Ajans Bakırçay
2021-05-01 10:36:55

Canı Cehenneme Başkasının Yangınıyla / Evini Isıtıp Yemeğini Pişirenin [1]

Salim Çetin

01 Mayıs 2021, 10:36

Geçen hafta İzmir Ege Mahallesi’nde yaşayan Romanlar üzerine Alper Yağlıdere’ nin yapmış olduğu tez çalışmasından yola çıkarak bir yazı yazdım.

Yazıda bir de Konak Belediyesi’ nin bu alanda açtığı Roman Kültür Merkezi’nden de söz etmiş, belediyeyi kutlamıştık.

Fakat burada asıl üzerinde durduğumuz konu tez çalışmasındaki verilerdi ve bu verilerin korkunçluğuydu.

Hatırlayın, orada Ege Mahallesi’nde eğitim durumu verilmiş; bu insanların yüzde 60’ının ilkokul mezunu, yüzde 20’sinin okuma yazma bilmediğini yazmıştık.

Bu devirde yüz kişiden 60’ı ilkokul mezunu!

Hâlâ okuma yazma bilmeyenlerin oranı nerdeyse 4 kişiden biri düzeyinde.

Meslek ve iş derseniz?

Dansözlük, hasır örme, sepetçilik, falcılık, bohçacılık, kağıt ve atık toplama… gibi işler.

Allahtan biraz ele avuca gelen müzisyenlik ve çiçekçilik işleri var da…

Düşünsenize bu insanlar yüz yıllardır bu işlerde günübirlik çalışıyorlar.

Adam gibi meslek ve iş edinemiyorlar, çünkü eğitim yok.

Bu bir toplumsal yara değil midir?

Üzerine gidilip düzeltilmesi gerekmez mi?

Elbette bu işin öncüsü merkezi hükümetlerdir.

Daha sonra da yerel yönetimler.

Doğrusu son yıllarda bu kesime karşı CHP belediyelerinde bir duyarlılık gelişti.

Roman kökenli olanlar meclis üyeleri listelere konuluyor, Romanların oturdukları mahalleler kollanıyor, orada oturanlara sosyal açıdan yardımlar çoğaltılıyor vs.

Bunlar da toplumsal açıdan doğrusu olumlu sayılabilecek işler.

Ama yeter mi?

Kuşkusuz yetmez.

***

Gelelim yazıya!

Serzenişim, bir toplumsal yarayı dile getiren konunun görmezden gelinmesine!

Yazı yayımlandıktan sonra bir tek bile olumlu ya da olumsuz geri bildirim alınmamış olması tuhaf bir durum değil mi?

Burada tipik sosyal medya hastalıklarından sayılan ‘like’ almaktan söz etmiyorum.

Yani falan restoranda yemeğe gittik bu niye beğeni almadı olayı değil benim ki!

Anlatılan toplumsal bir olay; Romanların İzmir’deki durumu.

Tepkisizliği görünce kendimce toplumsal olaylardan yorulmuş, bezgin bir ruh halinin hepimizi esir aldığına hükmettim.

Doğru mudur?

Tam da bilmiyorum!

Eğer durum bu ise başkalarının öykülerini merak etmeden, salt kendi ile meşgul olmayı bir erdem sayan anlayışı eleştiri süzgecinden geçirmenin tam da zamanıdır.

Büyük edebiyat ustası Milan Kundera’nın kulakları çınlasın, Yavaşlık romanında tam da bu tipi eleştiriyordu.

Başkasının derdini kendine dert etmeyip, kendi çözümsüzlüğü içinde kıvranıp duranları yerip, bunları toplum için problem görüyordu.

Toplumdaki bu çürümeyi şair Şükrü Erbaş da tıpkı Kundera gibi bize gösteriyor:

"Canı cehenneme rahat uyuyanın/ Kapısını örtenin perdesini çekenin/ Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın/ Duvarları ancak çarpınca görenin/ Canı cehenneme başkasının yangınıyla/ Evini ısıtıp yemeğini pişirenin" (Canı Cehenneme)

***

Yazmak karanlıkta ıslık çalmaya benziyor.

Biri size karşılık verirse mutlu oluyorsunuz.

Toplumsal konularda ise bu beklenti daha üst noktalara çıkıyor, istiyorsunuz ki aynı pencerenin ışığından binlerce insanla birlikte ufka bakasınız!

Bu pencerede yanınızda kimseyi görmediğinizde ise birlikte başaracağınıza olan inanç dibe vuruyor ve mutsuz oluyorsunuz.

Neyse, bizim diyeceğimiz odur ki, biraz duyarlık, eski deyimle dertlerle biraz hemhâl olma iyidir.

İnsanı sağaltır, vicdanına ferahlık verir.

Daha ne olsun!

[1] Şükrü Erbaş’ın “Canı Cehenneme” şiirinden iki dize.

Yorumlar (3)

Şahizer Senem Telli 3 Yıl Önce

Toplumun gittikçe duyarsızlaşması ne acı. Şimdi rağbet gören " Ben varsam herşey anlamlı" olunca...

Savaş DOĞRUSÖZ 3 Yıl Önce

Konuyla ilgili yüz yüze uzun konuşmak istiyorum. Selamlar.

Ertuğrul Barka 3 Yıl Önce

Kendilerini Roman diye isimlendirme yerinden, hep devletten, iktidardan ve güçten yana olmaları düşündürücü bence. Çingene denmesinin nesi kötü ki? Çingene olmak neden kötü olsun ki? Üstelik bu kadar yetenekli insanlar... En azından kendilerini çagcil değerlerle donatabilirler, özgürlüklerini, kültürlerini kaybetmeye ekleri şekilde eğitimlerini örgutleyebilirler. Tüm dünya çingeneleri yaşadıkları ülkelerin devlet ve egemenlerine neden biat ederler? Çok soru çok araştırma...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.