Ajans Bakırçay
2021-01-21 18:19:32

Birlikte, Örgütlü, Demokratik-Barışçıl Mücadele

Sedat Özgüven

21 Ocak 2021, 18:19

Ülkemizde yaşamın her alanı, sıkıntı ve çözümsüzlüklerle boğulur duruma getirildi. Daha dün, sokakta yaşamını yitirmiş bir insanımızla ilgili haber, yine vicdanlarımızı dağıttı.

Bu ve benzeri haberlerin çoğaldığı zamanlar yaşanıyor.

Zaten varolan, işsizlik, geçim sıkıntısı ve yoksulluk Covid-19 etkisiyle daha da arttı. Milyonlarca insanımız işsiz. Devlet Kurumlarından beklenilen gerekli yardım ve desteği alamayan esnaf perişan.

“Esnaf Öldü” yazılı görsel mezarlar hazırlanıp, çevresinde dualar okunuyor. Evinde bilgisayarı, tableti olmayan ya da internete ulaşamayan 6 milyonu aşkın çocuğumuz eğitim olanaklarından yoksun bırakılıyor. Ekonomik alanda yaşanan bütün olumsuzluklar, değişik biçimlerde demokratik yaşama yansıyor, yansıtılıyor.

Ülkeyi yönetenler sıkıştıkça, yaşanan gerçeklerle ilgisi olmayan, her şeyin iyi gittiği söylemleri sıklaşıyor. Hak, hukuk, adalet alanlarını daraltıcı hamleleri daha da artıyor.

Muhalif sesler sokak ortalarında silahlı saldırılara uğruyor. Savcılar tehdit ediliyor.

Ezici çoğunlukların etkilendiği bu süreçlerde sorunun özneleri ve muhalif yapılar neler yapıyor? Yeterli karşı koyucu ve değiştirici etkiyi örgütleyebiliyorlar mı?

En küçüğünden, en güçlüsüne, muhalif siyasal yapıların çabaları görmezlikten gelinemez elbette. Ne var ki ‘’Yeterli mi’’ sorusuna ‘’Evet’’ diyebilmek kolay değil. Basın açıklamaları, sorunları dile getirme ve yığınlar tarafından daha bir görünür kılma çabaları gerekli, ama yeterli mi? Sorunların çözümlerinin muhatapları olduklarını göstermeleri inandırıcı, güven veren bir dil ve kararlılığı göstermeleri gerekmiyor mu?

Yaşanılan süreçler, her kesimin haklarını alabilmeleri için örgütlü, barışçıl ve demokratik itiraz, karşı koyuş ve hak arama çıkışlarına ihtiyaç olduğu gerçeğini yeniden hatırlatmaktadır. Örgütlü muhalif siyasal hareketlerin de bu çerçevede tüm halk kesimlerine gereken desteği inandırıcı biçimlerde vermesi gerekmektedir. Bu tutum hem yığınların kendilerine olan güvenini artıracak, hem de İktidarın geriletilmesi hızını artıracaktır. Tek başına Sorunları tekrarlamak yeterli değildir. Sosyal alanda yaşanan tüm haksızlıklara inandırıcı karşı çıkışların yanında, güven veren program ve çözüm önerileri de sunulmalıdır. Ayrıca her muhalefet hareketi kendi iç yaşamı ve muhalefet süreçlerinde iyi ve desteklenen örneklikler oluşturabilmelidir. Bu anlamda asgari ücret sorunu iyi bir örnek olabilir.

Asgari ücret şu ya da bu olmalıdır diyen yapı, ya da yapılar, öncelikli olarak yetkili oldukları yönetimlerde bunu yaşama geçirmelidirler.

Yaşanılan bu antidemokratik ve gerici süreci aşabilmek için, bir yandan kötülükleri ve sıkıntıları bizati yaşayanlar daha bir örgütlü ve birlikte hareket eder duruma gelme çabalarını arttırmalı, diğer yandan muhalif örgütlü hareketler, daha kapsamlı, güven veren ve inandırıcı, sadece tespitleri ve cevapları aşan programlarla, yarınları yönetmeye aday olduklarını gösterebilmeleri, inandırabilmeleri gerekmektedir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.