Ajans Bakırçay
2021-03-27 15:18:27

Bir Park Yenilemesi ve Çıkarılması Gereken Belediyecilik Dersleri…

Salim Çetin

27 Mart 2021, 15:18

Hatırlayanlar olacaktır, geçen yazımda, (20 Mart 2021,Ajansbakırçay) Karabağlar ilçesi Adnan Süvari Mahallesi’nin; Bekir Yıldız, Cemal Süreya, Ahmet Piriştina, Yalçın Benlican ve Özdemir Sabancı Park’ı gibi çok sayıda parka sahip olduğunu, bu açıdan burada yaşayanların şanslı olduğundan söz etmiştim.

Daha bir hafta geçmedi yazının üstünden, bu parkların içinde en büyüklerinden olan merhum Özdemir Sabancı adına yapılmış olan park yenilenmeye başladı bile.

Park, Hatay İnönü Caddesin'den Poligon semtine giderken Amerikan Koleji’ni iki yüz metre geçince solda, Esenyalı ve Adnan Süvari mahallelerinin tam ortasında bir yeşil alan. 

1996 açıldığına göre bir hayli geçmişi olan bir park.

Parkın açılışına Sakıp Sabancı’nın katıldığını anımsıyorum. 

Belediye başkanı da o dönem Ahmet Sarışın idi.

PARKLAR, MEYDANLAR NE ANLAMA GELİR?

Parklar, meydanlar bilindiği gibi şehrin, semtin hafıza mekânı olan yerlerdir.

Orada oturanların o parkta anıları, yaşanmışlıkları vardır..

Çocuğunu o parkın salıncağında sallayıp o keyfi yaşayanların sayısı binlerle ifade edilebilir.

Torununun ilk yürüyüşündeki sevinci paylaşan dede de o parkın müdavimidir.

Diğer emeklilerle kim bilir hangi anılarını konuşmuştur, parktaki banklarda.

O park dediğiniz yerin duvarları, çiçekleri, oyuncakları dile gelse kim bilir neler fısıldar oradakilere.

Belki de mahallenin delikanlısı ilk aşkını, elleri titreyerek orda yan komşu kızına söylemiştir.

Peki, ikide bir yenileyerek bunları yok etme hakkınız var mıdır?

Şehrin tarihini, hafızasını silmeyi göze alıyorsanız, neden olmasın!

Bunları yok edebilirsiniz.

Bu durumda şehrin hafızası kalmaz, köksüz bir ağacın kıyıda kendi başına durduğu bir fotoğrafı orada oturanlara reva görmüş olursunuz.

Demek ki; parklar, meydanlar şehrin simgeleri ortak akılla yapılmalı ve mümkün ise değişmemeli.

Bütçe ve öncelikler sırasını dile bile getirmiyorum...

Çünkü bu fasıl açılırsa bu da apayrı bir yara…

ORTAK AKIL VE KATILIMCILIK…

Hadi diyelim bunları kale almadınız, parkı yenilemeye karar verdiniz.

Peki, aklınıza katılımcı belediye diye bir kavram gelmez mi?

Sosyal Demokrat Belediyecilik anlayışının ayırt edici özelliği katılımcılıktır diye insanlar kendilerini boşa mı paralıyorlar?

Sizin bu tutum içinde olmanızla AKP’li bir belediye olmak arasında nasıl bir fark olacaktır ki?

Yani o bir litre dezenfekten dağıtıyor, siz bir buçuk..

Bu mu bütün iş?

Eğer böyleyse yazık…

Yerelde yazacağınız destanı, suya yazarsınız!

***

Bir an süreci tersine döndürelim; diyelim parkı yenileyeceksiniz.

Kent Konseyiniz var; devreye sokup, parkın olduğu mahallede muhtarları, halk bir araya getiren bir toplantı yapılması zor bir şey midir?

Toplantıda, taslak proje anlatılır, herkesin fikri, görüşü sorulur.

(Bu çalışma dijital platform üzerinden de yapılabilir)

Başkan, belediye bürokratları, mimarlar, uzmanlar da görüşlerini dile getirir.

Yeterli oranda müzakereden sonra, parkın yapım aşaması başlar.

Kimsenin itirazı da, bilgi eksikliği de olamaz artık.

Daha iyi olmaz mı?

Çok mu zor, bir insana ‘Bu parkın yapılmasına benim de katkım oldu’ duygusunu, mutluluğunu yaşatacak kapıyı aralamak?

Gerçekten çok mu zor?

Başkanlar katılım olayını göğün yedi kat üstünde bir şey sanıyorlar sanki.

İlahi bir güç lütfedecek, biz de ondan yararlanacağız.

Oysa katılım tam da yukarıda park örneğinde anlatıldığı gibi bir şey:

Sokağımızın temizliği ve düzeni, semtimizdeki parkın güzelliği, ağaçları, yeşili, temizliği, çocuk oyuncaklarının yerli yerinde olması; meydandaki merdivenlerin kullanışlı olması, oradaki dükkanların nizamı, intizamı gibi konulardan haberdar olmamızdır, onların işleyişine, yapılmasına en azından fikren katılmamızdır.

Katkımızın olmasıdır.

Bu bakımdan katılımcılık elinizin değeceği kadar size yakındır.

Yeter ki siz isteyin!

Katılımcı anlayış ülke bazında katılımcı demokrasi talebini de içerir.

Öyleyse talebimiz, hem yerelde, hem ülke bazında katılımcı bir anlayışın somut olarak gerçekleşmesidir.

Bunun olmamasının son günlerde bize ne örnekler yaşattığını görmüyor muyuz?

Nerdeyse Lozan’ı, Cumhuriyet’i tek başına kararnameyle kaldıranlar, beyanat verenler ortada dolaşmıyor mu?

Tekrar parka dönecek olursak, eminim ki bu park çok da güzel ve estetik olacaktır.

Karabağlar Belediyesi’nin yaptığı parklarda belirgin bir estetik güzelliğin ön planda olduğunu söylemeliyim.

Ama bu yetmez!

Burada bizi etkilemeyecek, ‘yahu burada bir şey eksik’ diyeceğimiz bir yan var gibi.

Bizden dost tavsiyesi…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.