Ajans Bakırçay

Çukuralan'da madencilerle gerginlik! Avukatlar tutanağı imzalamadı!

ÇEVRE

Çukuralan Altın Madeni keşif ve bilirkişi incelemesinde çevreciler ile kendilerini görüntüleyen maden çalışanı arasında gerginlik yaşandı. Çevreci yurttaşların avukatları ise keşfe ilişkin beyanlarının tutanağa geçirilmemesini protesto ederek; keşif tutanağını imzalamadılar.

İzmir Büyükşehir Belediyesi adına Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, 10 yılı aşkın bir zamandır işletilen Çukuralan Altın Madeni'nin 3.kez kapasite artışına gitmesi nedeniyle açtığı davaya Dikili ve Bergamalı vatandaşlar da müdahil oldu. Ardından Çukuralan Altın Madeni keşif ve bilirkişi incelemesine gidildi. Her iki yerde de basın açıklaması yapıldı. 

Dikili Adliyesi’nde, Dikili Kültür ve Çevre Platformu ve Bergama Çevre Platformu öncülüğünde bir araya gelen Dikili Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri tarafından basın açıklaması okundu. Basın açıklamasına Dikili’nin eski Belediye Başkanı Osman Özgüven ve Bergama’nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç’te destek verdi. Basın açıklamasına Dikili Kadın Platformu üyeleri ise "İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz" yazılı tişörtlerle geldi.

TAHRİBAT BELGELENDİ

Dikilili ve Bergamalıların dilekçelerini ve davaya müdahillik taleplerini mahkemeye veren avukatlar adına adliye önünde konuşan Av. Doğu Işık, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve çevre savunucusu yurttaşlar tarafından açılan davalarla Çukuralan'da yaratılan tahribatın kanıtlandığını ve belgelendiğini söyledi. Işık; “3. kapasite artırımı projesine ilişkin 3 dosya görüldü; 3ünde de zafer çevrenin, çevrecilerin oldu. 3. kapasite artırımına, 3 iptal yetmedi mi? Yargılama süreçlerinde ortak olarak belirtilen, kabul edilemez olan çevresel riskler, Madra Barajına ve Nebiler Şelalesine ilişkindi. Madra Barajının mı, Nebiler Şelalesinin mi, Madenin mi yeri değişti? Bilimsel raporlarla kanıtlanmış olan çevresel riskler sona mı erdi?” sorularını yöneltti.

BELEDİYENİN DAVASINA MÜDAHİLLİK İÇİN DİLEKÇE VERİLDİ

Tüm hukuksal kazanımlara ve "burada maden işletmesi olamaz" diyen bilirkişi raporlarına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının geçtiğimiz günlerde madene yeniden ÇED olumlu kararı verdiğini aktaran Işık, "Bizler de yılmadan usanmadan, Kozak Yaylasındaki tek bir çam ağacının yaprağına; Madra Barajındaki, Nebiler Şelalesindeki tek bir damla temiz suya sahip çıkmaya devam ediyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın madenin önünü bir kez daha açan kararına karşı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın geçtiğimiz günlerde açmış olduğu davaya katılmak için Dikilili ve Bergamalı yurttaşlar adına az önce dilekçemizi mahkemeye sunduk" dedi.

Işık, madene karşı davacı olan İzmir Büyükşehir Belediyesine ve Başkan Tunç Soyer'e de dayanışma için teşekkür etti.

ÖZEL GÜVENİLİĞİN GÖRÜNTÜ ALMASI GERGİNLİK YARATTI

Adliye önünde yapılan açıklamanın ardından Çukuralan Altın Madeni'nin kırma eleme tesisi projesi için yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde de basın açıklaması yapıldı.

Altın madeninin önünde yapılan basın açıklaması sırasında maden özel güvenlik görevlilerinin görüntü almak istemesi nedeniyle tartışma yaşandı. Dikili Kültür ve Çevre Platformu üyelerinin tepki göstermesi üzerine şirket özel güvenliği uzaklaşmak zorunda kaldı. DİKÇEP adına basın açıklamasını okuyan Hüseyin Öge, madenin açılış süreci ve bütün kapasite artırımı süreçlerinde hukuki mücadeleden asla vazgeçilmediğini belirterek, "Ancak son kapasite artırımı süreci hepsinden farklı oldu. 3. kapasite artırımından bahsediyoruz. Bu projeyi hayata geçirmek için Kozak yaylasındaki binlerce çam ağacı katledildi; Doğa ve çevre, sermaye tarafından adeta talan edildi" dedi.

DAVALARIN KAZANILMASI MADENİ DURDURMADI

Madeni işleten şirketin yasa tanımadığını belirten Öge, "Mahkemeler ve bilirkişiler olumsuz rapor vermesine rağmen şirket AKP hükümetinin 2009/7 genelgesine dayanarak verilen mahkeme kararlarını tanımayarak 3. kez kapasite artışına gitti. Bu, Dikili ve Balıkesir'e içme suyu sağlayan Madra baraj göleti zehirli ve kimyasal atıklarla kirlenmeye devam edecek demek. Akan derelerden beslenen basta Çukuralan köyü olmak üzere çevre köylerinin hayvanlarının ve topraklarının heba olması anlamına geliyor. Bir an önce mahkeme kararları uygulanarak maden arama faaliyetlerine son verilmelidir" dedi.

KEŞİF TUTANAĞINI İMZALAMADILAR

Yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde ise davacı vekillerinin keşfe ilişkin beyanlarının tutanağa geçirilmesi talebi mahkeme hâkimince reddedildi. Bunun üzerine çevreci yurttaşların avukatları duruma tepki göstererek, keşif tutanağını imzalamadılar. Avukatlar beyanlarının tutanaklara geçirilmemesini ‘adil yargılanma hakkının ihlali’ olduğunu belirttiler.

Foto: Bergama Çevre Platformu sözcüsü Erol Engel, İzmir Büyükşehir Belediye Avukatı Esra Okumuş, Av. Serdar Sinan, Av.Arif Ali Cangı, Av.Doğu Işık

Foto: Dikili Adliyesi basın açıklaması

Foto: Çukuralan Altın Madeni

Foto: Çukuralan Altın Madeni

Foto: Çukuralan Altın Madeni

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.