Ajans Bakırçay

Dikili ve Bergama’da “Kanal İstanbul” itirazı

ÇEVRE

Dikili ve Bergama İlçelerinden de İstanbul’da yapılmak istenilen Kanal İstanbul Projesi’nin iptali için itiraz dilekçeleri verildi, basın açıklaması yapıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 23 Aralık’ta kabul ettiği Kanal İstanbul projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna başta İstanbul olmak üzere birçok yerden tepki yağdı. Projeye tepki gösteren ilçeler arasında Dikili ve Bergama’da yer aldı.

İTİRAZ DİLEKÇELERİ VERİLDİ

Bergama Demokrasi Platformu ve Bergama Çevre Platformu üyeleri Kanal İstanbul projesine karşı itiraz dilekçelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ulaştırmak için, Bergama Kaymakamlığı’na, Dikili Demokrasi Platformu Üyeleri ise İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne elden teslim etti.

Verilen dilekçelerde; “İstanbul İli, Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos Gölü doğusunu takip eden güzergâhta yaklaşık 45 km uzunlukta, 20,75 m derinlikte ve 275 m genişlikte bir Kanal açılması için hazırlanan projeye ilişkin ÇED Raporuna itiraz ediyorum” denildi.

İTİRAZ NEDENLERİ DİLEKÇEDE YER ALDI;

“Kanal İstanbul Projesi, İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacaktır. İstanbul’un önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı yok olacaktır. Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacaktır. Doğal ve arkeolojik sit alanları, tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacaktır. Sadece İstanbul’da değil, Trakya’ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir. ÇED Raporuna göre 1.155.668.000 m3 olan kazı materyalinin taşınmasıyla bozulan ekosistem halkın sağlığını tehdit edecektir. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracaktır”

Dilekçede ayrıca; “ÇED Raporu, projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermemektedir, yukarıda açıklanan sakıncalara dair kaygılarımı gidermekten uzaktır ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe uyandırmaktadır. Bu Rapor ile Projenin hayata geçirilmesi, Çevre Kanunu’nun 3. Maddesinde idareye yüklenen görevlere aykırılık oluşturmaktadır. Anayasa’nın 56. maddesine göre herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Buna göre Anayasa’da, vatandaşların da çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek konusunda ödevli olduğu açıkça belirtilmiştir. Kanal İstanbul doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan “sağlıklı çevrede yaşama hakkı”mın ihlal edilmesini kabul etmiyorum. Anayasal yetkilerimi kullanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 11. maddesinin 4. fıkrası çerçevesinde ÇED Raporuna itiraz ediyor, proje için ÇED Olumsuz Kararı verilmesini talep ediyorum” ifadeleri yer aldı.

BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI

Öte yandan konuyla ilgili Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Dikili Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

Platform üyeleri Ayfer Budak ve İbrahim Arslan tarafından okunan basın açıklamasında ise; “İstanbul’un ekosistemini yok edecek, su kaynaklarına ulaşımı engelleyecek, deprem ve afet riskini tetikleyecek bu projeden derhal vazgeçilmesi gerekmektedir. Ismarlama hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda da tüm bu faktörler görmezden gelindi. Bir kez daha buradan uyarıyoruz ve ‘İhanet Projesi’ olan ‘Kanal İstanbul Projesi’nden derhal vazgeçin diyoruz” denildi.

Basın açıklamasında ayrıca; “Kanal İstanbul bir ‘Yıkım Projesi’dir”, “Kanal İstanbul bir ‘Felaket Projesi’dir”, “Kanal İstanbul bir ‘Kuraklık Projesi’dir”, “Kanal İstanbul bir ‘Rant Projesi’dir”, “Kanal İstanbul bir ‘İhanet Projesi’dir” ara başlıkları ile itiraz nedenleri anlatıldı.

Basın açıklamasının sonunda ise; “Dikili Emek ve Demokrasi Platformu olarak: Yarın çok geç dememek için, bugünden Istanbul'a ve ülkemize sahip çıkıyoruz. Kendilerini herşeye muktedir görenler, sırça köşklerde, saraylarda mutlu azınlık olarak yaşayanları bir kez daha uyarıyoruz: Istanbul'a bir kez daha ihanet etmeyin, Bu ihanet projesi'nden bir an önce vazgeçin” cümlelerine yer verildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.