuz.
Eğer siyasal İslamcı muhalefet iseniz sizi ikna edip kozaya sokuyorlar. Kozadan AK Parti fanatiği, kanadı ampul desenli güzel bir kelebek olarak çıkıyorsunuz.
Eğer Metin Fevzioğlu, Deniz Baykal gibi sözde laik Atatürkçü kimliğe sahip ve muhalefet etkisi olan şahıslar ise farklı değişimler yaşıyor.
İnsanoğlunun doğru dürüst ve özgür yaşayabilmesi için değer verdiği her şey açıklanabilir olmalı. Her canlıda olduğu gibi insanda da anlaşılabilir, açıklanabilir değişimler kabul görür ve izah edilebilir. Metin Fevzioğlu ve Deniz Baykal, gibi değişimlerin nedenleri fikirsel ya da ideolojik değil tamamen çıkar ilişkisi ve kişilik sapmasına ya da Deniz Baykal 'da olduğu gibi kaset kumpaslarına bağlanırsa işte o zaman bugün Atatürkçü olanlar yarın şeriatçı, dün milliyetçi olanlar bu gün ihvancı olurlar.
Metin Fevzioğlu'nun girdiği koza 'kaset kozası mı?' yoksa 'çıkar kozası mı?'. Bunu anlamak için önümüzdeki günlerde yaşanacak olayları iyi takip etmek ve hangi ilişkiler içinde olduğunu doğru analiz etmek gerekiyor.
Devlet Bahçeli'nin yaşadığı değişim ise tamamen çıkar ilişkilerine bağlı, sadece iktidarın bastonu olma alışkanlığının bir devamı olarak anlaşılabilir. Partisini devletin yönetimine ortak etme sevdası; kendisine hizmet eden mafya babalarının çıkarını koruma amaçlı yaşadığı değişim çok fazla ideolojik bir açıklama ile izah edilemez. Çünkü tek dert ‘küçük ortakta olsam iktidarda söz sahibi olayım’, MHP çıkar çevreleri devlet ihalesi alsın, MHP kökenli mafya babaları ülkede iş insanlığına terfi etsin, kamu kurum ve kuruluşunda MHP’li bürokratlar yerlerini korusun…
Bir insan 40 yaşından sonra ideolojik bir sapma yaşıyorsa mutlaka bir baskı ya da dış etkenlerin müdahalesi sayesinde bu değişime yönlenmiş ve kabul etmiştir. Bu kabullenme kaset kumpası da olabilir, siyasi çıkar da olabilir, ekonomik kazanımlarda olabilir.
Ama en acınası olan nedir aslında?
Dünün siyasal İslamcıları bugünün milyar dolar zenginleri olur; kurdukları kumpaslar ve kirli ilişkiler ile 'evrimleşmeye, değişmeye hazır' muhalefet potansiyeli olan şahısları kullanır.
Onların değişimleri üzerinden siyaset üretip ülke seçmenine şu algıyı oluşturur; "bakın gördünüz mü eski Atatürkçü, laik, Erdoğan düşmanı Metin Fevzioğlu bile doğru yolu bulup değişti. Hadi bakalım sıra sizde. Bana oy atmayan cumhuriyetçiler siz de değişebilirsiniz" der. Kendi çıkarlarını devam ettirmek için her yolu mubah sayıp 'kaset, siyaset ve ekonomik' kumpasları kullanmaya, ülkeyi sömürmeye devam eder.