Ajans Bakırçay

Tehlikeye dikkat: Bergama, İliç olmasın!

ÇEVRE

Erzincan İliç'teki Çöpler Altın Madeninde kimyasal maddeler içeren liç yığınındaki göçükte kalan 9 işçi için başlatılan arama kurtarma çalışmaları sürerken İzmir’in Bergama ilçesindeki altın madenleri de gündeme geldi. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, Bergama’da da benzer felaketlerin yaşanmaması için altın madenlerinin kapatılması çağrısında bulundu.

İzmir’in Bergama ilçesinde de yıllardır çevre mücadelesine sahne olan siyanür kullanılan Kozak’a ait Ovacık ve Çukuralan altın madeni ve yine Bergama sınırında TÜMAD’a ait İvrindi Altın ve Gümüş Madeni bulunuyor. Yine bu bölgede ise iki altın madeniyle yakın zamanda ÇED sürenin başlatılması bekleniyor.

Altın madenlerine karşı mücadele veren Bergama Çevre Platformu’nun sözcüsü Erol Engel benzer çevre felaketi tehlikelerinin bu bölgede de yaşanmasının ihtimal olduğunu vurguladı. Engel daha büyük felaketler yaşanmadan altın madenlerinin kapatılmasını istedi.

İKİ KEZ FELAKET YAŞANDI

Geçmiş yıllarda da Bergama Ovacık’taki altın madeninde çevre felaketlerinin yaşandığının ifade eden Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel “Aşırı yağışlardan kaynaklı Ovacık Altın Madeni’nde 2011’de siyanür atık barajı taşmış ve günlerce o sular motorlarla tarım arazilerine aktarılmıştı. O sırada madenin sahibi Akın İpek bize tazminat davası açtı ama biz kazandı. 2018’de de suçüstü yaptık. Borulardan sızan siyanür dereye karışmıştı. Su içen domuzlar ölmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı o zaman ceza kesmişti. Bu bir ilkti altın madenleri için”. 1997’de Danıştay’ın vermiş olduğu bir karar var. Kararda siyanürle altın aramada kamu yararı olmadığı vurgulandı. O günlerde hukuk devletinin olmaması bu ülkenin siyanür çöplüğüne dönmesine neden oldu. Sorun hukuk devleti olamamaktadır. Maalesef burada da hazin durum bu" dedi.

(Çukuralan Altın Madeni)

‘YENİ İLİÇ’LERE KAPI ARALANACAKTIR’ Altın madenlerinin olduğu yerlerde ama küçük ama büyük bu tür felaketlerin yaşanması normal olduğunu dile getiren Engel şunları söyledi:

“Altın madenlerinin olduğu yerlerde her zaman tehdit vardır. Ne kadar son teknoloji kullanırlarsa kullansınlar dünyanın pek çok noktasında bu tür felaketler yaşanmıştır. İliç’te de bu anlamda şaşırmadık. Aşırı kar hırsı olduğu sürece bu felaketler kaçınılmazdır. Bunlar kaza değil, cinayettir. Tüm yeryüzünde altın madenciliğinin yasaklanmasının gündeme gelmesi gerekiyor ama Türkiye’de siyasi iktidar maden şirketlerine teslim olmuş durumda. Madenciler baş tacı ilan edilmiş durumda, bir dedikleri iki yapılmıyor. Takdir-i ilahi demek ülkenin geleceğine ihanet demektir. Bergama siyanür çukuruna dönüşmesin diye direndik ve altın madenlerini 10 yıl geciktirdik. Türkiye’nin altın madenciliği konusunda yol ayrımına gelmesi gerekiyordu ve vazgeçilmesi gerekiyordu. Yoksa bu gidişat daha büyük felaketleri peşinden geciktirecektir. Bergama civarındaki 3 altın madeninde biriken tonlarca pasanın her an tehlike yaratabilir. Başta işçiler olmak üzere insana ve doğaya karşı tehlike oluşturabilir. Felaket tellallığı yapmak istemiyorum buralarda önlemlerin ne kadar sağlıklı olduğu soru işareti. Bu şirketler devlet nezdinde güçlü lobi oluşturmuşlar. Denetim tarihleri önceden bellidir. Kimse kimseyi kandırmasın Türkiye’nin hiçbir yerinde altın madenlerinde denetim yok. Bergama ve ülkenin diğer bölgelerinde altın madenlerinde yeni İliç’lere kapısını aralanacaktır. Çok net bir şekilde altın madenciliği yapılmamalıdır.”

(TÜMAD Altın Madeni) 

Haber: Metehan UD - EgedeSonSöz

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.